Tek parti devletine dönüş

Tek parti devletine dönüş
... Anayasa değişikliklerinin tümü 330 üzerinde oy alır ve referandum sonucunda kabul edilirse de 66 yıl sonra yeniden "tek parti" devrine döneceğiz.

Partili Cumhurbaşkanı, başkomutan olacak.

Partili Cumhurbaşkanı, Meclis çoğunluğunu oluşturacak partisinin milletvekillerini de kendisi belirlediği için TBMM'nin de tek hâkimi olacak.

Yargıçları ve savcıları belirleyecek kurulları partili Cumhurbaşkanı seçecek.

Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini de o seçecek.

Yardımcılarını, bakanları o tek kişi tayin edecek, Meclis'in bu konuda bir söz söylemesi mümkün olmayacak.

Yürütme organının denetlenebilmesi ancak beş yılda bir yapılacak seçimler ile mümkün olacak, partili cumhurbaşkanı kimseye hesap vermeden beş yıl ülkeyi yönetecek.

Partili cumhurbaşkanı, devletin bütün yöneticilerini tek başına tayin edecek.

Valileri o seçecek.

Müsteşarları, genel müdürleri, emniyet müdürlerini, genelkurmay başkanını, komutanları, kaymakamları, kısaca aklınıza gelecek her türlü makamın sahibini o tayin edecek.

Tayin ettikleri sadece ona karşı sorumlu olacak. Beş sene sonra olur da bir başkası "tek adam" olarak seçilirse, her şey sil baştan olacak.

Bir partinin devleti olmaktan, diğer partinin devleti olmaya savrulacağız.

Partili cumhurbaşkanı, Türkiye'nin idari yapısını istediği gibi değiştirebilecek. İlleri birleştirebilir, yeni iller kurabilir. İstediği kadar bakanlık kurabilir, istediği bakanlıkları kapatabilir...

Partili cumhurbaşkanı,"gerekli görürse" olağanüstü hal ilan edebilir...

Olağanüstü hal yetkileri o kadar geniş ki bireysel haklarımız ile ilgili düzenlemeleri bile kararnameler ile yapabilir. Olağanüstü hal yetkilerine dayanarak, isterse seçimleri bile erteleyebilir...

Partili cumhurbaşkanını, Anayasa'ya uymaya zorlayacak herhangi bir mekanizma olmadığı için Anayasa, onun ağzından çıkacak sözlerden ibaret hale de gelebilir. Ülkenin bir yarısını yok sayacak bir düzen kurulabilir.

Böyle bir devletin ortaya çıkacak olması şu anda Meclis'teki milletvekili çoğunluğunu ilgilendirmiyor. Onlar şimdi oylarını istenildiği gibi kullanarak, gelecek seçimde de milletvekili olmak peşindeler.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Bahçeli'nin "dönüşü olmayan" yolu

-------

(...) Anayasa değişikliği sürecinin lokomotifi Bahçeli oldu. Bahçeli'nin böyle keskin bir viraj alması kafa karışıklığına yol açtı. MHP'de rahatsızlık yarattı. Merkez yönetimin önemli isimleri görevlerinden istifa etti. 5 milletvekili 'hayır' oyu kullanacağını açıkladı ve Bahçeli, "partisini yok edecek bir karar almakla" ağır şekilde eleştirildi.

Partideki kaynama ve eleştiriler devam ediyor.

 (...)

- PKK'yla yürütülen çözüm süreci.

- Kandil'e ve Suriye'ye askeri müdahalede bulunulmaması.

- Bazı bakanlar hakkındaki rüşvet iddiaları.

MHP, bu üç konuda yaptığı sert muhalefetle 7 Haziran 2015 seçimlerinden oylarını 2 milyon artırarak, milletvekili sayısını da ikiye katlayarak çıktı.

(...) Seçimden başarıyla çıkmış olan Bahçeli, 'yalnız kurt' misali kapıları kapatıp, partisine çekildi. Belki bir sonraki seçimden birinci parti çıkabileceğini hesaplayarak muhalefette kalmak istiyordu.

(...) Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti bu hesabı bozdu. Erdoğan  (...) 'çözüm süreci'nin istismar edildiğini ve artık kapandığını açıkladı. Keza hükümet değişikliği ile birlikte Suriye politikasını da değiştirdi...

Erdoğan'ın bu iki hamlesi, Bahçeli ve MHP'nin muhalefetini dayandırdığı iki alanı da elinden almış oldu.

Aynı süreçte MHP içindeki muhalefetin sıkıştırdığı Bahçeli, kongreyi erteleme mücadelesine girdi ve bir sıkışıklık da o yönden yaşamaya başladı...

(...) 15 Temmuz'un sonuçlarından biri MHP'de parti içi muhalefetin gündemden düşmesi oldu. Yeni koşulları değerlendiren Bahçeli, (...)AK Parti ile buzları eriterek bir 'çıkış yolu' açtı.

7 Haziran sonrasında AK Parti'yle koalisyon kurmayı reddeden Bahçeli bu kez ittifak kapısını açtı. (...) Bahçeli'nin yarattığı bu 'çıkış yolu'ndan dönmesi artık mümkün değildir.

Fikret Bila Hürriyet

***

Işık hızında döndü

-------

Devlet  Bahçeli'nin son seçimde yaptığı bir meydan konuşması internette dolaşıyor... Bahçeli meydana soruyor:

- 92 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin modası geçti mi?

- Hayııır

- Rejim ve sistem değişikliği gerekiyor mu?

- Hayııır

- Başkanlık sistemi gelsin mi?

- Hayııır

Devlet Bahçeli 15 Ağustos 2015 tarihinde de şu tiviti atmış:

"Yönetim sistemi bir kişinin eline kaldıysa vay halimize! Bizim yerli üretim Hitler'e, Stalin'e, Kaddafi'ye tahammülümüz olmaz, bu iyi biline"

Bahçeli'nin dönüş hızı maşallah ışık süratinde...

Melih Aşık Milliyet

***

Seçmen sormaz mı?

-------

İktidar partisi Anayasa'nın neden değiştiğini anlatan büyük bir kampanya yapacakmış..

(...) Seçmen sormaz mı?

2010 yılında HSYK seçim sistemini siz değiştirmediniz mi?

Üstünlerin hukukuna son veriyoruz diye oy istemediniz mi?

Ülkede istikrar yok mu da istikrar vaat ediyorsunuz?

Kimin vesayetine son veriyoruz.. Vasi kim?..

Mehmet Tezkan Milliyet