Taş, duvar değil sanat!

Size 43 yıllık bir sürgün hikayesi anlatacağım. Hikayenin adı "Ah Güzel İstanbul". Cumhuriyetimizin 50. Yılında heykeltıraş Gürdal Dayar'dan, Karaköy'e dikilmek üzere bir heykel yapması istenmiş. Güzel İstanbul isimli heykel, dönemin siyasileri 'müstehcen' olduğunu söyleyip, Yıldız Parkı'na görünmeyen bir yerine koymuşlar. Yeri değişince müstehcenliği gitmiş olacak ki bugüne kadar heykele dokunmamışlar. Ta ki geçen haftaya kadar… Sürgün heykel, "şikayetler" gerekçesiyle fidanlarla kapatıldı. Sosyal medya tepkileri üzerine İBB,  fidanları kaldırılarak heykeli eski haline getirdi. Oradan oraya heykel taşımak yerine sanat okuyabilmeyi biliyor olsaydık, statik bir objeden hıncımızı çıkarmazdık. Görüyoruz ki, "sanat", binlerce yıllık geçmişine rağmen İstanbul'da barınamıyor, yer bulanlar da korunamıyor. Hazır heykelin altında herhangi bir açıklama yazmıyorken benim bir önerim var. Heykelin adı "Pişmiş Tavuk" olsun ne dersiniz?

***

Atatürk Kültür Merkezi yıkılıyor! Yerine yapılacak Opera Binası'nın tanıtımı bugün yapılacak. İsmi değişecek mi? İçerindeki salonların adı aynı kalacak mı? Yıllardır tek bir çivi bile çakılmayarak kaderine terk edilen AKM neden restore edilmeye çalışılarak sahip çıkılmadı? Aklımda bu sorular varken, bürokratik işlemler yüzünden bitirilemeyen başka sanat merkezine de değinmeli. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binası… Bitemediği gibi bir de soyuldu! Yapıları sadece "inşaat" olarak görmeyen bizler, 2019'da bitecek sanat merkezlerini sabırsızlıkla bekliyoruz!

***

36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nın kapıları 12 Kasım'a kadar açık. Bu seneki tema "İyi ki Varsın Edebiyat". Fuar, her yıl ortalama yarım milyon ziyaretçiye ulaşıyor. Fikirlere tahammülü olmayanlar yine boş durmadı ve temanın aksine bu güzel güne gölge düşürdü. Umarım "güvenlik" nedeni ile insanlar uzak tutulmaya çalışılıp, olan yine kitaplarımıza ve yazarlarımıza olmaz.

***

Tüyap'a kadar gidenlere bir de tavsiyem olacak. 27. İstanbul Sanat Fuarı bünyesindeki Artist 2017'nin "Ütopya" başlığındaki proje sergisi de 12 Kasım'a kadar sürecek. Ütopyaları, tarihsel, kavramsal ve güncel olmak üzere üç ana başlık altında ele alıyor.  Ayrıca sergi içerik olarak klasikliğin üzerine geçtiği gibi, düzen olarak da farklı normlarla sizleri bekliyor.

***

Haftanın alkışı Semih Kaplanoğlu ve ekibine… Tokyo Film Festivali'nde büyük ödül 'Buğday'ın oldu. "Altın Ayı" dan  sonra bir kez daha gurulandık. Teşekkürler…

Yazarın Diğer Yazıları