Suriye'deki Amerikan askerleri 'YPG armalı kamuflaj' giyiyor. IŞİD'e yönelik Rakka operasyonunda YPG güçleriyle aynı safta savaşan bir Amerikalı, göğsünde YPG arması elinde ABD bayrağıyla fotoğraf veriyor. Türkiye'nin stratejik müttefiki olan ABD rolünü açık oynuyor!

                Türkiye'nin terör örgütü ABD'nin ise IŞİD'e karşı ortak ilan ettiği YPG'nin kontrolündeki Afrin kantonunda eğitim dili resmen Kürtçe olarak ilan edildi. PYD Suriye rejiminin bölgesindeki egemenliğine son verdi.

                AB-ABD ve Rusya PYD'nin arkasındadır!

                Avrupa ülkeleri terör örgütü PKK-PYD'ye kucak açmaya devam ediyor. PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD, Rusya ve İsveç'ten sonra Fransa'nın başkenti Paris'te ve Almanya'nın başkenti Berlin'de temsilcilik açtı. Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da ise uzun zamandır PYD temsilciliği zaten vardı. PYD'nin, Berlin'in ardından Paris, Kopenhag ve Washington'da da temsilcilikleri oldu.

                Bu arada ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel, Rakka operasyonu öncesi Kobani'yi ziyaret ederek ABD-PKK yakınlaşmasını yönelik açıktan ve ciddi mesajlar verdi.

ABD'nin Suriye ve Irak'ı dizayn etmesinde PKK "yerel işbirlikçi" rolünü oynuyor. PYD, Rakka'nın DAİŞ'ten kurtarıldıktan sonra Kuzey'deki PYD devletinin bir parçası olacağını ABD'den habersiz ilan etmiş değildir.

ABD, AB ve Rusya'nın PYD'yi dolaylı olarak desteklemekten vazgeçip resmen ve doğrudan desteklemeye başlaması ciddi gelişmelerdir. Bunu Türkiye'nin bütün itirazlarına rağmen gerçekleştirmesinin özel anlamı vardır. Türkiye'nin eli, bölgede her zamankinden daha fazla zayıf hale gelmiştir.

AKP iktidarı neye ve kime hizmet ettiğini kendisinin bile bilmediği bir Suriye-Irak politikası izledi ve izliyor. Sonuç ortadadır. PKK ve Suriye uzantısı PYD bundan yararlanarak sürekli alan kazanmış ve mevzi genişletmiştir. Türkiye izlediği politikayla Kilis'e Katyuşa füzelerini, ülkeye de üç milyon mülteci davet etmiş oldu. Yüzlerce insanı canından eden canlı bombalar ve bombalı araçlar da bu politikanın yan ürünüdür.

PKK'nın uzantısı olan vekiller hesap vermelidir!

Diğer yandan PKK ile çözüm süreci bağlamında müzakere eden ve terör gerçeğiyle yüz yüze geldikten sonra mücadele başlatmak zorunda kalan AKP, Türkiye'nin büyük bedeller ödemesine sebep olmuştur. Güvenlik güçlerinin, bölge halkının ve kentlerin teröre ödediği maliyet çok büyük olmuştur. Buna karşın teröre güvenlik güçleri çok büyük darbeler indirmiştir. Nusaybin'de ve diğer yerlerde guruplar halinde teslim olmaya başlayan teröristler bunun kanıtıdır.

Teslim olan teröristlerden birisi 'devletin büyüklüğünü gördük' derken daha önce devletin kendilerine ne denli küçük gösterildiği gerçeğini de ifşa etmiş oluyor. Terör eninde sonunda bölgeden ve ülkeden kazınacaktır.

Diğer yandan terörün yalnızca silahlı direnişinin kırılması, sonuç almak için yeterli değildir. Bu nedenle terörün siyasi uzantılarının dokunulmazlıklarının kaldırılması önemliydi. Ancak dokunulmazlıkların kaldırılması yetmez gereğinin de yapılması lazımdır.

 Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra Demirtaş tehdit savurarak "hiçbir seçenek tartışılmaz olmayacaktır. Parlamentoları partiler değil, halk kurar. Halk birden fazla parlamento kurar" demiştir. Şımarıklığın geldiği boyutu bu sözler gösterin niteliktedir.

Reuters  haberinde 'PKK dokunulmazlıkların kaldırılmasını heyecanla bekliyor, istiyor' demişti. Dokunulmazlık sonrası 'HDP'nin sürgünde parlamento kuracağı ve dünyanın bunu tanıma ihtimali' olduğundan söze edenler var. HDP'li bazı milletvekillerinin sürgünde parlamento kurmak için Avrupa'da ortam yaratmaya çalıştığı da gelen haberler arasındadır.

Terörist uzantısı vekilleri kurtarmak için 'sürgünde parlamento' kartını birileri oynayabilir. Söylenenlerin aksine terörü organize eden vekiller cezalandırılmazsa daha cüretkâr teşebbüslere kalkışacaklardır.

Hiçbir iç ve dış gelişme terörle mücadelede zaaf yaratmamalıdır. PKK'nın siyasi uzantısı olan vekillerden yasalar karşısında en ağır şekilde hesap sorulmalıdır!