Taksim düşerse AKP mi düşer?

AKP iktidarı, işçilerin 1 Mayıs’ta Taksim’de buluşmasını yine önledi ama bu arada İstanbul’da hayatı felç eti. Tayyip Erdoğan, 2018’de “Türkiye, kendi hedeflerinin yanı sıra küresel hedeflerin de sancaktarıdır. Biz sendelersek, Kudüs düşer, Filistin, Somali, Arakan düşer. Bize kurulan tuzakları tek tek sahiplerinin başına geçireceğiz” demişti ya galiba, Taksim’e işçilerin çıkmasından da aynı şekilde endişe ediyor! Öyle ya, Anayasa Mahkemesi’nin dört ay önce aldığı, “Taksim Meydanı’nın idarece önceden belirlenen toplantı alanlarından biri olmadığı şeklindeki gerekçe, tercih edilen mekânda toplantı yapılmasını tamamen yasaklamak için yeterli kabul edilemez.” kararına rağmen İstanbul Valiliği, Taksim’e giden bütün yolları kapattı. Dolayısıyla hayat durdu...

***

İşçiler Taksim’e çıksa ne olur, AKP iktidarı için kıyamet mi kopar?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Grup Toplantısında “Esasen Taksim, Gezi Parkı birileri tarafından kendi egemenlik sancaklarıymış da oraya toplum giderse egemenliklerini, iktidarlarını kaybedeceklerini sanıyorlar. Oysa siz bir yasaklama ile egemenlik kurmaya başladıysanız, zaten orada artık egemenlikten, muktedirlikten, iktidardan bahsedilemez. Baskı, güçle tesis edilen iktidarlar eninde ve sonunda kaybetmeye mahkûmdur” dedi.

Bir de sosyal medyada, “AKP iktidarı, Taksim sınırları ve Taksim’e giden yollar için aldığı önlemleri, sınırlarda almış olsaydı, 13 milyon yabancı, elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye giremezdi” tarzında eleştiriler yapılıyor.

***

AKP iktidarı, tamamen ABD’nin planlamasıyla, Suriyeli ve Afganlar için sınırlardaki önlemleri kaldırdı. Suriye’den akın başladığı zaman, ABD, Türkiye’de ve dünyada kamuoyu oluşturmak için Angelina Jolie’yi bile gönderdi... Afganistan’ı Taliban’a bırakan ABD, Afgan ordusunun askerlerini de açıklanmayan bir anlaşma gereği ceplerine para koyarak Türkiye’ye sevk etti.

ABD ve AKP iktidarı, Türkiye’nin rejimini değiştirmek için önce nüfusunu değiştirmek gerektiği konusunda anlaşmış olmalı ki Erdoğan, milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye getirilmesini halka kabul ettirmek için bu nüfus operasyonunu, ilk Müslümanların Mekke’den Medine’ye göç etmesi sırasında, Medinelilerin muhacirlere ensar olmasına benzetti... Yani, İslam dini, Türkiye’nin tek mermi harcanmadan işgal edilmesi için alet edildi...

13 milyon insanı Türkiye’ye yerleştiren Erdoğan şimdi, “1 Mayıs'ı propaganda aracına dönüştürmek isteyen terör örgütlerine istismar zemini sunulmamalıdır” gerekçesiyle Taksim’e işçileri sokmuyor...

***

Suriyelilerle birlikte Türkiye’ye giren teröristler için hiçbir önlem almayan iktidarın, Taksim’e işçileri sokmamak için bahane ürettiği ortada... Kaldı ki Afganistan’dan getirilenlerin tamamı asker! Üstelik iç savaş tecrübesi olan yüzbinlerce asker...

Bu kavimler göçünü, Angelina Jolie ziyareti ve ensar-muhacir edebiyatı ile olumlu gösteren iktidarın, işçilerin Taksim’e çıkışını önlemek için devletin güvenlik güçlerini seferber etmesi, gerçekten sendelemekten korktuklarını gösteriyor...

Taksim’de 1977’deki miting sırasında kanlı olaylar olmuş... Evet ama bu da bir Gladio operasyonu değil miydi?

BBP’ye göre Türkiye bir din devleti oldu!

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, kentin ambleminin yarışma ile Ankaralılara sorulmasına dair teklifi, siyasi partilerin gruplarına sunmasına ilişkin, “Bu amblem mevzusunu tabulaştırmamak, kutsallaştırmamak lazım. Burası artık bir Türk İslam devleti ve Ankara da bu Türk İslam devletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başkenti... Bizim Hititlerle falan da bir alakamız yok. Ankara’da yaşayan hiç kimse Hititlerin torunu değil” dedi.

Bilindiği gibi Türkiye bir İslam ülkesidir ama İslam devleti değildir! “İslam devleti” dediğiniz zaman Anayasa suçu işlemiş olursunuz. Hele hele “artık böyle” derseniz, iktidarın devleti din devleti haline getirdiğini itiraf etmiş olursunuz. Oysa Hz. Ali’ye göre de devletin dini adalettir, hukuktur.

Hititler veya Hitit kursu ayrı bir konu ama Türkiye topaklarındaki bütün değerlere sahip çıkmak gerekir. Sonra, başka bir millet, kendisini Hititlere, dolayısıyla Anadolu’ya bağlarsa ses çıkaramazsınız! Atatürk, Etibank ve Sümerbank’ı kurarken bütün bunları öngörmüştü...

Yazarın Diğer Yazıları