Trump, seçim kampanyası sırasında söylediği gibi bir başkan olmuştur. On küsur günlük başkanlığı sırasında söyledikleriyle yaptıkları arasında tam  bir uyum  vardır.

Obama'dan daha çok Trump, ABD'nin genlerine uygun bir başkandır.

O, Müslümanlar, NATO, Meksika, PYD, İsrail ve Suriye konusunda kampanya sırasında ne söylediyse birer birer uygulamaya koymaya başlamıştır. 

Trump, güç zehirlenmesi içinde pervasız,  küstah, kaba ve saldırgan bir tavır takınmıştır.

 Hiçbir ülke ya da ilkeyi dikkate almadığı gibi dünyayı da ABD, İngiltere ve İsrail'den ibaret görmektedir.

Trump yönetiminde ABD,  Müslümanlar için yaşanmaz bir ülke haline gelecektir. Bugünkü ABD yönetimi nezdinde İslam tehdit, Müslümanlar ise teröristtir.

Müslümanları ABD'ye sokmamak!

Donald Trump, koltuğa oturur oturmaz yaptığı ilk işlerden birisi ABD'ye 120 gün boyunca mülteci kabul etmeyecek -Hristiyan mülteciler hariç-, 90 gün boyunca bazı Müslümanları ülkeye sokmayacak kararnameyi imzalamak oldu.  

Suriye, Irak, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen'den gelen kişilere ABD'nin verdiği vizeler askıya alınmıştır.  Bunun "Ulusu yabancı teröristlerin ülkeye girişinden korumak" için yapıldığına özellikle vurgu yapılmıştır.

Bu daha başlangıçtır. Trump yönetiminin zaman içinde bütün Müslümanların ABD'ye girişini engellemeye ve sınırlandırmaya çalışacağı açıktır. 

Trump, bu "Müslüman yasağı değil. Bunun dinle ilgisi yok, terörle ve ülkemizi güvenli kılmakla ilgili" diyor ama sonuçta yasak Müslümanlara getiriliyor. Müslüman ülkelerden gelen mültecilerden de Hıristiyanlar kısıtlamanın dışında tutuluyor.

Beş yaşındaki çocuktan korkan ABD!

Trump'ın Müslüman'ı teröristle bir tutarak ülkeye sokmaması, ABD'nin İslam aleyhtarı sosyal bilinçaltını harekete geçirmiştir.

ABD vatandaşı olan İran kökenli 5 yaşındaki bir çocuk Washington'daki Dulles Havalimanı'nda 5 saat boyunca elleri kelepçeli bir halde tutulmuştur. Trump'ın sözcüsü bu olayı bile savunabilmiştir. O şöyle demiştir: "Yaş ve cinsiyetinden dolayı birinin ABD'ye tehdit oluşturmayacağını varsaymak yanıltıcı ve yanlış".

ABD'nin beş yaşındaki bir çocuğu terörist olarak görebilmesinin ilginçliğinin yananda koskoca ABD'nin beş yaşındaki çocuktan korkması da ilginç ötesi bir durumdur. ABD'lilerin bu kadar korkak olduğunu göstermek için beş yaşındaki çocuğu değil başka yöntemleri kullanmaları daha akla uygun gelirdi.

ABD'nin bugünkü yönetimi resmen Müslüman paranoyasına tutulmuştur.

Terör örgütüyle işbirliği içindeki ABD!

ABD, bir yandan Suriye'de askeri üsler kurarken bir yandan da güvenli bölge oluşturacağını açıkladı. Rusya, Türkiye ve İran'ın büyük katkılarıyla Suriye'nin genelinde kalıcı bir ateşkesin sağlandığı bir ortamda ABD Başkanı Donald Trump'ın güvenli bölgelerden söz etmesi ilginçtir.

ABD, PYD'nin kantonlarının olduğu yerleri uçuşa yasak bölge ya da güvenlikli bölge ilan etmeye hazırlandığı anlaşılıyor. Tıpkı bir zamanlar Irak'ta yaşananların benzerini ABD, Suriye'de gerçekleştirmeye çalışıyor.

Nitekim Trump yönetimi, kara gücü olarak kullandığı PKK-PYD unsurlarına zırhlı araçlar vermiştir. Bu gelişmeler ABD'nin Suriye'de Türkiye ile değil PYD ile işbirliği içinde olacağını gösteriyor.

Dünya barışı için büyük tehdit!

Trump, Meksika sınırını duvarla örerek, Müslümanlara ABD'nin kapılarını kapatarak, sermayenin ABD'den çıkışını engelleyerek, ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak, PYD'ye zırhlı araç daha doğrusu destek vererek ABD'ye hizmet edeceğini düşünmektedir.

Dünya kamuoyunda Trump'ın söyledikleri ve yaptıklarının başkan ve ekibine ait olduğuna yönelik kanaatler vardır. Öncelikle bu doğru değildir. Trump seçim kampanyası sırasında dünyaya, kadınlara, Müslümanlara, İsrail'e ve teröre nasıl baktığını ABD halkıyla paylaşmıştır. ABD halkı da Trump'a ve görüşlerine destek vermiştir.

Trump, ABD'nin genetiğidir. Bu durumda dünyayı ve özellikle de Müslümanları iyi günler beklemediğini görmek ve ona göre önlemler almak gerekir.