Turizm taşımacılığı ve şoförleri (2)

Geçen hafta, turizm sektörünün ve dolayısı ile hizmet sektörünün en büyük ikinci ayağı olan turizm taşımacılığından ve bu alanda  “şoför” olarak çalışanların durumları ile ilgili konulara değinmiştim. Otelden restorana, seyahat acentesinden tur rehberine kadar hemen her çalışanının bir belge alma zorunluluğu olan turizm sektöründe, turizm taşımacılığı yapan firmaların Ulaştırma Bakanlığı’ndan  “taşıma yetki belgesi” almaları yeterli iken, o araçları süren şoförlerin E sınıfı ehliyet, SRC ve psikoteknik belgelerine sahip olmaları yeterli görülüyor.
Durum böyle olunca da, tamirhanede çalışanından tarlada traktör sürenine kadar herkes turizm otobüslerinin üzerine çıkıp tur otobüsü şoförü olarak çalışabiliyor. Burada hiç kimseyi aşağılama veya rencide etmek gibi bir çabam yok ama, ülkemizin temsil edilmesi ve tanıtılması konusunda yetkililerimiz bütçeden her yıl onlarca milyon doları harcarken, bu tanıtımlar sonrasında ve tur operatörlerinin organizasyonları ile ülkemizi gezip görmeye gelen turistlerin daha ülkemize ayaklarını bastıkları andan itibaren sürekli gördükleri, “turizm taşımacılığı şoförlerinin de” bir eğitim ve öğretimden geçmelerini zaruri hale getiren olaylarla yeterince karşılaşıyoruz.
Şöyle ki, (istisnaların kaideyi bozmayacağı ilkesinden hareketle) turizm sektöründe çalışan şoförlerin karakteristikleri genel olarak
* Başkasının aracında şoför olarak belli bir ücretle çalışan ve turistlerin vereceği bahşişlerle ve araçta sattığı meşrubatlarla yolunu bulmaya çalışan,
* Daha havaalanından turistleri alır almaz  “hocam otobüste içecek olduğunu söyledin demi?” diye ülkeye gelmiş olan turiste öncelikle tanıtımını yapmamız gereken şeyin, otobüste satılan meşrubatların tanıtımını yapmaktan ibaret sanan,
* Biraz genç tur rehberi gördüğünde hemen onu yönlendirmeye çalışan, onun eksikliklerinden kendisine çıkar sağlamayı uyanıklık sayan,
* Taşıdığı insanların can, mal ve namuslarının ona emanet olduğu düşüncesinden çok, bir bayan kendisine gülümseyip teşekkür ettiğinde, her molada o bayana sırnaşan
* Yanlış bir şey yapsalar bile en fazla bağlı oldukları taşıma firmasına şikayet edilebilen, ama turizmde şoför olarak çalışmaya devam edebilen,
* Turistleri taciz etseler bile, kendilerine hiçbir yaptırımın uygulanmadığı turizm taşımacılığındaki şoför tiplerinden kurtulmak ve ülke turizminin hak ettiği seviyede ve düzeyde şoförlerin istihdam edilmesinin önünü açmak için, geçen hafta da belirttiğim gibi Turizm Bakanlığı acilen konuyu ele almalı ve turizm taşımacılığında çalışacak şoförlere “belge alma zorunluluğu” getirmelidir.
Diğer taraftan, bir tur rehber hata yaptığında bununla ilgili disiplin kuralları uygulamaya konulurken, taşıdığı turiste tacizde bulunan şoförün bu hareketinden dolayı hiçbir şekilde ne soruşturma ne de bir disiplin cezası uygulamasına maruz kalmaması içler acısı bir sorun olarak önümüzde durmaya devam ediyor.
Ulaştırma Bakanlığı turizm araçlarının belgelerini ve teknik konularını denetlemeye devam etsin, mantıklı olan da budur. Ama o taşıma aracının şoförünün eğitimi, denetimi ve cezalandırılması ile ilgili sorumlu bakanlık Turizm Bakanlığı olmalıdır. 
2014 yılının tüm Türk Dünyasına hayırlı olması dileklerimle.

Yazarın Diğer Yazıları