Taksim’de linç ettirilen Atatürk!..

Devleti (şimdi) yönetenler, Türk Milleti’ne Atatürk’ün Taksim Meydanı’nda linç edilmesini de gösterdiler...
Türk Milleti’nin Taksim Meydanı’nı işgal eden bir güruh tarafından aşağılanması, matbuatta gerekli hassasiyeti yansıtmadı..
Ne Aydın Doğan medyası ne de Tayyip medyası bu olayı birinci sayfalarında duyurdular.. (Atatürk’e uzanan elleri alkışlamadıklarını kim söyleyebilir?!!)
Ama benim ilk sözüm başkalarınadır..!
‘Harbiyeli’ye her yıl “içimizde” diye bağırtan kutsal kurumun başındakilere sesleniyorum..
Hindi gibi düşünmeniz yok mu?!.
Sizin “içiniz” çıkmış, bizim yeni yeni haberimiz oluyor!..
“Taksim”i gördünüz..! Elinizden gelen,  “er kişi” niyetine namaza durmaktır gayrı!.. Anlaşılan o!..
Eşkıya, Hakkari’den ilerleye ilerleye Taksim’e bayrağını dikti..! Daha birkaç gün önce Taksim’den Aksaray’a yaka yıka zafer yürüyüşü yapmış ve devlete bu zafer yürüyüşünü seyrettirmişti.. 1 Mayıs’ı bekliyordu tescil için.. Ve Cumhuriyet Anıtı’na bayrağını dikip, Atatürk’ün boynuna idam fermanını asarak tescilini de gerçekleştirdi..
Devleti yönetenler 1 Mayıs’ta Atatürk’ü ,Taksim Meydanı’nda linç ettirdi!.. Kılı kıpırdamadan  “linç”i seyretti...
Onlar, bu “seyrinde” yalnız değildi..
Cumhuriyet Anıtı’na tırmanan eşkıyaya yol verenlere bakalım..
Y-CHP’nin o alanda bulunan milletvekili aday adayları!.. (Bu şenliğe(!) katılarak, encamı belli çirkefliğe destek olan bayraktarlar.)
Atatürk’ün kurduğu devletin irade alanları içinde iştigal fırsatı bulan sendikacılar..!
İzak Alaton gibi kimliklerin bayraktarlığını yaptığı sermaye sahipleri..(Devlet yıkılabilir diye ahkam kesip Apo bırakılsın kampanyasıyla, eşkıya kraliçesine sarılan para babaları...)
“Çankaya” da güya Atatürk’ün nöbetini tutan ama “Taksim Manzarası” karşısında kılı kıpırdamayan zat-ı muhterem..!
Atatürk’e karşı duruşu belli iktidar!..
Seçim ağzı, ne olur ne olmaz diye başını kuma gömen muhalefet!..
İlave edelim...
Sinmiş, soluğu kesilmiş adeta teslim olmuş bir millet!..
Ve ne yazık ki Taksim’de Mustafa Kemal Paşa’nın boynuna ip atılabiliyorsa!..
Bu yola geçit veren en önemli unsur, işte bu en son telaffuz ettiğimdir.. Sinmiş, araziye uymuş, hassasiyeti sadece kuytu köşelerde birkaç kelimesine kalmış millettir..! Biziz o eşkıyaya yol veren, biz!..
Ben umardım ki; TV haberleri o can acıtan manzaraları yansıttıktan bir saat sonra yüz binler Taksim’e akacak ve Ata’nın etrafında kenetlenecek..
Yazıyı yazdığım an, olaydan sonra 24 saat.. Milletten tık yok.. Taksim’de milletten eser yok.. PKK’lının darbesi hâlâ o işgal ettiği alan içerisinde diridir..
Cumhuriyet Anıtı’nın maneviyatı yerlerdedir.. Endişelidir.. Yapılan, yapılacakların teminatıdır ve yeni saldırılar için artık yol açıktır..
Çünkü devleti yönetenler(bugün), bu tür olayları büyütülmeyecek olaylar kategorisinde değerlendirmektedir..!
Cünkü, devleti yönetenler devleti koruması gerekenleri “bulun bu eşkıyayı, yaptığı yanına kâr kalmasın” diye yönlendirmemektedir..
Çünkü Türk(!) basını da bu olayı sıradan saymakta, gerekli hassasiyeti göstermemektedir..
Çünkü artık millet için Atatürk’ün, cumhuriyetin, bağımsızlığın...
Şampiyonluk kovalayan kulüpler...
Ya da bilmem ne adasında kebap yarışı yapan cemaat cambazları kadar kıymeti harbiyesi yoktur..!
Bu yüzden de PKK taşeronu ile Haçlı, Sevr kurallarını rahatça işletmekte..
İzak Alatonların yüreğine su serpilmektedir..
Atatürk’e uzanan eller güçlendikçe..
Millet Taksim Anıtı önünde dirilene kadar bu böyle sürecektir...

Yazarın Diğer Yazıları