Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Trump'ın soygun politikası

               ABD Başkanı Trump, dünyanın en güçlü devletini mafya yöntemleriyle yönetiyor. Tehdit, blöf, şantaj, korkutma ve çökme suretiyle muhatap aldığı ülkelere diz çöktürmeye çalışıyor. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek gibi bir strateji uyguluyor.

                ABD'nin uluslararası ilişkileri Trump nezdinde bir maliyet/fayda ilişkisine indirgenmiştir. Trump'a göre siyaset bütünüyle bir kâr/zarar, gelir/gider, harcama/tahsilat sorunudur. Trump dış politikada adeta açgözlü Yahudi tüccar gibi hareket etmektedir.

                ABD Başkanı Donald Trump en büyük seçim vaadi olarak şunları söylemişti: "Borcumuzu Körfez ülkeleri ödeyecek. Karşı duranı yok ederiz. Onlar bizsiz yoklar." Ona göre Körfez Ülkeleri para sahibi olmaktan başka hiçbir şeyler.

Başkan olmasının hemen ardından Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek kılıç dansı eşliğinde bağlanan yüz milyar doları aşkın anlaşmalar bu yaklaşımın sonucudur.

Suriyeli mülteciler için "tarihin en büyük Truva atı" benzetmesini yapan Trump, güvenli bölgeler yaratıp, bunun maliyetini de Körfez ülkelerine ödetmeyi düşündüğünü seçim sürecinde ortaya koymuştu.

Trump, bütün dünya sorunlarına para üzerinden bakmaktadır. Gözünü para bürümüştür. Bu politikadan NATO, Suriye ve Körfez politikaları da nasibini almıştır.

Trump'ın NATO'ya yönelik eleştirileri

ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyası sırasında NATO'yu "modası geçmiş" bir ittifak olarak nitelemişti. Diğer NATO üyelerinin maddi katkılarının yetersiz kaldığını savunan Trump, bunun ABD'ye haksızlık teşkil ettiğini de söylemişti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşme sonrasında NATO ve ABD'ye, "Almanya'ya sağladığı güçlü ve oldukça pahalı savunma için büyük meblağlarda para ödenmek zorunda!" diye yazmıştı.

Trump, bir süre sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmenin ardından bu pozisyonunu değiştirmişti. Önceki söylemini "NATO modası geçmiş bir oluşum değil" diyerek düzeltmişti. Bunun nedenini de "O dönem NATO hakkında çok şey bilmiyordum. Manhattan'da bina inşa ederken insanlar gelip NATO hakkında soru sormuyor değil mi?" diyerek açıklamıştı. Her şeye karşın Trump, ABD'nin NATO'daki diğer ülkelerden daha fazla harcama yapmasının "adil" olmadığını da tekrarlamıştı.

Trump'ın Suriye'den çekileceğiz açıklaması

ABD Başkanı Trump, kısa bir süre önce "Suriye'den çekilmek istiyorum, askerlerimizin eve dönmesini istiyorum. Savunma Bakanı ile konuşacağım. Suriye'de bulunmamız büyük külfet" açıklamasında bulunmuştu.

Bunun üzerine Suudi Prens Selman "Amerikalı askerlerin Suriye'de uzun vadeli olmasa bile en azından orta vadede kalması gerektiğine inanıyoruz. Suriye'deki ABD gücü, Washington'ın bu ülkenin geleceğinde söz hakkına sahip olmasına da imkân verecektir." demişti.

Başkan Trump, bu sözler üzerine "Suudi Arabistan bizim Suriye'de kalmamızı istiyorsa parasını ödemesi gerekecek." demişti.

Türkiye'de yapılan üçlü zirvede Suriye'yle ilgili alınan kararlar açıklanırken ABD'den de kritik bir hamle geldi. Trump kararından vazgeçti. ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD askerlerinin Suriye'de bir süre daha kalması konusunda yönetimdeki diğer isimlerle fikir birliğine vardığı ancak Suriye'de uzun vadeli askeri mevcudiyetten yana olmadığını açıklandı.

Trump başkanlığındaki ABD dış politikası; maddi katkı, karşılığını ödeme, bedeline katlanma, maliyet, masraf, gider ve harcama vb.. kavramlar üzerine kuruludur.

Türkiye'deki üçlü zirvede Ruhani, ironik bir şekilde Trump'ın bu davranışını şu sözlerle değerlendirdi: "Biz Suriye'den çıkmak istiyoruz dediler ama daha sonra anlaşıldı ki onlar para peşindeler. Arap ülkelerine diyorlar ki 'bize para verirseniz Suriye'de kalacağız'. Anlaşılıyor ki Suriye'de kalacaklar ve para alacaklar."

Trump, tam bir soygun politikası yürütüyor.

Trump'ın karakteri ve davranış biçimini bir zamanlar Marks,  "biriktirmek, biriktirmek, biriktirmek işte kapitalistlerin bütün Allahları ve Peygamberleri" diyerek eleştirmişti. Adam haksız değilmiş!

Yazarın Diğer Yazıları