Turizm taşımacılığı ve şoförleri (1)

Hizmet sektörünün en büyük dalını oluşturan turizm sektörü, doğrudan veya dolaylı olarak etkilediği diğer otuz sekiz sektör ile birlikte her geçen gün biraz daha büyümeye devam ediyor. Turizm sektöründe hemen her çalışanın, belli bir eğitimden sonra elde ettiği diploma veya meslek içi eğitim programlarına katılarak almak zorunda olduğu sertifikalar bir zorunluluk hali almış iken, sektörün konaklamadan sonra en yoğun iş yükünü çeken  “turizm taşımacılığı”  yüzlerce taşıma firması ve binlerce bireysel araç sahibinin sırtına yüklenmiş durumda.
Unvanlarında  “Turizm Taşımacılığı”  ibaresi bulunan, ama turizmle ilgisi olmayan binlerce şoförün çalıştığı taşımacılık firmaları bugüne kadar hep göz ardı edildi ve edilmeye de devam ediyor. 2007 yılında çıkarılan  “turizm araçlarında bulunması gereken yetki belgesi zorunluluğu”  ile belli şirketler daha güçlendirilirken, bu işi gerçekten amatör ruhla yapmak isteyen ve bireysel olarak araç alıp sektöre giren insanların önleri de bir şekilde kesilmiş oldu. Sahibi oldukları araçlarla (sırf yetki belgesi zorunluluğuna getirilen belli sayıda koltuk kapasitesine sahip olma şartı yüzünden) taşıma firmalarından  “belge kiralamaya”  başladılar.
Havayolu firmasından oteline, rehberinden transfer elemanına kadar belli bir eğitimden geçmiş olan turizm sektörü çalışanları arasında, en rahat olanları ve hiçbir konuda yaptıkları hatadan dolayı sorgulanmayanların başında  “turizm şoförleri” gelmekte.
Şöyle ki, E sınıfı ehliyeti ve SRC Belgesi ile Psikoteknik Belgesi olan herkesin hemen iş bulabildiği yegane sektör “turizm taşımacılık sektörüdür” . Şoförler arasında kamyon şoförü, traktör şoförü, tamirci kısacası aklınıza gelebilecek her daldan çalışan bulabilirsiniz.
Genel olarak turizm taşımacılığı yapan firmaların şoför alırken veya araç kiralarken izledikleri yol; (burada bazı taşıma firmalarını tenzih etmekle birlikte) şoförün maaşsız çalışmaya razı olması veya kiralanan aracın aylık kirasının olabildiğince düşük olmasına önem vermesi. Kıstaslar bu şekilde belirlenince turistlerin taşınması sırasında canlarını teslim ettiğiniz şoförler, çoğunlukla motivasyonu sıfır düzeyinde olanlardan oluşan bir çalışan grubu olarak önümüze çıkmakta.
Yirmi yıllık rehberlik meslek hayatımda binlerce turizm şoförü ile çalışmak zorunda kaldım ve hâlâ da çalışmaya devam ediyorum. (istisnaların kaideyi bozmadığından yola çıkarak) söyleyebileceğim şu ki; turizm şoförü olmanın bu kadar kolay olması engellenmeli, turizmde şoför olmanın bir kıstası ve denetimi olmalı.
Acenteleri denetleyen TÜRSAB, tur rehberlerini denetleyen T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TUREB nasıl varsa. Turizm taşımacılığı firmalarının da sadece T.C. Ulaştırma Bakanlığı tarafından  “aracın belgeleri” anlamında denetimi yeterli değildir. Araçları kullanan şoförlerin de T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimindeki eğitim kurslarını bitirme ve bu kurslardan alacakları sertifikalarla çalışma zorunluluğu getirilmelidir.
Ülkemizin tanıtımında en büyük sorumluluğun yüklendiği ve ona göre kurumlarının oluşturulduğu T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı acilen taşımacılık ayağının kanayan yarası  “turizm taşıma araçlarında çalışacak şoförlerle ilgili”  bir yönetmelik hazırlamalıdır. Bu yönetmelikte de tur rehberlerinin çalışma şartları arasında yer alan  “disiplin kuralları”  yer almalıdır.
Önümüzdeki hafta böyle bir uygulamanın neden gerekli olduğu ile ilgili yaşadığımız olaylardan örnekler vereceğim.

Yazarın Diğer Yazıları