Türkeş: Kararı Ülkücüler versin

Türkeş: Kararı Ülkücüler versin
MHP’den ihraç istemiyle disipline sevk edilen Türkeş Bahçeli’ye seslendi: Bu kararı ülkücü camia versin

Türkeş’ten kurultay çağrısı

Düzenlediği basın toplantısında seçim hükümetinde görev almasının Anayasal zorunluluk olduğunu belirten Tuğrul Türkeş, “Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle benim partim MHP de iktidar olmuştur. Beni partimden atmaya çalışıyorlar. Ben MHP mensubuyum, kimse beni partimden atamaz” dedi.

Türkeş, şöyle devam etti: Yanaşmalar, devşirmeler, davaya emek vermeyenler, sözde Ocakçılar beni yargılayamaz. Bana saldıranlar iki sarhoş ile üç beş çakaldan ibaret. İlla atılacaksam ilgili şahsiyetler değil, ülkücü camia karar verir. Devlet Bey 4 Ekim’de olağanüstü kurultayı toplasın, bu kararı ülkücüler versin...

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Türkeş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimin yenilenmesinin kararının ardından Sayın Davutoğlu’na seçim hükümet kurma görevi vermiştir. Sayın Davutoğlu şahsıma bakanlık teklifinde bulunmuştur. Her fırsatta dile getirdiğim ve parti olarak getirdiğimiz önce ülkem, milletim sonra partim dedim. Anayasal bir yükümlülük gereği böyle bir görevi üstlendiğimi kendilerine ilettim” dedi. Türkeş, seçim hükümetinde neden yer aldığını açıklarken, bu konuda yapılan eleştirilere de sert sözlerle yanıt verdi. Türkeş, “Siyasi partilerin amacı, hedefi iktidar olmaktır. İktidarı hedeflemeyen hiçbir parti, demokrasinin gelişmesine katkı sunamaz. Demokrasiyi geliştiremediğimiz takdirde eleştirilere de tahammül gösterilemez. Bu ilkeler ışığında herkes şunu bilsin ki, benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle partim MHP de bugün iktidar olmuştur. Bunu kim görmezlikten gelebilir, tabii ki iktidar olmak istemeyenler. Arkadaşlar, ben partimi iktidar yaptım. Şahsıma insafsızca eleştiriler bunun için yapılıyor. Beni bunun için partimden atmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Bana saldırıyorlar
Tuğrul Türkeş, “Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturur oturmaz ilk işim, Sayın Genel Başkanımı aramak olmuştur. Kendisi de bugüne kadar şahsımı hedef alan herhangi bir tarizde bulunmamıştır. Ancak yanında bulunan veya bulunduğu iddiasındaki kraldan çok kralcı olan zevat sırf koltuklarını ve milletvekili adaylıklarını garantide tutabilmek için var güçleriyle bana saldırıyorlar. Eminim ki Devlet Bey bunları, hepimizden çok daha iyi analiz etmiştir. Devlet Bey istişareye önem verir, ben kendisiyle yıllardır istişare ederim. Devlet Bey’in nezaketi hepimizin gıpta ettiği düzeydedir. Ancak kendisine bir şekilde yanaşmış olanlar hedeflerine ulaşmak için beni partimden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Benim işim Devlet Bey’e akıl vermek değildir ancak tarih beni kesin bir şekilde doğrulayacaktır. Sureti haktan gözüküp Devlet Bey’in yüzüne gülenler beni yolumdan çeviremezler” ifadelerini kullandı.

2 sarhoş ile üç-beş çakal
“Türkiye’de bütün siyasi akımlar iktidar oldu. İç ve dış şer odaklarının gerçek iktidar olmasını engelledikleri tek siyasi hareket milliyetçi harekettir” diyen Türkeş sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi ben buna bir adım yaklaştım diye, şahsımı yaylım ateşine tabi tutuyorlar. Kendini bilmez sözde ocakçılar tehdit fermanları yayınlıyorlar. Behey gafiller, devlet ve millet düşmanları ortalıkta cirit atarken namlularınız bana yöneltmeniz hangi terbiyeye sığar? Bunu hangi ülkücü terbiyeyle izah edeceksiniz? Ben babamın ilkelerine bağlıyım bundan dolayı da ani karalar vermem ama kesin netice alırım. Başarısızlık benim için bir seçenek değildir. Üstlendiğimiz bu görevi mutlaka başarmalıyız. Bundan sonraki gelişmeleri hep birlikte yaşayacağız. Geride bıraktığımız bir hafta içinde, üstlendiğim Anayasal görevim sebebiyle bana kimler sataşmış diye şöyle bir baktım, değerlendirdim. Üzülerek gördüm ki bu konuda hakkımda laf etmeye yelteneler iki sarhoş ile üç-beş çakaldan ibaret. Kimler açıklama yaptım diye baktım, cevap vermek için, iki tane sarhoş, üç-beş tane çakal... Onlara cevap vermeyi doğru bulmuyorum.” 

Kurultay çağrısı
Türkeş şunları söyledi: “Buradan açıkça ülkücü camiaya ve Devlet Bey’e sesleniyorum; ben Milliyetçi Hareket Partisi mensubuyum ve seçim hükümetinde de olsa partimi iktidar yaptım. Kimse beni bundan dolayı partimden atamaz. İlla ki atılmam gerekiyorsa da buna demin bahsettiğim şahsiyetler değil, Ülkücü camia karar vermelidir. Buradan Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli Bey’e sesleniyorum, 4 Ekim’de olağanüstü bir kurultay toplasın, o kurultayda benim üstlendiğim görev hakkında delegeler, partililerim ve Ülküdaşlarım karar versin. Yanaşmalar, devşirmeler, bu davaya emek vermemişler, sahibinin sesi sözde ocakçılar benim verdiğim kararın ağırlığını anlayıp algılayıp, beni yargılayamazlar. Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, bir MHP’li yöneticinin Ak Saray’da Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddialarına ilişkin, “Devlet Bey’in de görüştüğü söyleniyor. Bu açıklık kazanmadı. Kaldı ki de bir tek ben gitmedim. Koray Aydın Meclis Başkan Vekili olarak Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret etti. Ama Türkiye anarşi ve terör çemberine düştüğü bir dönemde altı milyon işsizin olduğu bir dönemde, bir taş binayla uğraşmayı gerekli görmüyorum” dedi. Türkeş, önceki gün Meclis’te yaşanan yemin krizinde MHP’nin HDP ile ortak hareket ederek “hayır” demesine ilişkin, “Bu MHP’nin hayır deme alışkanlığından kaynaklanmış olabilir” değerlendirmesinde bulundu.”