Türkiye’deki Çeçenler tetikçilerin hedefinde

Türkiye’deki Çeçenler tetikçilerin hedefinde
İngiliz The Guardian gazetesi, İstanbul’da İslamcı Çeçen muhaliflerin öldürüldüğü suikastlerin Kremlin tarafından planlanmış olmasından şüphenildiğine dikkat çekti

Türkiye’deki Çeçenler Kremlin’in hedefinde

Gazete, Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra suikastlerde artış olacağını da iddia etti.

 

Türkiye’deki Çeçenler tetikçilerin hedefinde

İstanbul’da İslamcı Çeçen muhaliflerin öldürülmelerini ele alan The Guardian gazetesi suikastlerin Kremlin tarafından planlanmış olmasından şüphelenildiğine dikkat çekti.

İngiliz gazetesi The Guardian, İstanbul’da İslamcı Çeçen muhaliflerin öldürüldüğü suikastleri ele alan geniş bir habere yer verdi. “Sokakta vurulanlar: İslamcılar Kremlin tarafından görevlendirildiğinden şüphelenilen tetikçilerin korkusuyla yaşıyor” başlıklı haber geçen Kasım ayında İstanbul-Kayaşehir’de öldürülen Abdülvahid Edelgireyev’in hikâyesiyle başlıyor. Haberde “Edelgireyev Rus güvenlik güçlerine saldırılar düzenlediği Çeçen dağlarında yıllarca saklanarak hayatta kaldı. Suriye’deki, Doğu Ukrayna’daki savaş alanlarından canlı çıktı. Ancak hayatı, İstanbul’da gün ortasında üç yaşındaki yeğeniyle alışverişten dönerken sıkılan mermilerle sona erdi” dendi.

Cinayette suikast silahı

Edelgireyev suikastinin son yıllarda İstanbul’da Çeçenleri hedef alan cinayetlerin sonuncusu olduğu belirtilirken, Çeçenistan’ın Kremlin destekli lideri Ramazan Kadirov’un kişisel düşmanlarının Moskova, Viyana ve Dubai’de öldürüldüğü hatırlatıldı ve bu olayda da Kadirov’un milislerinden şüphelenildiği vurgulandı. Ancak haberde Türk savcıların İstanbul’daki cinayetlerin Rusya merkezli olduğuna inandığından kuşkulandığı kaydedildi. The Guardian Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye’deki potansiyel hedeflere düzenlenen suikastlerde artış olacağından kaygılandığını belirtti.  Haberde, 2009’daki bir suikastte Rus özel güçleri için geliştirilen Groza tipi bir silah kullanıldığı ve bu silahın piyasada nadiren bulunduğu belirtildi. Türk makamlarının 2011’de bir çay ocağında üç Çeçen’in öldürülmesi olayına karışan 9 kişiden ikisinin Rus ajanı olduğundan şüphelendiği ve bu iki kişinin arkalarında sahte pasaportlar bırakarak kaçtığına dikkat çekildi.

Kafkas Emirliği bağlantısı

Gazetenin haberinde bu cinayetlerle ilgili tutuklanan tek kişinin de Çeçen olduğuna inanılan “Zona” kod adlı “karanlık bir ismin” 2012’de, İstanbul’da Temur Mahauri adına düzenlenmiş sahte bir Gürcü pasaportuyla girmeye çalışırken yakalandığı kaydedildi. Ömür boyu hapis istemiyle daha önceki cinayetlerle ilgili olarak da yargılanan Mahauri’ye karşı en önemli kanıtın da FSB ajanı olduğuna inanılan bir kişiyle Çeçen cinayetlerini konuşurken gizlice kaydedilen bir video olduğunun açıklandığı belirtildi. The Guardian, bir dönem Çeçenler için üç mülteci kampı bulunan İstanbul’da birkaç bin Çeçen’in yaşadığını yazdı. “Ancak İstanbul siviller için olduğu kadar Çeçen savaşçılar ve aileleri için de bir üs oldu. İsyancıların eşleri ve çocukları yıllarca İstanbul’da yaşadı, yaralı savaşçılar da tedavi gördü” iddiasında bulundu.

The Guardian gazetesi, İstanbul’daki Çeçenler arasında Kafkas Emirliği’yle bağlantılı olanların saldırı korkusuyla yaşadığını anlatarak Kafkas Emirliği’ni de “Kuzey Kafkasya’daki Çeçen ve diğer savaşçılardan oluşan ve Moskova Metrosu ile Demodovo Havaalanı’ndaki intihar saldırılarının da bulunduğu terör yöntemlerine başvuran bir çatı örgütü” diye suçladı.  Gazete şöyle devam etti:   “Türkiye’deki suikastlerde öldürülen Çeçenlerin birçoğu isyancılara para toplamakla ilişkilendirilmişti. Bir dizi karanlık suikast Moskova’nın kamuoyu önünde kızgın açıklamalar yapmaktansa, önemli isimleri soğukkanlı bir şekilde ortadan kaldırmayı tercih ettiğini gösteriyor. Ankara’da katillerin yakalanması için çok da çaba harcamıyor gibi görünüyor. Rusya, Fatih Camii’nin yakınlarındaki bir ofiste faaliyet gösteren tartışmalı bir sivil toplum kuruluşunu Çeçen isyancılara destek vermekle suçluyor. Rusya 2013’te İmkander’i Birleşmiş Milletler’in El Kaide bağlantılı terör destekçileri listesine sokmaya çalışmış ancak başaramamıştı.”