Trump'a yön vermek

      Şımarttığımız Barzani'nin referandumdan cayma niyeti olmadığı aşikâr; tepkimize karşılık bunu defalarca söyledi.

       Stratejik ortak diye pohpohladığımız ABD de bize inat, Barzani'nin destekçisi kesildi...

       Barzani, Büyük Ortadoğu Projesi'nin önemli aktörü, o yüzden azgınlığa başladı...

       Türkiye'ye gözdağı vermek amacıyla "Kerkük bizim, gerekirse savaşırız" diye küstah bir tavır dahi takındı.

       Cüce, meydanı boş bulmanın rahatlığı içinde...

       * * *

       Referandum konusunda diklendik ama Kerkük konusunda sessiz kalmayı sürdürdük. Oysa Kerkük önemli bir Türkmen kenti. Bu kentte Araplar ve Kürtler Türkmen kardeşlerimizle barış içerisinde yaşıyordu; üzücüdür, bir süredir kent maalesef savaş çığlıklarına sahne oluyor.

       * * *

       Irak yönetimi korkak...

       Egemenlik haklarını bile koruyamaz durumda...

       Irak güçleri Barzani ile kapışmaktan çekindiği için Kerkük her an silahların konuşacağı bir kent haline gelebilir...

       * * *

       Erdoğan, BM toplantısına katılmak üzere ay sonuna doğru New York'a gidecek...

       Cumhurbaşkanımızın, feto, Zarrab, Suriye ve Esad, teröristlere yardım, Barzani'ye arka çıkma, Kerkük Türkmenleri sahiplenme ve BOP konularında Başkan Trump'a yön vermesi lâzım...

       Beklentimiz bu!

Gerçekler tersine dönmez...

       Pendik'teki tersanede lojistik destek gemisinin denize indirilmesi törenine katılan Başbakan Binali Yıldırım, "Yollarda adalet aramak olabilir ama önce adil olacağız, milletin canıyla bedel ödediği 15 Temmuz zaferine kontrollü darbe demekten vazgeçeceğiz" dedi...

       Yarım da olsa bu bir dönüştür!

       * * *

       Donanmamıza katılacak bir geminin denize indirilmesiyle adaletin ne ilgisi var demeyin; Başbakan herhalde adaletten yola çıkarak kanlarına dokunan muhalefetin yanlış bir söylemine değinmek istedi...

       Değindi de...

       15 Temmuz'a kontrollü darbe denilmemesi gerektiğini hatırlattı...

       İyi yaptı ama bu çıkışın yeri orası değildi!   

       * * *

       Tarihe geçmiş olayları siyasal amaçla güncellemek suretiyle eleştirmek ya da methetmek kime ne kazandıracak...

       15 Temmuz, halkın demokrasiyi sahiplendiğini gösteren bir bütünleşmedir, neden sendrom haline getiriyoruz... Milletimiz, darbe ve darbecilere karşı tavrını ortaya koymuş, müesses nizamı savunmuştur. Bundan doğal ne olabilir... Bu tarihi her fırsatta, hatta gemi indirme törenlerinde tekrarlayıp durmakla, tartışılmasına ve yozlaşmasına yol açmış olmaz mıyız!?

       -Efendim, ana muhalefet kontrollü darbe diyor ama...

       Bırakın desinler...

       -Birileri dedi diye gerçek tersine dönmez...

       Böyle diyor Henry Huxley (*) ...

       * * *

       Muhalefete cevap vermek uğruna 15 Temmuz'u da birçok konu gibi temcit pilavına çevirmeyelim... 

(*) Huxley, ünlü bir İngiliz düşünürü, biyolog ve doğa bilimcisidir

Sessiz ve derinden

       ÜZERİNDE Atatürk'ün resmi bulunmayan 1 liralık madeni parayı görünce büyük torunumun tepkisini yazmıştım...

       O gün bugün, ne Maliye Bakanı, ne Merkez Bankası Başkanı, ne de Darphane yetkilileri bir açıklama yaptı...

       Sessizlikle konunun kapatılmak istendiği anlaşılıyor...

       Ana muhalefeti yıpratmak amacıyla gerilere giderek merhum İsmet İnönü'ye sataşıyor, Atatürk'ün paralardaki resmini çıkararak kendi resmini koydurdu diyerek suçluyorlardı ya...

       Ne oldu, şimdi aynı duruma kendileri düştü...

       * * *

       Yeni liraya 15 Temmuz'u anımsatan bir figür koymuşlar...

       Demek ki bu iktidar için 15 Temmuz direnişi Atatürk'ten de, bütün millî günlerimizden de değerli...

       Merak ediyorum; bakalım CHP'li vekil Ahmet Akın'ın bu konudaki soru önergesine Başbakan Yıldırım nasıl bir cevap verecek!

ANLAMLI SÖZLER

       KADININ son sözü, erkeğin yumruğundan daha serttir. (Bop HARLEY)

Yazarın Diğer Yazıları