Takviye gıdada milyar dolarlık ‘hak’ pazarı

Takviye gıdada milyar dolarlık ‘hak’ pazarı
İnsanların rahatsızlanmasına hatta ölümüne yol açan gıda takviyelerini satanlara karşı hiç dava açılmadı.

Kimse hakkını aramayınca bitkisel ürün ticareti 3 milyar dolarlık pazara dönüştü.

Vatandaşın rahatsızlanmasına hatta ölümüne yol açan gıda takviyelerini satanlara karşı hiç dava açılmadı. Kimse hakkını aramayınca bitkisel ürün ticareti 3 milyar dolarlık pazara dönüştü.

Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Petek,, birçok kişinin ciddi derecede rahatsızlanmasına ya da ölümüne yol açan; zayıflama çayı ya da hapı olarak tanıtılan gıda takviyelerinin denetimlere rağmen neden önüne geçilemediği araştırdı ve çarpıcı sonuçlara ulaştı. Prof. Petek, gıda takviyesi pazarının artışındaki en önemli nedenin mağdurların yargıya başvurup haklarını aramaması olduğunu açıkladı. Petek, “Söz konusu ürünleri kullananlar, uğradıkları zararlar sebebiyle satıcıdan, üreticiden, ithal edenden, piyasaya sürenden tazminat talep edebilir. Ölüm durumunda yakınları da maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Fakat şimdiye kadar bu yola başvurulmadı, açılan bir dava bile yok” dedi.

Tüketici bilinçlenmeli

Bunlardan zarar görenlerin hakkını aramaması sonucu, Türkiye’de bitkisel ürün ticaretinin 3 milyar dolarlık pazara dönüştüğünü dile getiren Petek, şöyle devam etti: “Toplumun bilinçlenmesi gerekli. Tüketicilerin, diğer alanlarda olduğu gibi takviye edici gıdalar yüzünden uğradıkları zararlarda da kendi menfaatlerini koruma yollarını bilmediklerini ya da ispat edemeyecekleri ve sonucun aleyhlerine olacağı düşüncesiyle haklarını aramaktan çekindiklerini görüyoruz. Mağdurların hukuki girişimlerde bulunmamaları,  açtıkları davalarda ispat zorlukları yaşamaları; bu ürünleri üreten, işleyen, ithal eden veya piyasaya sürenlerin  elini güçlendiriyor” Takviye edici gıda adı altında piyasaya sürülen zayıflama ürünlernin ilaç olmadığı için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın onayına tabi olduğunu kaydeden Petek, “Bakanlık sağlığa zararlı veya öldürücü ürünlere izin vermiyor. İzin alınanlara sonradan zararlı maddeler  katılıyor veya izin alınmamasına rağmen bakanlık onaylı olduğu belirtilerek kaçak olarak satışı gerçekleştiriliyor” dedi.