Trabzonspor'da şeytanın avukatlığı

Trabzonspor, fırtına gibi giderken, bir anda işler değilse bile sonuçlar tersine dönmeye başladı.

"Ama, fakat, lâkin..." denilerek de bu tersliğe ben diyeyim "mazeret", siz söyleyin "gerekçeler" aranıp duruyor.

Söz konusu futbol olduğunda, adından çok Trabzonspor'u bilen Trabzon cemaatinde, "ben bilirim" diyenlerin biri bin para!

Herkes başkan, herkes teknik direktör, herkes futbolcu, velhasılı kelâm, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar" çok. Rahmetli gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun dediği gibi...

Yani söz eden söyleyen çok. Ama diyeceksiniz ki; "Biraz da söyletene baksana..."

Haklısınız; "Ateş olmayan yerden duman tütmez!"

Her şey azda olsa yolunda, yordamında giderken, bir anda ne ve neden oldu da, son 3 maç berbat futbol, bir o kadar kötü sonuçla tecelli etti? 

Sebep ve niyet ne?

Ya da, kim suçlu?

İşte, işler durup dururken, yani ortada "fol yok yumurta yok" iken neden bu hale geldi?

Hah, işte "zurnanın zırt ettiği yer" burası.

Ortada, "fol" ya da "yumurta" yok mu?

Olup bitenlere bakıldığında ister istemez, "Olmaz olur mu" diye sormamak mümkün mü?

Meselâ, 1-1 berabere biten son Adanaspor deplasmanında futbol adına tek müspet hareketi Yusuf Yazıcı'nın attığı gol olan bir Trabzonspor için, "ortada fol da yok, yumurta da" diyebilir misiniz?

Ben diyemem!

Çünkü ortada adeta bir "Transfer için vida gevşetmesi" var sanki...

Nasıl mı?

Trabzonspor teknik direktörü ve yönetimi, yine son yılların alışkanlığını sürdürmek ve çok sayıda futbolcu transfer etmek istiyor. Bunun için de transfer sezonu yaklaştığı için akıllarda, "bu takıma bayağı transfer gerekiyor" düşüncesini hakim kılmaya çalışıyor. Kadronun yanlış kurulması, futbolcuların gevşek oynatılması (!) sırf bu niyete dayanak teşkil etmek içindir.

Bu tabloya bakarak şimdi birileri çıksın da "Şeytanın avukatlığına soyundun yine" desinler bakayım.

Hiç uzatmaya, evelemeye-gevelemeye gerek yok! Şeytanın avukatlığını ben yapmadım. Yaptırdılar. Yaptırıyorlar.

Bakın gazete sayfalarına, girin internet sitelerine göreceksiniz.

Sanki, Trabzonspor yine bir "futbolcu alış-veriş acentesi" gibi. Satılacaklar 10-15 kişi. Alınacaklar da 9-10 kişi... Hem de 34 yaşındaki Serdar Taşcı'ya yıllık 1.8 milyon Euro verilecek şekilde....

Durum ve ahvâlimiz budur. Tıpkı son 15 sezonda olduğu gibi..

Eee boşuna dememişler, "Alışmış kudurmuştan beterdir" diye!

Haa, bir de "Bu kudurmuşluktan şampiyonluk çıkar" beklentisi içine girmek yok mu?

Geçmişe bakın yeter! Çıkmış mı? Çıkmamış mı?

Yazarın Diğer Yazıları