Teker teker gelin be!

R.T. Erdoğan ne yapsın şimdi... Her bir taraftan üzerine geliyorlar... Yalnız kalınca, herhâlde, odasında dört dönüyor, yumruğunu sıkıyor, dişini kenetliyor, arada bir duvara küt küt vuruyor, "Teker teker gelin be!" diye haykırıyordur. Ne de olsa "Kasımpaşalı" damarı var!

Halkın bir istiap haddi olduğunun farkındadır R. T. Erdoğan. İnsanlar artık kendisini ne kadar inandırıcı bulacak!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısında kutuyu emin ellerle açması, son derece sakin bir tavırla tane tane "Sevgili Erdoğan!" lafını tekrarlaması insanlara "Acaba?" sorusunu sordurmaz mı? (K. Kılıçdaroğlu'nun, bir şeyleri hatırlatmak için para transferi belgelerini, sırf kinaye için ayakkabı kutusu içinden çıkaracağını düşünmüştüm!)

Ak Parti'nin Grup Başkanvekili Bülent Turan, K. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının arasından 10 dakika geçmeden, "Bütün iddiaları yalan. Açıkladığı belgeler ticaret kaynaklı. İddialar çöktü, resmi işlemi belge diye sundu." dedi.

İşin vahameti anlaşılınca Ak Partililer, "FETÖ oyunu" deyip işin içinden sıyrılmak istediler.

Bu belgelerin temininde (veya üretiminde) Fethullahçıların rolü muhtemelen vardır.

"Temin" ve "üretme", her yere Ak Parti sayesinde nüfuz etmiş Fethullahçıların en maharetli olduğu işler.

Erdoğanlar'ın avukatı Ahmet Özel'i haberlerde dinledik. Kendisinden çok emin konuşuyordu. Sonra yazılı açıklama da yaptı:

 "Kemal Kılıçdaroğlu tarafından müvekkillerim hakkında ileri sürülen iddiaların tamamı yalan, gösterdiği kâğıtların da tamamı sahtedir. Kılıçdaroğlu, söz konusu kâğıtları mesai bitimine kadar derhal bir Cumhuriyet Savcılığına vermeli ve suç duyurusunda bulunmalıdır."

Erdoğanlar çok iddialılar. CHP'liler, "Mahkemeler ellerinde, istedikleri kararı aldırırlar." diyeceklerdir.

17/25 Aralık'ta ortaya saçılanların ardından, gözaltıların başlaması, sonra mahkemelerin işlemez hâle getirilmesi, müsadere edilen paraların, faiziyle iadesi... "Adalet" konusunda insanları şüphe eder hâle getirmiştir.

Fethullahçılar, "darbe" için 17/25'te düğmeye bastılar ama "açık" yakalamadıklarını kimse söyleyemiyor. Dört bakan istifa ettirildiği gibi Yüce Divan'da yargılanmalarına izin verilmemiştir.

Madem üretilmiş tapeler, belgeler, bırakın bunlara mahkemeler karar versin. Üstelik "Fethullahçı" olmayan bir yargılama sistemi kurmak ellerindeydi.

MHP yöneticileri ve Deniz Baykal, kasetleri çıkınca istifa etmişlerdi. Demek ki kasetler doğru; üretilmemiş. Onlar için ortaya konanlar doğru oluyor da, Ak Parti için ortaya konan belgelere neden hep "FETÖ üretmesi" deniyor?  Evet, üretiyorlar... Bunu başından beri söylüyoruz. Ama belgeyi gösteren Kemal Kılıçdaroğlu... Belgelerin üretilmediğini, bizzat kaynağından ulaştırılmış olabileceğini de düşünmemiz lâzım.

İnanın, Erdoğanlar'ın kendilerini zora sokacak vergi kaçırma, para transfer etme işine girebileceklerine hiç mi hiç ihtimal vermiyorum.

İşin rengi bence başka. Ama şunu da düşünmeliyiz: Erdoğanlar çok varlıklılar. Zenginleşme, 2002'den sonra kaç kat arttı? Bir anormallik var mı?

... R. T. Erdoğan kabul etmeli. İnandırıcılık gittikçe kayboluyor.

"İstifa!" diye haykıran "CHP Grubu Korosu", kısa zamanda "Memleket Korosu"na dönüşebilir.

Yazarın Diğer Yazıları