Tekli demokratik anlayış

   DOĞRU ya da yanlış, iyi ya da kötü, yattığı zaman aklına ne geliyorsa gözünü açtığında da ülkenin gündemine onu yerleştiriyor... Sistem bunu yapmasına o kadar müsait ki... Biri çıkıp "Böyle bir dönemde o konu ayrışmayı hızlandırır" diyemiyor...

     Deseniz ne yazar...

     Dışlanır, siyasetin derinliklerinde kaybolup gidersiniz...

     * * *

     İktidar partisinde bugüne kadar susmayıp yanlış politikalara karşı çıkanlar, ağalarına alenen ya da kapalı kapılar ardından rasyonel, yani ussal uyarılarda bulunduysa "Persona non grata" durumuna düşürüldü...

     "Yerimi sağlama alayım" diyerek pısırıklığa soyunan, etliye sütlüye dokunmayan, biat etmeyi iyi beceren siyasetçi ise tek adamlı demokratik anlayışın temel taşı oldu...

     Biat kültürü yaratan böylelerine siyasetçi demek hiç de yanlış değil; zira biat etmek, siyasette hayat bulanların ortak meziyeti olup çıktı!

     * * *

     Şimdi geçerli olan "Ben böyle istiyorum" modası...

     O nedenle hiçbir değer olduğu yerde kalmıyor, yön değiştiriyor, el değiştiriyor...

     Son değişiklik, beklendiği gibi oldu; Seçim Güvenliği ve İttifak Yasası değiştirildi. Değişime uğrayan Seçimin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında ki yasayla birlikte bazı kanunlar da onaylandı...

     Kısacası "Ben böyle istiyorum" klasiği, demokratik (!) bir anlayışı daha hayata geçirmiş oldu...

     * * *

     "Evde torunum mehter marşıyla yürüyor" diyerek İstiklal Marşımızın mehter marşına benzetilmesi talimatını vermek de "Ben böyle istiyorum" modasından neşet eden bir yönlenme ya da yönlendirme girişimidir...

     Marşın güftesi ilk kez Kastamonu'daki Nasrullah Camii'nde okundu. Mehmet Akif merhum, bu camide çokça vaaz vermişti.

     Meclis'te okunmasının tarihi ise 1 Mart 1921...

     Demek ki milletimizin duyguları ve düşünceleri 87 yıldır bu marşla yeşerip kök salıyor. Peki, neden mehter!

     * * *

     Manisa'nın MHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergun önemli bir açıklama yaptı yerel TV kanalında; şöyle dedi:

     -Çok açıkça söylüyorum. Tüm kapılar kapanmaya başlandı. Tamamen engellemeye başladılar. İttifak yukarıda var da tabanda yok. Manisa'da siyaseten o yönde bir intiba göremiyorum. Başbakan Yıldırım, Manisa'nın anahtarını istiyorum dedi. Nasıl ittifak bu!

     Öyle ittifak işte; "Ben öyle istiyorum" klasiğinin üstü örtülü hali, isteyen yine aynı odak!

     * * *

     Moda haline gelen tek adamlı demokratik anlayış, yakın zamanda pılısını pırtısını toplayıp gidecek, daha doğrusu gönderilecek. Hele sandık önümüze bir gelsin!

Ne güçlü lidermiş muhterem

     SEVGİLİ Fatih Portakal'a göre Devlet Bahçeli güçlü bir lidermiş...

     Nedenini de söylüyor:

     -Hem Kılıçdaroğlu'na, hem Erdoğan'a Bozkurt işareti yaptırdı..

     Unuttuğu biri daha var; Binali Yıldırım, o da bir iki kez aynı işareti yaptı...

     * * *

     Gerek Kılıçdaroğlu, gerek Erdoğan ve Yıldırım, Bozkurt işaretiyle yandaşlarına "Ülkücüler geliyor, biz gidiyoruz" mesajı veriyor olmasınlar...

     * * *

     Bahçeli güçlü lider mi...

     Öyle diyenler elbet de var...

     Ancak Devlet Bey, dedikleri kadar güçlü lider olsaydı öncelikle partiden kaçışları önlerdi, baraj sorunu yaşamazdı, gücünü götürüp tek adam mekanizmasının emrine vermezdi...

     * * *

     Coşkun Telciler, Zahide Uçar'ın bir yazısına atıfta bulunarak "Devlet Bahçeli kim" diye soruyor...

     Farkında değil galiba, muhterem AKP'nin arka bahçesi olabilir...

Yazarın Diğer Yazıları