Türk turizminin yok olması için ne gerekiyorsa yaptılar!..

Süreç o kadar hızlı bir şekilde aleyhimize işliyor ki neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Devletin elindeki KİT’lerini zarar ettikleri için elimizden yok pahasına çıkarmayı büyük bir  “çağ atlama”  olarak bize sunanları alkışlayıp en tepelere getirdik, onların devletin temel yapı taşı olan Anayasa’ya bağlılık yemini ettikten sonra,  “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demelerini  “demokrasi”  olarak algıladık, ülkenin bölünmez bütünlüğünü tartışmaya açmalarını  “demokrasi kültürümüz gelişiyor” diyenleri ekranlara taşıdık, Osmanlı’nın Kabe’yi asi akımlarından korumak için yaptırdığı  “Ecyad Kalesi”  yıkıldı sesimizi çıkarmadık, Yıkılan Kale’nin yerine dikilen gökdelenlerden daire alanları en Müslüman insanlar gördük, odaları Kabe’ye bakan otel odalarına gecelik on beş bin dolar verip konaklamayı değil, acaba o odalardan Kabe nasıl görünüyor, diye konuya başka yerlerinden baktık.
Sonunda geldik 2009 yılına, bütün propagandaların, bütün reklamların bir yalan olduğunu aslında biz bir şeyleri özelleştirirken, bizim devlet ve özel şirketlere ait işletmeleri satın alan yabancıların, bırakın Türk vatandaşlarına istihdam sağlamayı, kendi ülkelerinde işsiz, kalifiye olmayan, bilgisiz, bir işe yaramayacak, işsizlik parası alacak ne kadar kendi vatandaşları var ise ülkemize yığdıklarını görmeye başladık.
Bunun alt yapısı bir zamanlar ismi  “Banko turizm bakanı”  olarak anılan Sayın Erkan Mumcu tarafından atıldı. Yabancıların önünde var olan çalışma engelleri ortadan hükümetler eli ile bir bir kaldırıldı, önce on yerliye bir yabancı çalışan uygulamasını, beş yerliye bir yabancı çalışan olarak yine yabancıların lehine değiştirdiler.
İşletmeleri özelleştiren yabancılar “Türk vatandaşlarına istihdam sağlayacağız” demişlerdi ya hani, bu hemen unutuldu. Kendi vatandaşlarının istihdam oranını artırmak için istediği kanunları çıkarttırmaya devam etti. Bugüne kadar hiç duymadığım bir şey oldu ve aslında yalnızca sahiplerinin  “operatör” olarak sayılması gereken yabancı tur firmalarının tüm çalışanlarına “tur operatörü yaftası” verildi.
Bundan sonra olanlar oldu, mali anlamda hiçbir denetime tabi tutulmayan yabancı şirketlerin finans merkezleri dışarıda olmak kaydı ile Türkiye’deki tüm faaliyetleri kontrol etmeye başladılar. Daha önceleri Türkiye’de ticari faaliyet yapabilmek için bir Türk firması ile çalışmak zorunda olan yabancı şirketlerin, artık bu zorunluluk da ortadan kalktığı için her alanda (denetime takılmadan) bilfiil işin içinde olduklarını gözlemliyoruz.
O kadar ileri gidiyorlar ki; artık ülkemizde ne yapacağımıza onlar karar veriyorlar, hangi turları nasıl, ne zaman yapacağımıza, nerede duracağımıza ve hatta turların içeriklerini bile kendileri hazırlıyorlar.
Buradan, Türk turizminin yok olması için ellerinden gelen her değişikliği yapmaktan geri kalmayan gelmiş geçmiş tüm Turizm Bakanlarını kutluyorum. Kendilerine ayrıca, bu başarılarından ve ülkeye kazandırdıklarından dolayı tüm Türk turizm camiasının minnettar olduğunu, bilmelerini istiyorum.
Tek yapmadığınız değişiklik, yabancıların tur otobüslerinde rehberlik yapmasının önünü açmamak oldu, lütfen o yasayı da değiştirin de tam görevinizi yapmış olun. Yoksa bunun eksikliğini ileride hissedersiniz. Sonra yabancılara bu olanağı niye sağlamadık diye üzülürsünüz.   

Yazarın Diğer Yazıları