Teröriste terörist demesini bilin!
Türkiye, Irak ve Suriye’de bize saldıran bölücü/yıkıcıları bitirmede kararlı gözüküyor. Suriye’de 8.835 bin km²lik alan bizim kontrolümüzde... Irak’ın kuzeyinde de varız.
MİT, Irak’ta ve Suriye’de belli ki bir ajan ağı kurmuş; bölücü/yıkıcıları bir bir avlıyor.
Amerika beslemesi teröristleri bitirebilmek için ABD’nin kesin tavır almasını sağlamamız şart.
İsrail’e neredeyse savaş ilân ettiğimiz bir zamanda, ABD’yi ikna etmemiz mümkün değil. ABD, Ortadoğu’da asıl İsrail için var.
Türkiye zorlu bir dönemece girdi. Irak’ın yönetimine “Teröristlerin topraklarınızda barınmasına izin verilmemelisiniz.” dedik ama Irak yamalı bohça. Yapacakları fazla bir şey yok. İş yine bize düşüyor. Ama bölücü/yıkıcılar nasıl bir plan içinde yok edilecekler?
Devleti yönetenler bu kadar kararlı görünüyorlarsa, mutlaka esaslı bir plan da yapmışlardır.
Hepimiz terörü bitirme kararlılığı göstermemiz şart.
“Hepimiz” diyorum ama, birileri içimizde teröre kapıyı açık tutuyorlar, geçmişte rejimi yıkmak için silaha sarılan teröristleri gidip mezarları başında anıyorlar, Kimileri terörist heykelini törenle dikiyorlar!
PKK’nın siyasî uzantısı DEM, kazandıkları belediyelerde asıl kimliklerini ortaya koymaya başladılar. Bütün bu eş başlı belediyeler devletin ilgili birimlerince muhakkak sıkı takiptedirler.
PKK/DEM’e geçen Diyarbakır-Bağlar Belediyesi’nin eş başının kadın olanı öyle akıl almaz bir şey yaptı ki, dağdaki silahlı terörist bile bu kadarını yapamaz, dedirtti. Eş kadın başkan PKK’lı bir kadın militanın heykelini dikti. Bu eş başın öyle tivitleri (X) var ki göz göre göre, PKK’yla bu derece iç içe olunur mu, dedirtiyor.
Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi CHP’nin yeni yönetimi akılları sıra kendilerinin belirledikleri dengeli bir yol takip ediyor. CHP yönetiminden Türkiye Cumhuriyeti’ni sahip çıkması beklenir ama, ne yazık ki, bu partide özellikle genel başkan değişmesinden sonra, bariz olarak “terörist” diye siyasî literatüre geçenler, devlete kastettiklerinden dolayı ceza alanlar, dönemin kanunlarına göre idam edilenler birer kahraman görülüyorlar.
CHP’nin yeni genel başkanı daha yeni anneler gününde denge kurma derdine düştü. Bir tarafta polisin müdahalesiyle hayatını yitirenlerin, diğer tarafta yıkıcı/bölücülerle çatışmada şehit düşenlerin annelerini arıyor, anneler gününü kutlamış oluyor.
Elbette anneler masum. Elbette hangi anne olursa olsun acısı paylaşılır. Tek şart vardır o da hayatını yitirenin ülkeye kastının olmaması... Olsa bile anne yine aranabilir ama aranan annenin çizgisinden emin olunmalıdır.
Daha yeni bir hâdise...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisi Saraçhane'deki belediye binasında meclisin Birinci Başkanvekili CHP'li Nuri Aslan'ın başkanlığında toplanıyor. Nuri Aslan, 6 Mayıs 1972'de idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı anıyor. Deniz Gezmiş ve arkadaşlar için: “Türkiye için güzel hayalleri, umutları ve dilekleri vardı. Onların en büyük dilekleri neydi biliyor musunuz? Tam bağımsız Türkiye idi. Halkın refahı ve mutluluğuydu... Gencecik yaşta görüşleri nedeniyle idam sehpasına çıkarıldılar, doğru bildiklerinden o sehpada asla vazgeçmediler. O nedenledir ki bugün onların fikirleri hâlâ hayattadır. Fidanlar yeşermiş, kök salmış, ağaç olmuştur. Türkiye'nin bağımsızlığı için can veren Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı rahmetle anıyorum. Yaşasın tam bağımsız Türkiye.” diyor.
İBB’nin toplantısında AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ve MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan Nuri Aslan’a itiraz ediyorlar ve gerçekleri söylüyorlar.
CHP’li Nuri Aslan ya bilgisiz ya kasıtlı.
Daha önce “Ekşi Sözlük'te, komünist çevrelerin yere göğe koyamadığı Deniz Gezmiş'in avukatı Halit Çelenk için şöyle deniyor” demiş ve ne yazıldığı vermiştim: Aynen şöyle:
“Deniz Gezmiş'in idamının baş sorumlusudur. Pişman olduğunu söylemekle en azından idamdan yırtacak olan Deniz'i, sahip olduğu bağnaz komünizm inancı yüzünden bir piyon gibi kullanmış, aklınca mahkemeye meydan okutarak ilahlaştırmaya çalışmıştır. Sonra da Deniz'le ilgili televizyon programlarında gözyaşı dökmektedir. Yemezler.”
20 Aralık 2017 günü çıkan “Topuğunuza kurşun sıkmayın!” başlıklı yazımda başka bilgiler de var. Nuri Aslan da “Deniz Gezmiş” deyince transa giren Özgür Özel de o yazımı bir okusunlar.