Türkiye'nin sorunları

Terör kuşku yok ki tüm sorunların açık ara en önde olanıdır. Bu terör örgütlerini tek tek yazarken önem sırasına göre sıralamak da sizlere düşer.

PKK-PYD/YPG-PEJAK

1981'den bu yana ülkemizde ortadan kaldıramadığımız, kökünü kazıyamadığımız kronik hale gelen ya da getirilen terör örgütüdür.

36 yıldır yok edilmesi bir yana Suriye'de PYD/YPG, İran'da PEJAK adı ile terörü yaygınlaştırdı ki en tehlikeli boyutu da Amerika'nın Rakka operasyonunu PYD/YPG terör örgütü ile yapmak için bu terör örgütünü silahlandırması oldu.

Kandil'de kalleş, kahpe PKK'nın karargâhı da Amerika'ya minnet duyuyordur.

Türkiye Amerika'nın bir terör örgütünü silahlandırmasına diplomatik olarak tepki gösteriyor ama bakın dünyanın hiçbir ülkesinden tek bir eleştiri yönetilmiyor.

Bu diplomasinin izahı sadece ve sadece "terör örgütlerine" sahiplenme olarak adlandırılır.

Ve sonucu da, "Dünya terörden yana" olarak ortaya çıkar ne acı ki.

FETÖ

Şu çok net bu terör örgütünü Türkiye'nin siyasetçileri yarattı.

Ne acı değil mi?

Ufku olmayan, siyaseti dinin emrine vermeyi yıllarca "oy potansiyeli" olarak gören din taciri siyasiler Fethullah Gülen Cemaatinin Devlet içinde Paralel Yapı oluşturmasını at gözlüğü taktıklarından görmediler ya da görmek istemediler.

Televizyon programları, kitaplar, gazete haberlerine inanmadılar.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın, jandarma istihbaratının ve polis istihbaratının raporları sümen altı edildi yani saklandı.

Siyasiler ile kol kola, omuz omuza kader birliği yaparak devletin en kritik ve en önemli kalelerine sızdılar, en önemli mevkilere atandılar.

Sabırla 15 Temmuz darbe girişimine alt yapı hazırladılar devletin beyni olan Türk Silahlı Kuvvetlerine, MİT'e, yargının zirvesine, polisin beynine bir bir yerleştiler, yerleştirildiler.

Ve önce 17-25 Aralık dışlaması, sonrasında da 15 Temmuz'dan sonra da hesap sorulması sağlandı.

Yaklaşık 110 bin FETÖ'cü saptandı ama Adil Öksüz gibi kahpe darbe girişiminin 1 numaralı sanığı hâlâ firarda.

Darbe girişiminin beyni terörist Fethullah Gülen ise Amerika ya da güya Amerikan yargısının korumasında.

IŞİD ya da DEAŞ

Doğrudan Türkiye'yi, Musul baskını ve 49 diplomatımızı esir alarak hedef alan bu uluslararası terör örgütü de Türkiye'nin başının belası hale geldi.

Türk ordusu El Bab'a kara harekâtı ile angajman kuralı ve Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda sınır güvenliğimizi sağladı.

- EKONOMİ

Hayat pahalılığı, iki haneli rakamlara çıkan enflasyon canavarının hortlaması ile yeniden kendini gösterdi..

Emekliler, dar gelirliler, asgari ücret mahkûmları hayat pahalılığı altında eziliyor. Et bir yana tüm gıda ürünlerindeki pahalılık aile bütçelerine aşırı yük getiriyor.

MEDYA

Türkiye'de en ağır baskı altında olan kurum kuşku yok ki medyadır. Gazetecilere yönelik baskı işsiz gazeteciler ordusu yaratırken, tutuklu gazeteciler sadece Türkiye'nin değil dünyanın saygın basın meslek kuruluşları tarafından da kınanıyor.

Yandaş medyanın yanlı ve hedef gösteren yayınları eleştiri konusu oluyor.

SİYASET

AKP ile MHP'nin fiili koalisyonu karşısında CHP ana muhalefet olarak iktidar uygulamalarını eleştiren tek önemli siyaset kurumu olarak mücadelesini sürdürüyor.

Meral Akşener ve MHP muhaliflerinin yeni parti kurma niyetleri giderek somut karara doğru yöneliyor.

MHP tabanında büyük hayal kırıklığı Devlet Bahçeli ve Genel Merkeze karşı tavır haline geldi ki 16 Nisan'da bu tavır net tepkiye dönüştü.

AKP içindeki FETÖ yapısının ortaya çıkartılmaması eleştirileri zirve yaptı.

DIŞ POLİTİKA

Amerika ile Suriye politikası, Erdoğan'ın korumaları, Reza Zarrab, Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanması ve FETÖ'nün iade edilmemesi konularında kriz yaşanıyor.

Suriye, Irak ve Mısır'ın yanı sıra bir de Katar krizimiz oldu. Suudi Arabistan ve 9 Müslüman ülke Katar'a ambargo başlatınca Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı ile Katar'ın yanında yer aldı.

Almanya, Rusya, Hollanda, Avusturya ve tabii Avrupa Birliği ile yaşanan kriz giderek çözümü olmayan düğüme dönüştü.

UMUTSUZLUK

Özetle Türk halkı, geleceğine umutla bakamıyor. Herkesin aklında, "Türkiye nereye gidiyor?" sorusu var.

Umutsuzluk maalesef zirve yapmış durumda.

Çözüm mü?

Siz neler önerirsiniz?

Yazarın Diğer Yazıları