Teröristi neresinden tanırsınız?

'İdeolojik akrabalık' böyle bir şey... Teröristin ne yaptığı değil, kimliği bunlar için daha önemli... Söz konusu teröristle ilgili kanaat geliştirilecekse mantık ortadan yarılıyor: Bizden mi, değil mi?

Marksist solun bir kısmında işte böyle düzelmeyen ve düzeleceğe benzemeyen patolojik bir hâl var...

Evet, sizdendi 'kırmızı fularlı' kız... Onun için sembol yapıyorsunuz...

Evet, sizdendi 'dağda gitar çalan' kız... Onun için pazarlamasını yaptınız...

Evet, sizdendi 'şair, yazar, romancı' kız... Altınok ailesinin katilini onun için pek sevdiniz...

Evet, sizdendi 'sosyolog' kız... Mısır Çarşısı'nda patlattığı bombayla çoluk çocuğu katletti ama olsun pamuklara sardınız...

Evet, sizdendi 'bilim kadını' Andrea Wolf... Çatak'ta çatışmada öldürülmüş olsa da kitap çalışması için Türkiye'ye gelmişti Rohani kod adlı yoldaş...

***

Katil veya teröristin eylemi değil de kimliğidir esas olan değil mi? Ne güzel, 'sizden'se, veya 'ideolojik akrabanız'sa, onu silahlarıyla, patlayıcılarıyla, gözü dönmüşlüğüyle anmayacaksınız... Masum gösteren fotoğraflarıyla, özgürlüğüne ve insanlığına düşkün sözde devrimci kadınlığıyla, gitarıyla, şiiriyle, fularıyla gündeme getireceksiniz... Özgürlük savaşçısı olarak çıktığı dağlarda, bir ırmak kenarında saçını tararken verdiği görüntüleri paylaşacaksınız...

Yaktıkları, yıktıkları, hunharca katlettikleri önemli değil...  Kırıldı Anadolu'nun masum kızları... 21 yaşındaki öğretmen Neşe Alten gibi... Onun kırmızı fuları yoktu, dağda çalacağı gitarı da. Öksüz Türklüğü vardı sadece. Ona kıyamayan babasıyla gittiği topraklarda, Diyarbakır Bismil'de şehit edilmişti... Binlerce örnek gibi...

***

Çifte standart bunları şah damarlarından yakalamış, bir türlü kurtulamıyorlar...

Bir başka sosyalist militan 'Birleşik Özgürlük Güçleri' adına savaşırken Rakka'da öldürülüyor... Tarihe ve akla tecavüz bir çelişkiyle... 'Rakka yoldaşları' unvanıyla ABD ittifakının bir parçası olarak...

Hayatlarında içinde 'Kahrolsun Amerikan emperyalizmi' geçmemiş cümle kurmayanların içine düştükleri acı dram... Onların silahlarıyla, onların koordinatlarıyla, onların diplomatik desteğiyle, omuz omuza Orta Doğu'yu özgürleştirme savaşı!..

Benzer tabloyu Ayn-el Arap meselesinde de görmüştük... PKK'nın 'emek bloğu' yoldaşları IŞİD faşizmine karşı gökten Amerikan bombası duasına çıkmışlardı!.. Siyasî iktidarımızın onayıyla gerçekleşen o sevkiyat günlerini hatırlatalım: "Kazanların dibini sıyırdıkları kuru fasulyelerin ve kebapların parasını Türk devletine çakan, kollarında Amerikan bayraklı 'çakma yankiler', bizim 'MLFBGĞVZYC' gibi alfabenin bütün harflerinden oluşmuş 'anti-Amerikancı' radikal sol örgütler ve onlara sempatizan 'fikir adamları'nın dört gözle bekledikleri 'onurlu mücadele'ye eşlik ediyorlardı!.. "

***

Milliyet fikrine ideolojik olarak düşmandırlar ama 'ezilen ulus milliyetçiliği' olarak adlandırdıkları safsatayı pek severler...

Bizim 'yerli milliyetsizler'in milliyet düşmanlığı 'Türk kavramı'yla sınırlı dersek pek abartmış olmayız... 'Halklar'ın hemen hemen hepsi bu milliyet düşmanlığından muaf... Türk ise istisna!..

'JİTEM, Beyaz Toros, faili meçhul, asit kuyuları' edebiyatına bayıldılar, kumpaslara malzeme yaptılar, çözüm süreçlerine meşruiyet kazandırmak için istismar ettiler ama katilleri aramızda gezen Başbağlar'ı ve benzerlerini dillerine hiç getirmediler... PKK'nın uyuşturucu ve 'çocuk savaşçı' suçlarına hiç dokunmadılar, PKK'nın yaptıklarını devlete fatura ettiler...

Dokunamazlardı çünkü kendilerini hep 'ideolojik akraba' olarak hissettiler ve ona göre fikir, eylem ve iş birliği geliştirdiler... Onların teröristleri ayrıcalıklıydı; fularları vardı, gitarları vardı, akademik kimlikleri vardı!..

Yazarın Diğer Yazıları