"Türkiye dış politikada iflas etti"

"Türkiye dış politikada iflas etti"
Ekonomimiz hakkında değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Sözcüsü Aytun Çıray, "Türkiye Erdoğan yönetimi altında dış politikada iflas etti" dedi.

Mezhepsel siyasete girildiği zaman Türkiye'nin ağırlığını kaybedeceğine vurgu yapan İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, "Ama mezhepsel siyasete girdiğiniz zaman taraf olursunuz. O zaman Türkiye ağırlığını kaybeder. Ne yazık ki Türkiye bu hükümet döneminde ağırlığını kaybetti" dedi.

Kandil operasyonu hakkında da değerlendirmede bulunan Çıray, operasyonun şova dönüştürüldüğünü belirterek, "Bir gündem değiştirme meselesi olarak Kandil gündeme geldi. Eğer Kandil'e bir operasyon yapılacaksa, terör önlenecekse biz İYİ Parti olarak arkasındayız. Ama bunların bir seçim şovu haline getirilip, sonra da küçültülmesi amiyane deyimle ‘bir nevi ayağa düşürülmesi' Türkiye'yi daha da sarsar" ifadelerini kullandı.

Sputnik'ten Ceyda Karan'a konuşan Çıray'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"TÜRKİYE BU HÜKÜMET DÖNEMİNDE AĞIRLIĞINI KAYBETTİ"

Aytun Çıray, Türkiye'nin AKP hükümeti döneminde ağırlığını kaybettiğini vurguladı. Çıray, Türkiye'nin dış politikasının iflas ettiğini, sebebininse ‘mezhepsel siyaset' uygulaması olduğuna işaret etti:

"Türk dış politikasının mezhepsel bir zeminde yapılmasının çok zararlı olduğunu ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz. Türkiye'nin dış politikada güçlü kılan yanı demokrasisi, insan haklarına saygı derecesi ve laik rejimidir. Eğer buralarda dik durursanız Ortadoğu'da da saygınlığınızı korursunuz. Sizi dış dünyaya özellikle İslam ülkelerine örnek yapacak olan pozisyon budur. Ama mezhepsel siyasete girdiğiniz zaman taraf olursunuz. O zaman Türkiye ağırlığını kaybeder. Ne yazık ki Türkiye bu hükümet döneminde ağırlığını kaybetti. Esad ile çok yakınlarken birdenbire Erdoğan hükümeti demokrasi getirme iddiasıyla Suriye rejimine müdahale kararı aldı. Suriye'deki insanların evleri, barkları başlarına yıkıldı, 4.5 milyon sığınmacı sadece Türkiye'ye geldi. Şu anda Fırat'ın doğusunda Amerika bir üs kuruyor. Hatay'ın doğusunda da Rusya'nın kalıcı bir üssü var artık. Ama Türkiye bütün bu olup bitenlere rağmen ne elde etti? 4.5 milyon sığınmacı ile baş başa kaldı. Bunların maddi manevi sorunları göğüslemek zorunda. Çevremizdeki milletler nezdinde uzun süreli bir kuşku ve düşmanlık yarattı. Dolayısıyla bu dış politika iflas etti."

"SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİN YERİNİ DEĞİŞTİREREK ORAYI TERÖRE AÇTILAR"

Çıray, Kandil'e yapılan operasyonun bir seçim şovu haline getirilmesinden İYİ Parti olarak rahatsız duyduklarını dile getirdi. Çıray'a göre, terörün önü Süleyman Şah Türbesinin yerini değişmesiyle açıldı:

"Bir gündem değiştirme meselesi olarak Kandil gündeme geldi. Eğer Kandil'e bir operasyon yapılacaksa, terör önlenecekse biz İYİ Parti olarak arkasındayız. Ama bunların bir seçim şovu haline getirilip, sonra da küçültülmesi amiyane deyimle ‘bir nevi ayağa düşürülmesi' Türkiye'yi daha da sarsar. Eğer ciddi bir şey yapmak istiyorlarsa Süleyman Şah Türbesini yerine taşısınlar. Çünkü her şey oradan başladı. Süleyman Şah Türbesinin yerini değiştirerek orayı teröre açtılar. Süleyman Şah Türbesi madem uluslararası anlaşmalara göre bizim topraklarımızdı, orada gücünü gösterecekti, IŞİD vb terör örgütlerinin saldırma ihtimali üzerine oradan çekilmeyecekti."

"HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ OLSA, AK PARTİ YÜZDE 10 OY ALAMAZ"

Çıray, Türkiye'de haber alma özgürlüğü sağlandığı takdirde AK Parti'nin yüzde 10 bile oy oranına sahip olamayacağını belirtti. Çıray, Türkiye'deki bütün hükümetler dahlinde Avrupa Birliği'nin milli bir proje olarak kabul edildiğinin altını çizdi. Çıray'a göre, tüm zorluklara rağmen Türkiye, Avrupa Birliği projesinde ısrarcı olmalı:

"Ben bu hükümetin Amerika'dan habersiz bir tek adım atabileceğini sanmıyorum. Tüm bunlar belirli bir anlaşmayla yürüyor. Bize karşı içeriye karşı başka konuşuluyor, dışarıda başka konuşuluyor. Bu seçim normal bir demokrasi içinde yürütülse, milletin haber alma özgürlüğü olsa emin olun yüzde 10 oy alamaz AK Parti. Avrupa Birliği (AB) bizim milli bir projemizdir. Zorluklara rağmen bu kalkınma projesinde ısrar etmeliyiz. Bu bir Batı özentiliği değil, çağdaşlaşma projemizdir. Bunu bütün hükümetler devam ettirmiş. Bu hükümet başlangıçta AB'ye dört elle sarıldı ama samimi değildi. İki nedeni vardı: Türkiye'deki aydınları yanına alabilmek, ikincisi savunma bürokrasisini pasivize etmek. Bütün bunlarla işi bitince Avrupa Birliği ile de işi bitti. Ama Avrupa Birliği başlı başına bir gündem olmalı. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey şu: yeni bir kardeşlik anayasası ile mutlak güçler ayrılığına dayalı parlamenter demokrasiyi çağın şartlarına uygun yeniden inşa etmek."

"İYİ PARTİ, ÇAĞDAŞLAŞMA PROJESİNİN PEŞİNDEN GİDECEK"

Aytun Çıray, İYİ Parti'nin seçilmesi halinde Türkiye'nin çıkarlarını koruyarak müttefikleri ile sağlıklı ilişkiler içinde olacağını vurguladı. Çıray, ‘Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesini yeniden hayata geçireceklerini ifade etti:

"İYİ Parti, Türkiye'nin imza attığı uluslararası anlaşmanın arkasındadır. Müttefikleri ile sağlıklı ilişkiler tesis etmek ve Türkiye'nin çıkarlarını koruyarak ilişkilerini devam ettirmek yönündedir kararımız. Çağdaşlaşma projesinin peşinden gideceğiz. İktidar ‘Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesini bir pasif dış siyaset ilkesi olarak algıladılar. Bizim geleneksel dış politikacılarımız da monşerler diyerek küçümsediler. Bu ilke sadece bir Cumhuriyet birikimi değildi, bunlar aynı zamanda 600 yıllık Osmanlı Devleti'nin deneyiminden de geçerek ortaya çıkmış bir laf. ‘Yurtta sulh' demek içeride birlik beraberlik demek, demokrasimizi çağdaş ülkelerde olduğu gibi güçlendirirsek dış dünyaya karşı biz güçlü oluruz. O zaman dış dünya da bize kafa tutamaz anlamında söylenmiş. Yoksa kenara çekilelim, pasif bir dış siyaset uygulayalım, idare-i maslahatçı bir dış politika yapalım anlamında söylenmemiştir. Hem tarih bilgileri hem de uzmanlığa saygıları olmadıkları için işi bu hale getirdiler."