Tazehurmatu

Tazehurmatu
Türkmen direnişinin destanı

IŞİD terör örgütünden en büyük zararı Irak ve Suriye’deki Türkmenler gördü. Türkmen kasabası Tazehurmatu, yaklaşık 4 aydır sessiz sedasız, hiçbir yerden yardım almadan  IŞİD’in tehdidine karşı kahramanca direniyor. Kobani (Ayn el-Arap) için BM dahil kıyameti koparanlar, Tazehurmatu için üç maymunu oynuyorlar. 

10 Haziran’da Musul’u ele geçiren IŞİD, kısa süre içinde doğuya doğru ilerleyince,  Tazehurmatulular yaşadıkları toprağı koruma mücadelesi başlattı.

Bu sırada Musul’daki mevzilerini terk eden Irak ordusu, Kerkük’ün güneyindeki karakollardan da çekildi. Bu süreçte Tazehurmatu’nun kaderini değiştiren, Beşir köyü oldu. Beşir, Tazehurmatu’na 2.5 km. mesafede ve tamamı Türkmenlerden oluşan bir köy. Saddam Hüseyin döneminde toprakları ellerinden alınan ve yerlerine Sünni Araplar yerleştirilen Beşir köylüleri, 2003’ten sonra doğup-büyüdükleri topraklara geri dönmüşler ve ellerinden alınan ata yurtlarına yeniden yerleşmek için ellerinden büyük mücadele vermişlerdi. Bu süreçte Irak Türkmen Cephesi de Beşir’deki yeniden yerleşim sürecine 100 ev yaparak destek verdi. ITC, bölgenin yeniden Türkmen yerleşimine açılmasında önemli bir rol oynadı. İşte bu durum Beşir’i, IŞİD’in ve çevresindeki Arap köylerinin ilk hedefi haline getirdi.

Mezhep ayrılığı

IŞİD’in saldırısıyla birlikte, mezhep ağırlıklı düşünen Arap aşiretlerinin yol gösterdiği IŞİD, Beşir’i 17 Haziran tarihinde ele geçirdi. Büyük ölçüde eski arazi anlaşmazlıkları ile mezhep çatışmalarına dayalı bir nitelik çatışma Tazehurmatu’nu Musul’un düşmesinden sadece 6 gün sonra IŞİD’le sınır haline getirdi. Tazehurmatu, IŞİD ile burun buruna geldikten sonra bu terör örgütünün birkaç kez saldırısına uğradı. Tazehurmatu’na birkaç kez gece baskını düzenlendi. Gece saldırıları, büyük çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu yerel milislerinin gayretiyle püskürtüldü. Bunun ardından terör örgütü militanları, kanas suikast tüfekleri ve “doçka” larla uzun mesafe ateşlerinin saldırısıyla yıldırılmak istendi. Bununla da kalmayan IŞİD güçleri, havan saldırılarında çoğu kadın ve çocuk onlarca Türkmen yaraladı.

Tazehurmatu direnişinin en önemli özelliklerinden birisi Beşir’de olup bitenlerden ders çıkarılmasıdır. Beşir’e IŞİD saldırısı başladığında köyde Irak ordusundan kalma silahlar ve peşmerge güçleri bulunuyordu. Buna rağmen uzun süre direniş gerçekleştirilemedi. Bunun en önemli nedeni peşmergelerin savaşmadan çekilmesidir. Peşmergenin cepheyi bırakması üzerine, halkın katliama uğrama korkusu nedeniyle bir anda köyü tahliye etmesidir.

Beşir’in IŞİD’in eline geçmesiyle Tazeliler, çoluk - çocuk ve yaşlıları, kasabanın dışına çıkarıp, eli silah tutanları seferber ettiler. Böylece Tazehurmatu, sivillerin kendilerini koruduğu bir yerel askeri kampa dönüştü. Tazehurmatu’da başlangıçta kendiliğinden oluşan bu harekete yerel polis gücü ve Kerkük’teki Türkmen Sahva Güçleri’nin de destek vermesiyle IŞİD’e karşı bir cephe oluşturuldu.

El uzatan yok

Kendini savunarak hayatta kalmasına rağmen Tazehurmatu’nda insanlar son derece zor günler yaşıyorlar. Çatışmalar nedeniyle tarım yapılamıyor. Ayrıca evlerin bir kısmı da havan top ateşleri nedeniyle ağır hasar gördüğünden kullanılamaz halde. Özellikle sivil halk, uzun süre bölgeye hiçbir yardım ulaşmadığından şikâyet ediyor. Türkiye’den yardım geldiği iddiaları ise Tazehurmatulu Türkmenlerin, acısını daha da pekiştiriyor. Oysa Erbil’deki Kızılay yetkilileri, Kerkük’e tonlarca yardımın gönderildiğini iddia ediyor. O zaman akla şu soru takılıyor: Türkiye’den toplanan yardımlar doğru adreslere gitmiyor mu? Tazehurmatu’ndaki durum gözlemlendiğinde bu yardımın onlara ulaşmadığı da ortada. Acaba Kerkük’e gönderilen yardımlar, peşmerge tarafından Türkmenlere ulaştırılmıyor mu? Sadece Tazehurmatulular değil, Kerkük’te bu eleştiriye Türkmenlerin yoğun olduğu pek çok yerde rastlanabiliyor.

Tazehurmatu’na Türkiye bağlantılı kurumlar tarafından giden tek yardımı Eylül ayı ortasına kadar Türkmeneli Vakfı gerçekleştirmiş.

Tazehurmatu’nda Türkiye’ye yaklaşım ise aslında Kerkük’teki durumun genelini yansıtıyor. Kerkük’te Türkmenlerin Türkiye’ye yönelik duygularını ifade edebilecek en iyi kelime hayalkırıklığı. Zor durumda Türkiye tarafından korunacağına inanan Türkmenler artık verilen sözlere inanmıyor. Özellikle Şii Türkmenler, Türkiye’nin “mezhepçi bir politika” izlediğine inanıyor. Bir Türkmen’in şu sorusu aslında Şii Türkmenlerin pek çoğunun ortak duygusunun tercümesi olarak kabul edilebilir. “Amirli ve Tazehurmatu Sünni olsaydı Türkiye böyle sessiz kalır mıydı? Bu sorunun yanıtını vermek zor. Çünkü, Türkiye sadece Kerkük’teki değil Musul, Telafer ve Diyala’daki Türkmenlerin de çağrılarına yanıt vermedi. Bu nedenle Türkiye’nin Türkmen politikasındaki eksiklik ve yanlışlıkları mezhepçiliğe bağlamak doğru görünmüyor. Türkmen politikasındaki sorunlar çok daha derinlerde aranmalıdır. Ancak Türkiye, Türkmen politikasını gözden geçirene kadar Türkmenlerin Türkiye’ye duyduğu güvende tamir edilmesi güç yaralar açılacağı söylenebilir.

Tazeli kasabasını kimler koruyor?

* Haşdi Şahabi: Irak ordusunun dağılmasından sonra halk Ayetullah Ali Sistani’nin çağrısıyla oluşan “Halk Yığını (Haşdi Şahabi)” adı verilen silahlı birliklere dahil oldu. Bu birimler, tüm ağır silahlarını kendi aralarından topladıkları paralarla Kerkük’teki silah pazarlarından elde ettiler. Sayıları 600’ü bulan Halk Yığını’nın başında Zeki Muratlı bulunuyor. Birliğin mensuplarının büyük çoğunluğunu Tazeli Türkmenler oluşturuyor.

* Haras Vatani: Tazeli Türkmenler, halen Beşir ile Tazehurmatu arasında sıfır noktasında nöbet tutuyor. Halk Yığını, daha sonra Irak Savunma Bakanlığı bünyesinde bulunan “Ulusal Muhafızlar (Haras Vatani)” denilen yapıya dahil edilerek resmi ve askeri statüye kavuştu.

* Sahva Güçleri: Türkiye’deki koruculuk sistemine benzeyen bir yapıya sahip Sahva Güçleri, Kerkük’te Türkmenlere yönelik saldırıların yoğunlaşmasından sonra kuruldu. Sayısı yaklaşık 700 kişiyi bulan Sahva Güçleri’nin liderliğini Isam Mızrap yapıyor. Aralarında 300 kadar Tazehurmatulu Türkmen’in de bulunduğu Sahva Güçleri, sadece Taze’nin korunmasını değil, aynı zamanda Beşir’in kurtarılmasında da rol oynamaya hazırlanıyor.