ABD''nin Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Hazar havzasında etkin olabilmek için tüm gücüyle bölgeye ağırlık koymak istediğini kaydeden Saadettin Tantan Rusya-Ukrayna gerginliğine de dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
"Bu gerginlik esnasında Rusya, Ukrayna ticaret gemilerinin Azak Denizi''nden Karadeniz''e çıkışına engel olmak istedi. Ancak ABD uçakları bölge üzerinde uçup gösteri yapınca Rusya geri çekilmek zorunda kaldı. Şurası bilinmeli ki ABD ve Rusya karşı karşıya gelip asla savaşmaz. Tarihi süreç bunun örnekleriyle doludur. Fakat iki ülkenin bu yaklaşımı bölgedeki diğer ülkeler arasında çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez. Yeni ABD yönetimi ve AB, Ukrayna''ya destek veriyor. ABD Başkanı Biden''in bu ülkeden talepleri oldu. Bu yüzden desteklerini sürdürüyor. Ukrayna da Rusya''nın askeri baskısı karşısında NATO''dan yardım istedi. Rusya askeri birlikleri ve donanmasıyla bölgede güçlü. ABD''ye geçit vermeyecek gibi görünüyor. Güvenilmez ülke konumuna düşen Türkiye burada sıkıştı, bu cendereden çıkamıyor. Türkiye NATO müttefiki olduğu için hangi cephede yer alacak, burası önemli bir nokta."
Türkiye''nin yanlış dış politika uygulamaları nedeniyle sürekli kaybeder hale geldiğini belirten Sadettin Tantan devamla şunları söyledi:
"Bu coğrafyada bütün güç dengeleri iç içe geçti. Türkiye''de iktidar öncelikle bilgiye açık olmalı. Bilgi havuzu güçlendikçe kazanan ülke konumunda olursunuz. İktidar bilgiyle bir araya gelse kazanan ülke olur. Osmanlı Devleti''nin neden kaybettiği, batı emperyalizminin Türkiye''yi nasıl kullandığı ve neden kullanmak istediğini görüp proje geliştirmek gerekiyor. Türkiye hedefini belirleyecek. Bölgede güçlü bir devlet olabilmek için halkının bilinçli, nitelikli olması gerekiyor. Halk bilgi üretirse potansiyel gücünüz yüksek olur ve hiçbir ülkede tehdit edemez. Meclis''in, ülke ve milletin ihtiyaçlarına göre hareket etmesi gerekiyor. Buna uygun olarak yasa yapılmalı.
Montrö Sözleşmesi 2. Dünya Savaşı''nda Türkiye''nin ve içinde bulunduğu coğrafyanın savaş alanına dönmesini engelleyen bir sözleşmedir. Atatürk öncülüğünde TBMM tarafından kabulüyle güvence altına alına bu anlaşma, bugünkü yaşananlara baktığımızda bölgenin çatışmalardan uzak durması için önemlidir. Bu bölgeye kendi amaçları için gelmek isteyen ülkelere bu sözleşme geçit vermiyor. Bu nedenle iktidar dikkat olmalıdır."
