Tükenmişlik destanında son sayfa - Kerim Yılmaz

Tükenmişlik destanında son sayfa - Kerim Yılmaz
Sıkça vurguladığımız gibi iktidar yönetim yetisini kaybetmişti artık zihnen de dağıldı...

Liyakatsizlerin elinde deney tahtasına dönen ülkemizde sokaktaki insanın dahi yapmayacağı hataları, fakirleştirdikleri halkın oyuyla iktidara gelip kamunun yönetiminde örgütlü ve organize biçimde yapılan hatalar akıl alır gibi değil.

İktisada giriş dersi alanlar bile bilir ki, faiz enflasyonun nedeni asla değildir. Tersine faiz enflasyonla büyür. Enflasyon da yönetimdeki liyakatsizliğin sonucudur.

Bunu anlamak için ekonomi kitabı okumaya gerek yoktur. Eylül-2021''den itibaren Merkez Bankası ve Hazine -Maliye Bakanlığındaki üst yönetim değişimleriyle, resmi kayıtlara giren enflasyon ve faiz oranlarını görmek yeterlidir.

Gerçekte karşılığı olmayan ama kâğıt üstünde düşürülen faiz oranlarından sonra enflasyonun çığ gibi büyüdüğünü anlamaya ilk mektep düzeyinde dört işlemi bilmek yeterlidir.

Gözleri ışıltılı, şahsı kıpırtılı Nebati; geçen Aralık''ta 6 ay uyuyalım sonra uyanalım her şey çok güzel olacak demişti. Altı ay geçti iyileşen hiçbir şey iyileşmedi tersine her şey çok daha kötüleşti. 

Dün açıklanan makyajlı enflasyon seksene, hissedilen iki yüze dayandı. Bakan uyandı ama sanırım ya farkında değil bu işlerin ya da yaptıklarının acı sonuçlarını görüp yeterince ders almadı. Hala akla ve bilime aykırı Şark kurnazlığıyla ekonomiyi düzelteceğini sanıyor ve ahaliye masal anlatıyor. Bir altı ay daha uyursak eğer açlıktan karın gurultusuyla uyanacağız.  
  
Tarihinde ilk kez enflasyon kaynaklı ek bütçe yapan iktidarın taze Çalışma Bakanı Vedat Bilgin; önce ara zam yok dediği asgari ücreti mecburiyetten artırdı. Asgari Ücrete yapılan zammı savunurken açlık sınırı 4 bin lira civarında dedi. Bakana göre bile emeklilerin çoğu gene açlık sınırının altında. Enflasyonun böyle artacağını beklemiyorduk itirafında bulunduktan sonraki cümlede emeklileri enflasyona ezdirmedik mottosunu ünledi, muhalefete gürledi.

Sıkça vurguladığımız gibi iktidar yönetim yetisini kaybetmişti artık zihnen de dağıldı.  Öyle ki AKP yetkilileri sözcüleri artık aynı konuşma içerisinde kendilerini yalanlıyor derin çelişkilere boğuluyorlar.

Yılbaşı''nda yurtta sevince bazı bölgelerde halaya neden olan asgari ücret artışı 3 ayda erimişti, bu artışın ömrü de en fazla üç ay olur.
Enflasyon düşürülmediği sürece artışlar anlamsızlaşır. Bu iktidarın bunu yapabilmesi de imkansızdır. O yüzden bu iktidar düşmeden enflasyon düşmez, döviz de inmez.

****

Kifayetsiz muhteris inadıyla çöken ekonominin krize giren döviz bağımlılığı dış politikada ülke onurumuzu zedeleyen bir noktada.
Mavi Vatan''da tüm Akdeniz''e, adalarımızı işgal eden Yunanistan''a konan postalar hani nerede? Ne oldu da ağza alınmaz oldular?  Kıbrıs Rum Yönetiminin o zirvede ne işi var?  Onun olmasına niye ses çıkarmadılar?

Geçen haftaki Madrid zaferi de üç günde çöktü. Üç beş resim ve ergence şakalaşmalarından büyük lider destanı yazan yandaş medyada yok. Fakat gerçek şu; NATO''ya üyelik yolunu açmak için Türkiye ile mutabakat imzalayan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ülkesine dönünce "Erdoğan''a boyun eğmedik" dedi. İstediğimiz teröristleri verme konusunda da ''''bizde buna yargı karar verir'''' diyerek kestirip attılar. Dün İsveç''te PKK yandaşları alenen gösteri yaptı polis de seyretti.

Yani Madrid zaferimiz içe dönük bir hikâye oldu. Oysa iktidarın elinde çok büyük bir koz vardı ve maalesef herkesin bildiği sır kabilinden sebeplerle bunu da kullanamadı.

Hızla tükenen destanlar davulcu yellenmesine dönünce bu kez içeriye döndüler. Önceki gün Ankara, İstanbul gibi kentlerde bir site kadar nüfusu olan Çankırı-Dodurga ilçesi belediye başkanı seçimini yüzde 87 oyla kazandık naralarıyla avunma ve tabanına moral vermeye çalışıyorlar. Yahu orada toplam seçmen 1100 kişi. İyi Parti ve CHP''nin iştirak etmediği seçimlerde millet ittifakını yendik demek de ne?

Millet ittifakının toplantılarına hasetle hani aday kim ve nerede diye tepinen ekran gülü yandaş dolma kalemler ve Cumhurun yetkililerine de biz soralım öyleyse.

Madem sandıkta hep zafer kazanıyorsunuz, bu gerginlik, telaş bu panik niye? Zaferinizden eminseniz rakip adayın kim olacağından size ne?  Seçim sandığı nerede?

Yormayın kafanızı o kadar, hırpalamayın kendinizi bu kadar. Bu işin kolayı var; alın seçim kararını, görün adayı. Hep birlikte kurtulalım bu dertten.