Tatbikat iyi hoş da...

Askerlerimizi öyle gümbür gümbür gördükçe göğsümüz kabarıyor; o ayrı... Maksat iç kamuoyunun gazını almaksa, amacına ulaştı. Lakin o değil de, maksat sahiden de Barzani'ye geri adım attırmaksa, Habur Sınır Kapısı'nı kapatmak, petrol naklini durdurmak, Habur Sınır Kapısı'nda tatbikat yapmaktan hem çok daha kolaydı, hem de çok daha ivedi sonuç alınırdı.

***

Doğruyu söylemiyorsunuz

Ve bu çok tehlikeli!

***

Eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla düzenlenen törenlere katılan "iktidarlılarımız"dan söz ediyorum...

Dün her biriniz, ülkenin ayrı bir şehrinde, ayrı bir okulunda, el kadar çocukların karşısına geçtiniz ve kendinizi biraz daha coşkulu alkışlatabilmek uğruna, bağıra bağıra, "bundan sonra hepiniz istediğiniz okula gidebileceksiniz" dediniz!

Doğruyu söylemediniz.

Henüz getiremediğiniz, çünkü sizin de "nasıl"ından bihaber olduğunuz düzende de eleneceklerini gizlediniz.

"Yaşasın sınavdan kurtulduk" sevinciyle sizi tezahürata boğan o çocuklar, eleneceklerini öğrendiklerinde, hem de TEOG'dan çok daha insafsız kriterlerle elenecekleri gerçeğiyle yüzleştiklerinde ne diyeceksiniz;

"Babana söyle veresiyemiz yoktur" mu?

***

Sadece maddi durum, sadece "yakinimdir" kontenjanı filan da değil... Velev ki, bütün öğrencilere eşit gözle bakılabilecek; en nihayetinde, her okulun bir "kapasitesi" olduğuna ve bu okullar bir şekilde başvuranlar arasında "seçim" yapmak mecburiyetinde olduğuna göre, nasıl olacak da her öğrenci "istediği okula" gidebilecek!

Nereden tutsan gerçek dışı.

Balon haber.

Ve siz, bu asla gerçekleşmeyecek hayallerle doldurdunuz çocuklarımızın kafalarını.

***

Boşuna değil uzmanların uyarıları:

Çocuklar yetişkinlerden öğreniyorlar yalanı.

Okula başladıkları günden itibaren her dönemde yeni yalanlarla kandırıla kandırıla, amiyane tabirle büyüklerinden kazık yiye yiye büyüyüp de başka bir şansları olabilir mi; kindar, dindar derken ola ola sahtekâr nesil olacak sanırım bugünün yarına armağanı!

"Kobay" olarak kullanıldıkları yap-boz sistemi buna ayarlı!

***

Ya atanamayan öğretmenler

Her fırsatta derslik sayısını artırmakla övünen -ki övünülecek, hayırlı bir hizmet sahiden de- Millî Eğitim Bakanı'na soruyorum:

Derslik sayısı kadar öğretmen de atadınız mı?

Ağustos ataması sözü ne oldu; dağa mı kaçtı, inek mi içti, ormanlarla birlikte yanıp bitip kül mü oldu?

***

Savunma görünümlü itiraf(!)

FETÖ iddiasıyla tutuklu bulunan Şahin Alpay, mevzuyu hâlâ anlamamış olmalı ki, dün mahkemede yaptığı savunmada, suçsuzluğunu ispat için "Ak Parti iktidarına karşı askeri ve yargısal darbe girişimlerine karşı çıktım" dedi.

"Ak Parti iktidarına karşı darbe girişimi" dediği şey bir iftira, bizatihi, şu an mensubu olmakla suçlandığı örgütün kumpasından ibaretti. Yargı eliyle "olmadığına" hükmedildi. 

Olmayan "darbe girişimi"ne karşı çıktığını iddia etmek, AKP'yi hizaya sokmak için darbeyle korkutmaya çalışan cemaatin kumpasına destek olduğunu itiraf etmek değil mi?

***

Ah be Nagehan...

Yıllarca birlikte program yaptıktan, yıllarca birlikte Kuddusi Okkır'ları, Murat Özenalp'leri, Ali Tatar'ları, Abdülkerim Kırca'ları, Kaşif Kozinoğlu'ları ölüme götüren alçak kumpasa "demokratikleşme" diye alkış tuttuktan ve Nazlı Ilıcak biraz da bütün bunların hesabını vermek üzere tutuklandıktan sonra en çok onun ne yazacağını, yazıp yazmayacağını merak ediyordum;

Yazdı.

Güya tahliyesini istedi eski "kanka"sının, onun adına "pişmanlık" bildirimlerinde bulunarak güya onu savunmuş oldu... Halbuki, okusanıza şu satırları, bütün yaptığı Ilıcak üzerinden kendini aklamaktı:

"Nazlı Ilıcak'la 2013-2014 döneminde çok program yaptık, Gülenistlerin darbeci bir çete olup olmadığına dair çok kavga ettik. Evet o hep sonuna kadar bu örgütü savundu, Fethullah Gülen'in karanlık yüzünü göremedi. Fakat şimdi çok pişman..."

***

Ah be Nagehan...

Söz de uçmuyor artık, arşiv diye bir şey var!

STV'ye çıkıp "Fethullah Hoocaefendi... Milyonların gönlünde taht kurmuş biri..." diye andığın Gülen'in "kendi vatanından uzak durmasına sebep olanların yargılanması"ndan duyduğun memnuniyeti ifade ederek mi gördün, gösterdin "karanlık yüzünü"?

"Gülen hareketi bence çok önemli bir harekettir. Özellikle yurt dışındaki Türk okulları hepimizin göğsünü kabartan, çok büyük hizmetleri olan, dünya çapında dilimizi öğreten okullar. Türkiye içinde de, sivilleşmeyle ilgili çok önemli çalışmalar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Dershanelerle ilgili çok önemli katkıları var. Ve ben bunu yıllardır hep söylerim..." diyerek mi yoksa?

Yazarın Diğer Yazıları