Türkiye içeriden ele geçirilmiştir!

Bakınız Makyavel ne demiş Türkler hakkında:

-Türkleri dışarıdan işgal etmeye kalkmayın, yenemezsiniz. Amma bir kere içeriden ele geçirdiniz mi herşeyi kabul ettirebilirsiniz!

Prof. Dr. Mustafa Erkal, mevcut durumu ve özellikle iç tehditleri anlatırken, "Türkiye, küresel güçler ve çevre ülkelerden kaynaklanan dış tehditlerle karşı karşıyadır. İçeride ise cumhuriyete ve rejime karşı ırkçı-bölücü, radikal dinci, aşırı sol terörcü, batıcı-teslimiyetçi tehdit unsurları vardır. TÜSİAD raporu, Türkiye'nin devlet şeklini değiştirmek için bir başlangıçtır. TÜSİAD, yeni azınlıklar oluşturma peşindedir. Mozaik ve çok kültürlülük iddialarının hedefi, Anadolu'dan Türk damgasını silmektir. Türkiye'nin asıl sorunu iç ihanettir" diyordu.

***

Kemal Derviş, "Benim gönlümdeki, Türk parası yerine EURO'nun kullanılmasıdır" diyor. Ahmet Necdet Sezer, egemenlik paylaşımı da dahil olmak üzere birçok düzenlemenin gözden geçirileceğini söylüyordu.

İstanbul Barosu, Alman Heinrich Böll Vakfı ve İngiltere Başkonsolosluğu'nun katkılarıyla, İstanbul'da azınlık hakları sempozyumu düzenliyordu.

"Orta İsrail" denilen Kuzey Irak'ta ABD destekli sözde Kürt devleti ilan edilmek istenirken ve Türkiye bunu savaş sebebi sayacağını açıklamışken, bölgeden dönen bir Türk uçağı, kumanda sistemi çökertilerek düşürülüyordu.

Bu sırada Türkiye'nin gündeminde Kürtçe eğitim, Kürtçe televizyon, azınlık hakları, Manavgat'ın İsrail'e, bor rezervleri ve Türk Telekom'un dünya elitine teslim edilmesi, esnaf bitirildikten sonra sıra köylüye geldiği için buğday, tütün ve şeker pancarı üreticisine yönelik, "15 gün içinde 15 yasa çıkaracaksınız" baskısı vardı.

Hükümette ise yolsuzlukla mücadele eden İçişleri Bakanı, Gümüşsuyu çetesine kadar ulaştığı için görevden alınıyordu.

Makyavel'in Türkler için söyledikleri gerçekleşmiş ve Türkiye içerden ele geçirilmiş olmasa, bu yasa ve uygulamalar gündeme getirilebilir miydi?

Bugün de hattı savunma dönemi bitmiştir, sathı savunma dönemi başlamıştır. O satıh bütün vatan olduğu gibi, dildir, ekonomidir, iş dünyasıdır, kültürdür, siyasettir, medyadır, tarım ve maden alanlarıdır ve hepsinden önemlisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Halk, hipnotizmayla uyutulan milletvekillerini ve iş korkusu içindeki gazetecileri silkeleyip uyandırmalıdır!

Asıl savunma, Türk kimliği taşıdıkları halde, yabancı istihbarat servisleri tarafından yetiştirilip önemli makamlara getirildikten sonra Türkiye aleyhine çalışan kozaları, gerçek kimlikleriyle ortaya çıkarmaktır!

Türk Milleti'nin kozaların ihanetlerini öğrendiği gün, iç tehdit sona erecektir. Makyavel'in söylediği gibi, dış tehditler Türk Milleti'ne vız gelir... " (11 Haziran 2001, Arslan Bulut, Kurultay gazetesi)

***

Yukarıdaki yazı, 17 yıl önce daha henüz AKP kurulmamışken yazılmıştır. AKP ise CFR'den gönderilen gizli belgeyi parti programı haline getirerek 14 Ağustos 2001'de kuruldu

Dünyayı yönetmeye soyunmuş elit, milli devletleri parçalamak istiyordu. Bunun için şehirleşme adı altında eski Yunan tarzı şehir devletleri modelini gündeme getiriyorlardı. Tayyip Erdoğan'a söylenen de bu politikaya uyması halinde, destek göreceğiydi... Türkiye'nin şehir devletlerine ayrılması planı, Ak Parti Programına hemen hemen aynı ifadelerle geçirilmişti.

AKP, 15 yıllık iktidarında, tıpkı uyuşturucusu bağımlısı gibi iktidara ekonomik olarak bağımlı bir kitle oluşturdu, ABD'nin kullandığı FETÖ ile birlikte Türk ordusuna operasyon yaptı ama bunlar yetmediği için nüfus kayıtlarında 2.5 milyon ölüyü yaşıyor göstererek, en kuvvetli rakibini seçime sokmayarak, olağanüstü hal yetkilerini de kullanarak Türkiye'nin rejimini yangından mal kaçırır gibi değiştirmek istiyor.

Sıradan bir seçim kampanyası ile bu rejim değişikliği durdurulamaz.

Yazarın Diğer Yazıları