Türkiye’nin gizli Mason Locası!

İtalya, “ihalelerde usulsüzlük, siyasi nüfuzu kötüye kullanmak ve yüksek yargıyı etkilemek” amacıyla kurulan gizli bir örgütlenmenin ortaya çıkarılması ile çalkalanıyor. Soruşturma sırasında dinlenen telefon kayıtlarına göre örgüt üyeleri, Başbakan Silvio Berlusconi’den “Sezar” diye bahsediyor..
Berlusconi iddiaları reddediyor ve “Ortada, beni ve hükümeti hedef alan utanç verici bir kurgu var. Sandık sonuçlarını yargı yoluyla tersine çevirmek istiyorlar” diyor.

***


İddialar ve Berlusconi’nin cevabı, bana sanki bir yerlerden kopya çekilmiş hissi verdi.
* Türkiye’de ihalelerde usulsüzlük var mı?
* Siyasi nüfuz ile devletin ve ülkenin bütün imkanlarının yandaşlar arasında pay edilmesi, bu arada belirli bir hissenin emredilen adreslere bağışlanması var mı?
* Yüksek yargıyı etkilemek için gizli veya aleni müthiş bir mücadele var mı?
* Türkiye’de de yüksek yargıçların, savcıların, generallerin, subayların, gazetecilerin telefonları dinleniyor mu? Bu arada Başbakan’ın telefonları da dinlendi mi?
* Ümraniye soruşturmasının birinci iddianamesinin eklerinde ve 31’inci dosyada, Tayyip Erdoğan hakkında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Başbakan Bülent Ecevit’in izni ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın emri ile mülkiye başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanan “çok gizli” ibareli bir rapor var mı?
* Raporun sonuç bölümünde “Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturduğu ve bu teşekkülün liderliğini, Belediye Başkanı seçildiği 01.04. 1994 tarihinden 06. 11. 1998 tarihine kadar fiilen ve aktif bir şekilde, söz konusu tarihten bugüne kadar ise perde arkasından sürdürdüğü” diye bir ifade var mı? 
* Erdoğan ile birlikte, bugün bazıları bakan olan ekip arkadaşlarının Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne verilmesi istendi mi?
* Bu tür iddialar karşısında Türkiye’nin Başbakanı da “Millet iradesini hazmedemiyorlar” diyor mu?
l Berlusconi zaten bir Medya Sezarı idi. Şimdi ülkesinin Sezarı oldu. Yandaş basının gelişimini göz önüne getirirsek hemen hemen aynı durum Türkiye’de de söz konusu mu?
H H H
Bütün bu soruların cevabı “evet”tir.
İtalya 1981’de P2 Gizli Mason Locası skandalıyla sarsılmıştı. P2 skandalına karışmış kişilerden biri olan 78 yaşındaki Carboni’nin, şimdi P3 adı altında yeni bir gizli örgütlenmenin elebaşısı olduğu iddia ediliyor. Örgütte, iş adamları, siyasetçiler ve bazı yargı mensupları bulunuyor.
Türkiye’nin Gizli Mason Locası, P2’si yok mu?
Geçmiş hükümetler döneminde de bankaların içi, sahipleri tarafından boşaltılmadı mı?
Yine ülkenin holdingleri, gelirlerinin büyük kısmını kendi faaliyetlerinin dışındaki alanlardan elde ediyor. Buna faiz geliri diyorlar ama Afganistan-ABD arasındaki uyuşturucu güzergâhlarından biri bu topraklardan geçiyor ve iki trilyon dolarlık pastanın yüzde onu olan 200 milyar doları kaç ailenin götürdüğü bilinmiyor gibi davranılıyor.
Afganistan ve Irak’ı işgal altında tutan ABD ise Cundullah adlı örgütü kullanarak, uyuşturucu güzergâhını karıştırıyor! Zaten bombalı eylemi yapan örgüt, Belucistan’ın İran’dan koparılması için CIA desteği ile çalışıyor.
Bütün bunlar bana, sadece uyuşturucu ticaretinin değil dünya üzerindeki büyük yolsuzlukların da birbiriyle bağlantısı olduğunu gösteriyor.
Hani Yoksulluğun Küreselleşmesi
diye bir kitap var.
Yolsuzluğun Küreselleşmesi de
yazılacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları