Turizmde 2012 sezonu krizli başlayabilir!

Basına yansıdığı kadarı ile Avrupa Komisyonu’nun “daha iyi havalimanları” başlığı altında üzerinde çalıştığı bir tasarı eğer düşünüldüğü şekli ile yasalaşırsa Türkiye turizmi için (gerekli önlemler Avrupa’da liderliğe oynayan Türk Hava Yolları tarafından alınmaz ise) ciddi bir krizin yaşanacağı anlaşılıyor.
Avrupa Komisyonu’na getirilen tasarının asıl gerekçesini ise “Avrupa’da her yıl yaklaşık 800 milyon insanın havayolları ile yaptığı yolculuklar ve bu insanların havayollarından aldıkları hizmetlerin kalitesi ile ilgili yaptıkları şikâyetlerin” belirleyici olduğu anlaşılıyor. Tekelciliğin yasalarla kesinlikle engellenmeye çalışıldığı Avrupa’da, önde gelen tur operatörleri, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde destekledikleri “özelleştirme politikaları” sayesinde kendi tekellerini oluşturma imkânına kavuştular.
Belki bugüne kadar bu göz ardı edildi ama, Avrupa’daki siyasetçiler siyaseti halkın çoğunluğu için yaptıklarından, ülkelerine milyarlarca dolar girdisi sağlasa da büyük “tur operatörlerinin ülke dışında oluşturdukları tekeli, Avrupa da pazarlamalarının önüne geçme duyarlılığını gösteriyorlar” . Bunu yaparken de büyük “tur operatörlerinin” ellerinde bulundurdukları “charter havayolu şirketlerini” kullandıklarını biliyorlar.
Avrupa’nın önde gelen tur operatörlerinin hepsinin kendilerine ait “charter havayolu şirketleri” var. Bunlar ellerinde uçak filosu gücünü çok etkili bir silah olarak kullanıyorlar. Kendi yatırımları hangi bölgede yoğunsa o bölgeye yıl boyunca uçuş koyarken, diğer bölgelere uçuş yapmıyorlar, bu da İstanbul ve Antalya gibi bölgelerin yıl boyu turist almasını sağlarken, diğer bölgelerimizin altı ayla sınırlı bir turizm faaliyetine mahkûm olmasına yol açıyor.
Avrupa Komisyonu’nun yeni düzenlemesinde 5 slot olarak tanımlanan “slot serisi - slot bloku” 15’e çıkartılıyor. Bunun böyle olması tabii ki elinde yeterince uçağı olmayan, 4 uçakla 8 uçaklık iş yapmaya çalışan charter havayollarının işine gelmiyor. Yeni düzenleme ile uçuş yaptıkları havaalanı destinasyonlarını ellerinden kaçırmak istemeyen charter havayolları 5 hafta yapmak zorunda oldukları uçuşları 15 haftaya çıkarmak zorundalar.
Bunun da anlamı, 6 aylık yaz sezonunda uçakları gördüğümüz Dalaman ve Bodrum gibi havaalanlarımızın kış aylarında da uçak göreceği anlamına geliyor. Çünkü yeni düzenleme eğer Avrupa Komisyonu’nunda kabul edilirse, charter havayolları yılın 15 haftası bir havaalanına inmiyorlarsa, o havaalanına bir daha “uçuş hakkı alamayacak”.
Yıllarca kendilerine Antalya’yı mesken tutup bütün uçuşlarının ağırlığını buraya yapan firmaların bu yeni tasarı güncelleşirse ciddi olarak düşünmeleri gerekecek. Belki de bu yasa onların ellerinde bulundurdukları “uçak gücünü kötüye kullanmanın bir sonucu olarak çıkmış” olacaktır.
Eğer bu tasarı yasalaşırsa olası “charter havayollarının bir misillemesine karşı” Türk Hava Yolları şimdiden alternatifler üretmek ve yasanın çıkış şekline göre Dalaman ve Bodrum’a ilave uçuşlar koymak zorundadır. Eğer bunu kendisi “tarifeli uçuşlar” düzenlediği için yapamayacaksa, yan kuruluşu Sun Express Havayollarını devreye sokarak turizmcilerin zarar görmesinin önüne geçebilir. Yılda yaklaşık 5 milyon turistin geldiği Dalaman ve Bodrum bölgelerimiz bu anlamda ciddi bir potansiyele sahiptir ve tekelleri bozulacak bazı “charter havayollarının” misilleme yapma ihtimali çok yüksektir.
THY, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de gücünü kullanarak bu firmalara pabuç bırakmamalıdır diye naçizane önerimi şimdiden yetkililere yapıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları