TSK Kandili vuramaz!

TSK Kandili  vuramaz!
TSK Kandili vuramaz!

Askerin elini kolunu siyasi irade bağladı

İktidarın yaptığı üçlü anlaşmaya göre, Türkiye’nin peşmergeden izin almadan Irak’a girmesi imkansız.

 

Uluslararası hakkımızdan vazgeçtik
AKP iktidarı; uluslararası sözleşmelerle de tanınan meşru savunma hakkından, Irak ve kukla devletle imzaladığı anlaşmayla vazgeçti. Bu siyasi tercihle bölgedeki inisiyatif peşmergelere geçerken, TSK’nın da şansı kalmadı.

 

Kendini bağlamayan İran, Kandil’de...
Ankara, terör konusunda yaptığı bu anlaşma ve attığı imzanın altında kalırken, aynı hataya düşmeyen İran ise saldırılarına uğradığı PJAK’ı Kandil’deki inlerinde vuruyor. Irak ve kukla devletin de gıkı bile çıkmıyor!

 

İlk adım Erdoğan’dan geldi
Kandil’i zırhlandıran, Mehmetçiğin elini kolunu bağlayan anlaşmanın imzalanmasına giden yolda ilk adımı Başbakan Tayyip Erdoğan attı. Irak Başbakanı Maliki ile başlatılan sürece ABD ve Irak’ın devreye girmesiyle Barzani de dahil oldu ve meşru müdafaa hakkımızı peşmergeye bıraktık.

 

Onur Öymen: Başka ülkelere bizden terörist gitse ne olur?!
TÜrkİye’de terör himaye ediliyor. Ne onlar bertaraf ediyor, ne de bizim yapmamıza izin veriyorlar. Oysa başka ülkelere bizden terörist saldırı olsa dünyayı başımıza yıkarlar!

 

Nurullah Aydın: ABD’nin bölge planları adım adım yürüyor
ABD, Kuzey Irak’ın ayrışmasını önce Çekiç Güç ile sağladı, sonra bölgedeki her türlü istihbarat bilgisini Barzani ile paylaştı. TSK’ya da yanıltıcı bilgi veriyorlar. Her şey açık!

 

Irak’la imzalanan anlaşma Mehmetçiğin yolunu kesti

2007 eylülünde AKP’nin imza attığı terörle mücadele anlaşması nedeniyle meşru müdafaa hakkını kullanamayan Türkiye, TSK’yı Kandil’e gönderemiyor.

Haber : Fatih Erboz
Diyarbakır Silvan’da 13 askerimizin terör örgütü PKK tarafından şehit edilmesinin ardından AKP Hükümeti’nin elindeki tezkereye rağmen TSK’yı Kandil’e sınır ötesi operasyona yönlendirmemesinin nedeninin 2007 yılında imzalanan skandal anlaşma olduğu belirtiliyor. BM Sözleşmesi’nin 51. maddesine göre komşu ülkeden gelen terör tehdidine müdahale hakkı bulunan Türkiye, AKP iktidarının 28 Eylül 2007’de “Türkiye ile Irak Arasında Terörle Mücadele Anlaşması” nı imzalamasıyla uluslararası anlaşmadan doğan hakkını kaybetti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadele konusunda elini kolunu bağladı.


İlk adımı Erdoğan attı
Kandil’i zırhlandıran, Mehmetçiğin elini kolunu bağlayan anlaşmanın imzalanmasına giden yolda ilk adımı Başbakan Tayyip Erdoğan attı. 7 Ağustos 2007’de Irak Başbakanı Maliki kalabalık bir heyetle Ankara’ya geldi. Erdoğan ve Maliki’nin imzaladığı metin ile iki ülkenin iki ay içinde terörle mücade anlaşması imzalaması karar bağlanmıştı. Mutabakat muhtırasında “İki Başbakan PKK/KONGRA-GEL terör örgütü dahil olmak üzere Irak’ta faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin mevcudiyetlerine son verilmesinde çaba göstermeye mutabık kalmışlardır... İki Başbakan ’Terörle Mücadele işbirliği Anlaşması’çalışmalarının hızlandırılarak iki ay içinde sonuçlandırılması talimatını vermiştir” ifadeleri yer alıyordu. Erdoğan’ın Maliki ile vardığı mutabakatın üzerinden 35 gün geçmesinin ardından dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 28 Eylül 2007’de Ankara’da Irak Dışişleri Bakanı Cevad Bolani ile bir araya geldi. Başbakan’ın vardığı mutabakat çerçevesinde sürdürülen görüşmelerin ardından Atalay, Türkiye’nin egemenliğini tehlikeye düşürecek, Kandil’deki terör yuvalarını zırhlandıracak “Irakla Terörle Mücadele Anlaşması” nı imzaladı. ABD ve Irak’ın çabalarıyla devreye Irak’ın kuzeyindeki kukla devlet de katıldı ve Türkiye’nin terör yuvalarına yapacağı operasyonlar, uluslararası meşru müdafa hakkımıza rağmen PKK hamisi peşmergebaşı Mesud Barzani’nin onayına bırakıldı.


İran ordusu vuruyor
AKP iktidarının yaptığı hataya düşmeyen ve Irak hükümetiyle herhangi bir terörle mücadele anlaşması imzalamayan İran, PKK’nın uzantısı PJAK’tan gelen tehditler üzerine Kandil’e, uluslarararası meşru müdafa hakkını kullanarak operasyon düzenliyor. 3 gün önce en kapsamlı operasyonunu düzenleyen İran askerleri, PJAEK’a ağır kayıplar verdiğini açıkladı.


BM şartının 51. maddesi
Sınırötesi operasyona izin veren BM Sözleşmesi’nin ’Barışın tehdidi, Bozulması ve Saldırı eylemi’başlıklı 7. bölümünün 51. maddesinde şu ifadeler yer alıyor: Bu Antlaşma’nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin do al olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez. Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi’ne bildirilir ve Konsey’in işbu antlaşma gereğince uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için gerekli göreceği biçimde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez. 


 

Terör açıkça himaye ediliyor

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Suriye ile imzaladığımız Terörle Mücadele antlaşmasında Suriyelilerin yakaladıkları teröristleri Türkiye’ye iade etmeyi kabul ettiklerini ama Irak ile yapılan antlaşmada böyle bir hükmün olmadığını belirterek, “Hilary Clinton diyor ki sıcak takip’i destekleriz. Ne zaman destekledi ki. 2007 yılında Türkiye 7 günlük sınır ötesi operasyon yaptığı zaman 3. gününde ABD Savunma Bakanı operasyonu durdurun, askerlerinizi çekin dememiş miydi? Bunları kimse yazmıyor. Siz Kuzey Irakta terörü bitirmedikçe, PKK’yı oradan tavsiye etmedikçe bu işi bitirmek zor” dedi. Öymen, Irak Hükümetinin ya anayasalarının 7. maddesini göre bunu yapacağını, ya da BM’nin 1618 sayılı Güvenlik Konseyi kararı ile yapacaklarını belirterek, “Eğer yapamıyor ise Türkiye’den yardım isteyecek. Hangi ülke vardır ki topraklarında terörist saldırılara izin versin” diye konuştu. Öymen, şöyle devam etti: “Türkiye’de terör örgütü olsaydı ve biz sınırlarımızdan Irak’a, İran’a, Suriye’ye saldırılar yapılmasına göz yumsaydık dünyayı başımıza yıkmazlar mıydı? Bunun anlamı terörü himaye etmektir. Kimse gerçekleri gizlemesin. Neden Irak’a siyasi ve diplomatik baskı yapmıyoruz teröristleri oradan temizlesin diye. Türkiye’de gazeteciler buluyor teröristlerin yerini de Irak mı bulamıyor?”


 

Türkiye uyutuldu

Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Aydın, AKP’nin BOP ile ABD, İngiltere, İsrail şer üçgeninin sınırlarını değiştirmek ve 4 ülkeyi kapsayan Kürdistan’ın kurulması noktasında taahhütte bulunuyormuş gibi tavır takındığını belirterek, “Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Kuzey Irak’a operasyon yapılmayacağı ve müdahale edilmeyeceği taahhüdünde bulunulmuş daha sonra buna Barzani’nin Başbakanı ve Türkiye Temsilcisi kamuoyuna buna yönelik açıklamalarda bulunmuştur” dedi. Aydın şunları söyledi: “Başta Dağlıca baskını olmak üzere kalabalık PKK’lıların Kandil’den sınırın geçmesi, karakol baskınları, mayın döşeme ve Tunceli’ye kadar yerleşmelerinde TSK’yı yanıltıcı istihbarati bilgiler vermişlerdir. Terörist başı ile görüşmeleri yapan ABD’de eğitim gören yetkililerin Kuzey Irak’ta Barzani ve yetkililer ile iç içe olduğu açık ve nettir. Böylesi bir ortamda Türkiye’nin hava unsurlarının yazılımlarının ve şifre kodlamalarının ABD merkezi sistemine dâhil olması TSK’nın ABD’den bağımsız hava operasyonunu kilitlemektedir.”