Teröre lanet... Yetkili ve görevliler dikkat -Kerim Yılmaz

Teröre lanet... Yetkili ve görevliler dikkat -Kerim Yılmaz
Bu tür olayların çoğalması 2015 Haziran-Kasım arasında olduğu gibi seçimde kendilerine yarar sağlayacağını düşünenler fena halde yanılırlar...

Ülkemizin seçim atmosferine girdiği süreçte terör, masumların canını alan vahşi ve alçak yüzünü gene gösterdi. İstanbul''u en önemli yeri, turizm, iş ve eğlence merkezi Beyoğlu İstiklal Caddesi''ndeki patlamada 6 kişi öldü çok sayıda yararlı var, inşallah can kaybı artmaz. 

 Bu alçakça vahşeti 85 milyon ortak duruşla lanetledi. Her kesimin ‘Karanlık ellerin hesabı tutmayacak’ tavrı çok değerli ve önemli. Saldırı nedeniyle yurt dışından da çok sayıda lanetleyen mesajlar geldi. Terörü, teröristi destekleyen ve medet umanları lanetliyorum. 

Ancak bu olayda diğerlerinden farklı bir durum gözleniyor. Malezya yolundaki C.Başkanı çok büyük bir olayın bilgisini iç güvenlikten sorumlu bakan yerine Vali''den alıyor.  Her şeye karışan, her konuda konuşan, sağa sola sataşan Bakan''ın ağzını bıçak açmıyor.  

Hatırlayın; Mersin''de gerçekleşen saldırıdan 1 saat sonra, Bakan isimleri açıkladı. Hemen CHP arşivine girildi, troller devreye girdi, iş muhalefete yıkılmaya çalışıldı. Tutmayınca bu kez akla ziyan biçimde Suriye''den deniz yoluyla geldiler denildi. Hiçbirisi kamuoyunu ikna edemedi ama unutulup gitti. 

Yalan söylemeyi itiyat edinmiş Bakan kimi zaman muhalif belediyelerde 567 terörist çalıştığını söylüyor. Ardından yurt içinde 70-80 civarı PKK''lı kaldığını açıklıyor. Teröristleri ayakkabı numarasına kadar biliyoruz diye hava atıyor. Ama ülkenin kalbi bir megapolün en işlek caddesinde bomba patlayacağını bilemiyor. 

Üç gün önce bir köşe yazarının ifşa ettiği gibi İstanbul Emniyetiyle arasında güven sorunu mu var? Fısıltı gazetelerinde yazan MİT ile çekişmesi doğru mu? Bir kısım partililerinin konuştuğu gibi içeride çekişme mi var? Bilinmez ama son olayda gerek önlenememişlik gerekse sonrasında yapılan açıklamalar bana normal gelmiyor. 

Toplumu infiale sevk eden olaylardan sonra çok sayıda savcı görevlendirmeyi marifet ve icraat sayan bir başka bakan, patlamadan önce bir bankta 45 dakika oturan bir kadından bahsetti. Kim o kadın nerede? İsmi, cismi ne?  Yalınayak değilse eğer kesin biliyordur öteki bakan. Neden açıklanmaz? 

İlginçlik devam ediyor. Ülkeden içeriye milyonlarca yabancı girmiş, komşu ülkelerden gelen bilumum uyuşturucu baronları İstanbul''u mesken tutumu birbirlerini haklıyor, villasının bahçesine  gömüyor, bizim iktidarın görevlileri bunu da bir gazeteciden öğreniyorlar.  

Taksim’in orta yerinde bomba patlamış, tüm bunların sorumlusu halkmış gibi internetimiz kesiliyor. Sosyal medyayı kısarak, halkı baskılayarak olayı örtbas edeceklerini sanıyorlar.  

İktidar medyası ve troller saldırıdan 3 gün evvel Türkiye''deki vatandaşlarını terör saldırılarına karşı uyaran İngiltere''yi patlayan bombaların sorumlusu olarak gösteriyor.  

Ne olursa olsun ne yazılırsa yazılsın sonuçta ciddi bir terör saldırısını önleyememenin iktidarın sorumluluğunda olduğunu unutup, karartma uyguluyorlar.  

Terör bir insanlık suçudur. Maalesef ülkemiz dış destekli terör örgütlerinin daima hedefinde olmuştur. Bu bir gerçektir ama asla mazeret olamaz.  Akıllı yöneticiler birden çok örgütlenmiş güvenlik-istihbarat kurumlarının, etkili mücadeleyi bilen idarecileri ve saha elemanlarıyla istihbarat toplar, olayları bombalar patlamadan önler.  İşin havasındaki beceriksizler ise lüzumsuz biçimde devlet için gereksiz telefon dinlemeleriyle vakit geçirirler.  

Bu tür olayların çoğalması 2015 Haziran-Kasım arasında olduğu gibi seçimde kendilerine yarar sağlayacağını düşünenler fena halde yanılırlar. Bir suda iki kere yıkanılmaz.  Ekonomik zorluklardan halkın canı zaten burnunda bir de seçim varyeteleri bağlamında yol verilmiş terörü kaldıramaz.