Tüketici kime emanet

Geçen hafta AVM'lerdeki otopark rezaletini kaleme almıştım.

Var olan yasaların nasıl yok sayıldığını ve başa buyruk uygulamaların vatandaşa nasıl dayatıldığını yazdım.

Türkiye'de yasaları yok sayan sadece AVM otoparkları mı?

Türkiye'de en fazla tüketici hakkı ihlalinin yapıldığı sektör GSM.

GSM şirketleri adeta kendi imparatorluklarını kurmuş durumdalar.

Cep telefonlarına taksit sınırlamasını tüm sektöre getirmelerine rağmen GSM şirketleri bundan muaf tutulmuştur. Vatandaş rekabet olmadığı için mecburen cep telefonlarını GSM şirketinin dayadığı fiyattan almak zorunda kalıyor. Yurt dışında bin liraya alınan bir cep telefonu GSM şirketlerinden 24 ay taahhütlü abonelik bedeli hariç 3 bin liraya satılmakta.

Yurt dışındaki GSM şirketlerinin abonelik şartı ile komik fiyatlara verdiği telefonlar bizde altın kadar değerli. Vatandaş ne yapsın peşin para veremediği için gidip GSM şirketlerinden bu telefonları almak zorunda kalıyor.

Vatandaşları GSM şirketlerinin vicdanına terk edenlere buradan seslenmek istiyorum:

Artık biraz da vatandaşı hatırlayınız!

SİM kart ücreti

GSM şirketleri adeta kendi kanunlarını yazmışlar. Mevcut tüketici kanununu takan yok.

Gidip Eminönü Tahtakale'den bile bir ürün aldığınızda 2 yıl garanti vermek zorundalar.

Gel gelelim GSM şirketleri Tahtakale'deki 1 liralık üründe bile olan garantiyi uygulamıyorlar.

GSM şirketlerinin olmazsa olmazı olan SİM kartlar bazen arızalı çıkabiliyor. GSM şirketi bunu garanti kapsamında değiştirmesi gerekirken tüketiciden para talep ediyor.

Bu konuda en büyük şikâyet Türkcell'den yaşanıyor. İnternette yüzlerce şikâyet çaresizlik içinde yazılıyor ve okunuyor.

Bir okuyucum İstanbul Güngören'de Kale AVM'deki Türkcell bayisine gidip hattını taşıyor. Hat taşınıyor ama kart aktif olmuyor. Bakılıyor ki, SİM kart arızalı. Bayi bu kartın arızalı olduğunu söyleyip 25 lira talep ediyor.

İyi de hiç kullanılmamış bir hattan nasıl 25 lira talep edersiniz ki? Bir kez dahi sinyal almadığı ortada.

Türkcell ile yapılan çok sayıda görüşme sonuç vermiyor ve vatandaş 25 lira SİM kart yenileme ücreti ödüyor.

Hırsını alamayan vatandaş devlete şikâyete yani Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na başvuruyor. Kurumun çevrimiçi şikâyet sistemi var. Buraya şikâyetinizi gönderiyorsunuz. İşte GSM şirketi şimdi yandı devlet yasaların uygulanması için yaptırım uygulayacak derken, bir de bakıyorsunuz ki, BTK, şikâyeti kopyala yapıştır yöntemi ile Türkcell'e göndermiş. Türkcell ise yapılacak bir şey olmadığını söylüyor ve şikâyet kapanıyor.

İyi de BTK bu sistemi sadece trafik polisliği yapmak için mi koymuş?

Trafik polisliği yakıştırması bile yanlış oluyor. Çünkü trafik polisleri en azından kural ihlalinde bir ceza veriyor.

Sen şikâyeti alıp GSM şirketine yolladıktan sonra bunu ben de yapardım. Sana niye şikâyet edeyim ki!

GSM şirketi garantiyi uygulamıyor ama sen buna ses çıkartmıyorsun.

BTK'nın görevi vatandaştan gelen şikâyeti GSM şirketlerine mi aktarmak!

GSM şirketlerinin garantiyi yok saymaları konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın da devreye girmesi gerekiyor. Bu konuda internette çaresizlik içinde hakkını aramaya çalışan yüzlerce kişi var.

Ne yapsın bu insanlar? Siz vatandaşınızı neden GSM şirketlerinin vicdanına terk ediyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları