Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Türkiye ne yapmalı?

               Güneyden PYD örgütü Türkiye'yi kuşatırken ülkeyi yönetenler yalnızca seyir etmekle meşgul oldular.

Utanç duyulacak bir biçimde Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması operasyonunu düzenlediler. Bir de bunu bir başarı olarak pazarladılar.

Dahası Türkiye burnunun dibinde kendi güvenliğini tehdit eden gelişmelere müdahale etmediği gibi bir de ABD'nin baskısıyla Peşmerge'nin ülkeden geçip PYD'li teröristlere yardım etmesine izin verdiler.

                Bu konuda yapılan bütün ikazlara iktidar resmen kör, sağır ve ilgisiz kaldı.

Zaman ve avantaj kaybı!

                Elini kolunu sallayarak PYD'li terör organizasyonu Cizre, Telebyad, Kobani, Afrin kantonlarıyla, Türkiye'yi güneyinden kuşatmıştır.

                PYD bununla da yetinmeyerek Fırat'ın batısına geçti. ABD ile birlikte Münbiç'e girdi ve böylece Türkiye harekete geçti.

Fırat Kalkanı harekâtı başladı.

Çok ciddi avantaj ve zaman kaybı yaşanmakla birlikte gecikerek de olsa Cerablus'tan başlatılan müdahalenin Türkiye yönünden hayati sonuçları oldu.

Türkiye DAEŞ'i bölgeden süpürdü ve El Bab'a indi.

PYD'nin batıya ilerleyişi de böylece durduruldu.

PYD'yi Münbic'te ABD ve Rusya koruyor! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sık sık El Bab sonrası sıranın Münbiç'e geldiğinden söz etmişti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da El Bab ele geçirilince "Münbiç'e yürür, YPG varsa vururuz" demişti.

Ancak orada bir değil birden fazla sorun vardı.

İlki ABD resmen PYD'yi Türkiye'ye tercih ettiğini ortaya koyduğu tavırlarla kanıtlamıştı. ABD, Rakka harekâtını PYD ile yapacağını belli etmiştir.

İkincisi Amerikan özel kuvvetlerinin YPG armalarıyla poz vermeleri gibi Rus özel kuvvetleri de göstere göstere PYD-SDG armalarıyla resim vermiştir.

Moskova, Suriye'de Kürt kartını sadece ABD'nin ellerine bırakmak istemiyor.

Devamında Rus genelkurmayı YPG'nin Münbiç'ten çekileceğini, ama kontrolün Suriye rejim güçlerine devredileceğini ilan etti.

ABD Münbiç'in Kuzey ve Doğusundan, Rusya Güney ve Batısından YPG'yi Türkiye'ye karşı korumaya almış durumdadır.

Bu arada ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM ise Suriye'ye 400 kişilik bir topçu birliği sevk ettiğini açıkladı; bu ABD'nin Suriye harekâtına sevk ettiği ilk parti ağır silah oldu.

Üçüncüsü ise 10 Mart'ta, varlığını Rusya'nın desteğine borçlu olan Suriye'deki Beşar Esad rejimi Türkiye'yi Birleşmiş Milletlere şikâyet etmesi ve topraklarından çıkmasını istemesiydi.

Harekâtın Münbiç safhasında durum her anlamda vahimdir.

Türkiye ne yapmalıdır?

Rakka senaryolarında Türkiye'ye yer verilmiyor.

Anlaşılan ABD, Rakka harekâtını Suriye lehine Rusya'nın da onayıyla PYD ile birlikte yapacaktır.

Türkiye, Rakka harekâtı başlar başlamaz derhal Kandil harekâtını başlatmalıdır.

Harekat stratejik bir nitelikte gerçekleştirilmelidir. Türkiye bölgeyi kurumsal ve idari denetim altında tutacak biçimde yerleşmelidir.

Bununla da yetinilmemelidir.

Kobani, Telebyad ve mücavir alanlardan Türkiye'ye sığınmış mülteciler topraklarına dönmek üzere bölgeye gönderilmelidir.

Türkiye bu mültecilerin güvenliğini sağlamak üzere de gerekli tedbirleri almalıdır.

Bunu tercihen Türkiye, Rakka harekâtı başlamadan açıklamalıdır.

Hey Almanya Ey Hollanda!

AKP zihniyetinin Almanya ve Hollanda özelinde Avrupa ülkeleriyle yürüttüğü miting polemiği hem Türkiye'ye hem de o ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarına zarar vermektedir.

Hollanda'da hakarete uğrayan ve aşağılanan bakanlar değil doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'dir.

Bunun hesabı orta ve uzun vadeye yayılarak sorulmalıdır.

"Hey" ya da "Ey" diyerek başlayan konuşmalar Türkiye'nin çıkarlarına hizmet etmiyor.

Avrupa'ya bir cevap verilecekse bunu Kandil üzerinden vermek çok daha etkili olacaktır.

"Evet" taifesi de Türkiye kamuoyunu dış düşman aracılığıyla siyasi rant için etkileme hastalığından vazgeçmelidir.

"Hey Almanya" ya da "Ey Hollanda" ile başlayan öfke dolu konuşmalara kudret elitleri ara vermelidir.

Çünkü öfke, haklılığın intiharıdır!

Yetkililer Suriye ve Kandil'e yoğunlaşmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları