Terörizm golf sopası ile yapılınca engel yok

“Terörizm” , siyasi, dini ve ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, resmi; yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımı. Terör uygulayan organize gruplara “terör örgütü” ; terör uygulayan şahıslara ise “terörist”  denir.
Sözlük anlamına bakıldığında yukarıdaki şekilde tanımı yapılan “terörizm” ile hepimizin aklına bölücü terör örgütü pkk’nın 1980 öncesinde ve sonrasında ülkemizi bir kan gölüne çeviren hain “silahlı saldırıları” gelecektir.

Fakat dünyadaki hızlı değişimleri gözlemlediğimizde; aslında dünyamızda meydana gelen çevresel, kültürel ve ekonomik felaketlerin nedeninin “terörizm tanımının” yanlış ve bilinçli olarak anlam saptırmasına uğratılarak, toplumlara yanlış anlatılmasından kaynaklandığını görüyoruz.

Oysaki terörizm yalnızca “silahlı olarak” yapılan saldırılarla sınırlandırılmamalıdır. Silahlı olarak yapılan terörizm doğrudan insan hayatına ve devlete kast ederken, “silahsız olarak” yapılan bazı faaliyetlerin de “terörizm” kapsamında tanımlanması, ona karşı alınacak önlemlerin de daha etkili olmasına yardımcı olacaktır.

Yıllarca ülkemizin Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde meydana gelen “orman yangınlarının” teröristler tarafından çıkarıldığını yetkililerden dinledik. Dolayısı ile ormanı yakanlar eğer silahlı bir gruba üye olmayan sıradan piknik yapan kişiler olursa, bu “terörist faaliyet” olarak algılanmıyor. Buradaki ince tanım eksikliği aslında “silahlı terör örgütü” üyesi olmayan, yani “elinde silah olmayan” ama belki terör örgütleri ile aynı görüş ve düşünce de olanların korunmasına yardımcı olmuş oluyor.
“Devletin ve Milletin Bölünmez” bütünlüğünü tehdit eden “terör faaliyetlerini” kesinlikle yeniden tanımlamak gerekmektedir. Bu yapılmadığı sürece özellikle 1982 yılında çıkarılan “2634 sayılı turizm teşvik yasası” ile ülkemizde ormanlık, tarihi ve tarım alanlarının yağması doğaya karşı işlenen bir “terör suçu” olarak değil “turizm yatırımı” olarak algılanmaya devam edecektir.
Golf sahaları yapmak için Antalya Belek’te toplam 500 bin ağacın kesildiği olayın çok ciddi bir şekilde ele alınması gerekmektedir. “Golf Turizmi” topluma “çok zengin turistler gelecek ve çok para bırakacaklar” diye reklam edildi, aynı zamanda golf sahalarının “orman yangınlarını engelleyen bir yapıya” sahip olduklarını söylediler. Bu ne biçim ormanı koruyan bir yapıdır ki 500 bin canı katlediyor ve bunun politik tarifi de “turizmde istidamı artırmak” oluyor.

Eğer devletin ve milletin var olmasına tehdit olarak yalnızca, onun siyasi, dini ve ekonomik alanlarına saldırıyı “terörizm” kabul edip, onun içerisinde yaşadığı ve hayat bulduğu “ doğal ve kültürel çevreyi” tehdit edilen alanlar kapsamında ele almazsak, terörizmin tarifini eksik yapmış oluruz.

Bu eksik terörizm tarifi sonucundadır ki yıllardır süren terör faaliyetlerinin sonu getirilememiştir. Terörizmi besleyen, yine başka bir terör unsurudur; Türkiye’deki terörizmin hayat damarını da ülkedeki “kayıt-dışı ekonomi” oluşturmaktadır.

Dağda silahlı terörist, şehirde uyuşturucu taciri, kayıt-dışı turizm sektöründe de kara parasını emlak ve turizm işletmelerine yatıran ve kartvizitlerinde “turizmci” yazan bir “organize terör örgütü” ile mücadele nasıl yapılmalıdır? Onun yanıtını da yetkililere bırakıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları