Ortada bir “kimya bozukluğu” mevcut!.. Yani Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi bir durum var!..
Demişti ki Kılıçdaroğlu, “Recep Bey’in ezberini ve kimyasını bozduk, 12 Eylül’den sonra düzenini de bozacağız.”
Sanki bunu “darbımesel” kabul etmiş gibi Tayyip alelacele ve de “yalan yanlış” biraz da gaf dolu bir meydan hatibi olarak işi götürüyor...
Aha da ispatı.. Kendileri, Rize’de o hep sarıldığı “sicim” çerçevesinde CHP’ye giydiriyordu ve şöyle diyordu...
“Dersim’le ilgili bu zihniyet, bu CHP zihniyeti çok enteresandır Dersim bombalamasında 10 bin, 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin kişinin öldürüldüğü söylenir. O zaman bu emri, bu talimatı veren iktidarın başında Cumhurbaşkanı olarak kim vardı? İsmet İnönü vardı...”
Şimdi efendim, önce şunu belirtelim, değerli büyüğümüzün sözleri partisinin internet sitesinden aynen alınmıştır, yani kaynak kendilerinindir.. Sözlerinin sonundan başlayalım... “Cumhurbaşkanı olarak kim vardı? İsmet İnönü vardı...”
Bir süredir, İsmet Paşa’yı mezarında ters çevirme operasyonları yapıyorlar ya, o çerçevede “saldırı” halidir bu, acul durumdur..
Efendim tarih diyor ki, o dönem Cumhurbaşkanı Atatürk’tür...
Dersim İsyanı’nı, İngiliz ajanı Ermeni köklü Seyit Rıza yobazını aklayıp paklama gayreti bir yana, Tayyip’in yaman danışmanlarını bir sorgulaması vaktidir hani..Bitmedi.. Efendimizin Trabzon konuşması: (Kendi resmi internet sitelerinden aynen alınmıştır..)
“-Çünkü Trabzon 1961’de kapılarını Fatih Sultan Mehmet’e açarak evet dedi...”
1961?.. Fatih Sultan Mehmet!!?
Hadi Başbakan’ın dili sürçtü, bunu metinde aynen yayınlayan danışman kadrosunun neyi sürçtü!!? Kadroya bak!..
Başbakan, karşısındaki kalabalıklara, “..millete ne diyorlar? Bidon kafalı diyorlar, kim? Bu CHP zihniyeti. Ne diyorlar? Göbeğini kaşıyanlar diyorlar, kim? Bu CHP zihniyeti...”
Peki millete siyaseten ulu orta konuşmak, milleti “bidon kafalı” yerine koymak olmuyor mu?!! Olmuyor!!.
Karşısındaki kalabalık, onun söylediklerine, ne söylediyse doğru diye secde ediyor mu etmiyor mu?..
“-Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ydü..!
-Yaşa,Türkiye seninle gurur duyuyor!..”
Meydandan gelen ses bu..
“-Fatih 1961’de Trabzon’a geldi!..
-Sayende valla!..”
Malzeme bu olunca “inşaat” kolay oluyor!..
“Bunlar hiçbir zaman milletle beraber olmadılar ki. Bunlar hep kaymak takımıyla beraber oldular, onlarla beraber hareket ettiler. 7,5 yıldır dikkat edin bunların Ak Parti’yle değil, Recep Tayyip Erdoğan’la değil, aslında milletle meseleleri var. Bu ülkede artık siyasete çeteler yön vermiyor, bunu hazmedemediler. Bu ülkede artık ülkeye karanlık güç odakları rota çizemiyor, bunu hazmedemediler. Bu ülkenin kaderini artık millet kendisi çiziyor, bunu hazmedemediler. Allah’ın izniyle, sizlerin hayır dualarıyla bütün o saldırılara göğsümüzü siper ettik...”
Demek ki neymiş...
“Bunlar” yani Tayyip’e karşı çıkanlar “kaymak tabaka” danmış..
Yani şu sarılıp sarmalanıp jeeplerin direksiyonlarına geçen “dini bütün-bol makyajlı hanımefendilerle” belediye bayındırlık “mütayiti” kocaları..
Hepsi “Tayyip muhalifi!..”
Başka?..
“Bu ülkede artık ülkeye karanlık güç odakları rota çizemiyor...”
Ülkeye rota çizen güç odakları apaydınlıktır.. Azıcık okyanus ötesinden, Erbil Yahudi’sinden, cemaat sermayesindendir ama o kadar olacak!.. Zaten “meydandakini” de bu durum fazla ilgilendirmez..
“Dersim isyanı sırasında Cumhurbaşkanının” kim olduğunun kendisini ilgilendirmediği gibi!..
Maksat CHP’ye, İsmet İnönü’ye vede Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete gol olsun!..
Afiyet olsun...
