Trabzonspor basınından Usta'ya hediye!

Boşuna denmemiş, "Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" diye. Oysa büyüdükçe mütevazi olmayı seçip, "Bildiğimin öğretmeni, bilmediğimin de öğrencisiyim" diyebilmeyi seçer de, bir de istişare yapmayı ve paylaşmayı becerebilirseniz, hem yanlış kelâm etmez, hem de işlerinizin doğru adına yolunda gitmesi için gereken ilk şartı yerine getirmiş olursunuz.


Ama bunları yapmaz da, "Ben başbakanım, bakanım, başkanım, belediye başkanıyım. Her şeyi de bilirim" garabetinin çukuruna düşerseniz, bu sizde paslı çiviler misali alışkanlık oluşturur ki, söküp atamazsınız. Sonucu da doğru ve kazandırıcı değil, yanlış ve kaybettirici olur.

Bunlar herkes için geçerlidir. 
Tıpkı, televizyonlarda konuşturmak (!), gazetelerde yazdırmak (!) adına Trabzon'da işinin ehli 5-10 ben diyeyim "meslektaş", siz söyleyin "birikimli kişi" bulamayan Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta için de geçerli olduğu gibi.

Bu sözlerin ve söylemin bundan sonra yaygın basında yorumcu olarak yer alabilecek meslektaşlarımız ve yandan çarklı yorumcular için de artık bir töhmet oluşturacak olması da ayrı bir garabet teşkil edecektir!

Sayın Başkan'ı, seçilmeden önceki söylemleri ile kulübü profesyonelce ve paylaşımcı bir anlayışla yönetecek birisi olarak algılamıştık. Ama sıra eyleme gelince, bunun hiç de böyle olmadığını, Türkiye'de her alanda olduğu gibi "tek adam" hükümranlığını tercih ettiğini fark ettik. 

Ettik etmesine de, bugün kendisinin de her işin merkezine oturttuğu İstanbul'dan yayınlanan yaygın basındakilerin büyük kısmından bile 10 gömlek daha bilgili ve liyakatli meslektaşlarımızın bulunduğunu görememesini hayret ile karşıladık, bilememesini de garipsedik!

Hadi bilmiyorsunuz Sayın Başkan… Hasbelkader bu işin meslek kuruluşuna bizi başkan yapmışlar. Olmadı Trabzon Gazeteciler Cemiyeti var. Hadi o da olmadı yanınızda, yanı başınız da bu işler için size yol yordam göstermek, yardımcı olmak üzere oluşturulmuş departmanlar, sorumluluk verilmiş meslektaşlarımız var. Dahası, Trabzon'da kimin ne olduğunu, neler becerebileceğini bilen, bizlerle haşır neşir yönetim kurulu üyeleriniz bile şeklen de olsa yanı başınızda!  Zor mu geldi bunlara danışıp, en az mesleği kadar Trabzonspor'a öncelik veren, bilgi ve birikimi ile kendini ispat etmiş, sözünü ettiğiniz "10" rakamının, 3 katından bile fazla bu işi yapabilecek Trabzonlunun olduğunu öğrenmek. Keşke öğrenmiş olsaydınız da, böylesine bir hata çukuruna düşmeseydiniz.

Ha bir de, yeri gelmiş iken, söz konusu edilen tartışmayı yerel ve yaygın basın noktasına çekmek de hiç ama hiç doğru değildir. Dahası hedef saptırmadır. Türkiye'de, ya da Trabzon'da basın basındır. Hem yerelde, hem yaygın basında halen işini, hiçbir ayrıma gitmeden ehil bir şekilde, gayet de iyi yapan her yaş kuşağından meslektaşlarımız vardır.
Biz bunların sayısını arttırmak için çaba gösterdiğimiz bir süreçte, bu konu sanki "sizin iştigal alanınıza giriyor, bu işleri siz kotarıyorsunuz" gibi bir intibaı kamuoyuna vermeniz de başkaca büyük bir hatadır. Ve de bundan sonra yaygın televizyon ve gazetelerde hak ettiği için konuşma ve yazabilme hakkını elde edecekleri de töhmet altında bırakacak bir söylemdir. 

Sayın Başkan, tüm bunlara hiç ama hiç hakkınız yoktu, yoktur. 
Haa, çıkar da, "kendi içinizde bazıları, bana gösterdiğiniz bu tepkiyi adeta kabul etmeyerek ilginç buluyorlar" diyerek, bizimde kendimizi sorgulamamızı önerirseniz cevabımız "Haklısınız. Bu ülkede doğruların ilginç hale geldiğini, getirildiğini görenler de var" olacaktır!

Sonuç ve son itibariyle, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, birileri "gaza geldi, getirildi" diyecek olsa da, hatta kendisi de çıkıp  "Ben Trabzon basınında kaliteli adam bulamıyorum demek istemedim" diye özür dilese de, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. 
Çünkü; boğazın dokuz boğumlu olduğunu bilmeyen, ağızdan çıkacak sözün de kırk kez düşünüldükten sonra sarf edilmesi gerektiğini öğrenemeyenlere ne söylersen söyle, boştur!

Zaten boş olduğu da Sayın Başkan'ın "özrü kabahatinden büyük" ikinci açıklamasıyla da ortaya konmuştur.
Ki, bir internet sitesine yaptığı açıklamaların arkasında duracak ise, kendisine iki çift hatırlatmamız olacaktır. 
Trabzonspor'un zor bir dönemden geçtiği süreçte muhabir meslektaşlarımız sizin açıklamalarınıza öncelik vermiş, yazar-çizer takımı da "şimdilik suya sabuna dokunmayalım"  hesabıyla size Trabzonsporluluk adına  katkı sağlamaya çalışmış ise, bunları "ihtiyacımız yok" diyerek bir kenara atacak kadar nankörlük ile değerlendirmeniz hiç ama hiç yakışık almamıştır.
Bugünkü haliyle mevcut Trabzonspor camiasında, Trabzon'u hem taşıyan, hem o ağırlığı gösteren kesimlerin başında, bilgi ve birikimleri ile Trabzon'daki basın mensuplarının bulunduğunu bilmememiz de ayrı  bir garabettir.
Belki işe yarar diye tekrarlıyorum: 
"Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır."

Ustan'ın özür açıklaması 

Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada "Basında Trabzonspor'u temsil edecek gazeteciler yok" tarzında cümlesi nedeniyle yerel basında eleştirilen Başkan Muharrem Usta, konuyla ilgili olarak "Güçlü camiaların basın ve medyada kaliteli arkadaşlara ihtiyacı var. Kalitenin bendeki karşılığı Trabzonspor'u temsil etmeye kalktığımızda Trabzonspor'un ağırlığını göstermesi lazım. Bizi iyi temsil etmelerini isterim. Benim istediklerimi yazacak gazeteciye ihtiyacım yok. Trabzonspor'un temsil edilme noktasında önemli isimlere ihtiyacı var. Bazı arkadaşlar bu konuyu farklı anladılar. Ben altını yeniden çizmek isityorum, Trabzonspor'un imajını sergileyecek, ağırlığını gösterecek onlarca gazeteciye ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

Yazarın Diğer Yazıları