Türkiye'yi dolarla vurmak!

Amerika artık topla, tankla ve benzeri silahlarla savaşmıyor.

Çünkü onun askerinin canı çok değerli.

Onu başka ülkelerde taşeronlara yaptırıyor.

Bir de taşeronsuz ve top ve silahın dışında yaptığı savaşlar var.

Tıpkı Türkiye ile sürdürdüğü savaş gibi.

Amerika bir süredir Türkiye ile savaş halinde.

Nedeni şu ya da bu diye değinmeyeceğim. Neden ararsan uzun bir liste olur. Ben burada sadece Amerika'nın savaş yöntemini anlatmak istiyorum.

En büyük silah Benjamin!

Amerika'nın ordusu kadar güçlü bir kuvveti daha var.

O da Benjamin yani para birimi.

Amerikan dolarına piyasa oyuncuları Benjamin der.

İşte o Benjamin, Amerika'nın en güçlü silahıdır. Onu Türkiye gibi ülkelerde çok rahat kullanır. Etkisi çok büyüktür.

Amerika savaşacağı ülkeye önce uçaktan bomba yerine Benjamin atar. Paraya boğar. Yani borca. Çünkü borcu olan ülkeyi yenmek çok kolaydır.

Amerika bu planını adım adım hayata geçirdi. 2007 yılından 2014 yılına kadar adeta Türkiye'yi Benjamin'e boğdu. Türk insanının zaafını bildiği için bu silahın çok etkili olacağından emindi.

Nedir zaafımız; ev, araba ve lüks yaşam.

Üretmeden tüketmek. Ya da ürettiğinden fazlasını tüketmek.

Sırtımızı bankalara dayadık. Hangi bankalara, yabancıların Türkiye'de satın aldığı bankalara.

"Borç yiğidin kamçısıdır" diyerek 100 bin liralık evi manipüle edilmiş fiyatı ile 300 bin liraya aldık. Nasıl olsa değer kazanacak diyerek bankada, gelecek 10 yılımıza imza attık.

5 günlük lüks tatil köylerindeki, 3 günlük Avrupa ülkelerindeki tatil için 12 aylık borca imza attık.

Yabancının parasını, yabancının bankasından ihtiyaç kredisi diyerek alıp, yabancının elektronik mağazasından hiç ihtiyacımız olmamasına rağmen dev televizyonlar aldık. Amerikalının telefonunu bin dolara almak için geceden kuyruğa girdik.

Amerika artık operasyonun ikinci evresine geçti.

Operasyonun adı "Benjamin eve dönüyor".

Evet, Amerika Benjaminleri geri çağırıyor.

Amerika'nın Benjamin'e "geri dön" komutunu verdiğinde 1 dolar 1.500 TL'dir. Aradan 3 yıl geçti ve Cuma sabahı itibariyle 1 Amerikan Benjamin'i 3.830 seviyelerinden işlem görüyordu. Benjamin'in eve dönüşü bize hayatı zehir ediyor.

Kaosun ayak sesleri

1 litre benzin 5.40 TL oldu. Akaryakıttaki bu artış yakında ulaşım başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam olarak yansıyacak. Doların 4 lira seviyesine ulaşması ile benzinin litresinin de 6 lira olması bekleniyor. Bir de şansımıza petrol fiyatları yükselirse işte o zaman kıyametin adını siz koyun.

İşimiz zor. Daha Amerika'nın bize karşı açtığı bu savaşın ortasında bile değiliz. Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervi bir haftada 1 milyar 951 milyon dolar düşüş gösterdi. Kasada 100 milyar dolar bile yok. Özel sektörün borçları 400 milyar doların üzerinde. Kısa vade ödenmesi gereken borç 100 milyar doların üzerinde.

Türkiye'nin yeniden borç bulması lazım. Türkiye'ye borç vermeyi bırakın verenler bile geri istiyor. Amerika faiz artırıyor, Türkiye halen 3-5 konut daha fazla satılsın diye faizleri düşürmeleri için bankalara baskı yapıyor.

Bu arada bankalara faiz düşürün diye bağıran hükümet, devletin Hazine'sinin faizleri sabit tutmasına ses çıkartmıyor. Yakında dolardaki bu artış karşısında Merkez Bankası faizleri sert bir şekilde yükseltirse hiç şaşırmayın.

Çünkü Türkiye'nin bu acımasız savaşta kullanabileceği tek silah yüksek faiz. Yani yüksek faiz silahını çekerek dövizdeki bu yükselişle savaşabilir. Aksi takdirde ekonomide büyük kriz demiyorum çünkü yaşanıyor, büyük bir kaos yaşanacaktır.

Her zaman olduğu gibi bir kez daha aynı şeyi söylüyorum. Cebinizdeki 20 lirayı değil 1 lirayı bile harcamayıp tasarruf edin. Çünkü Amerika'nın açtığı bu savaşın ileri boyutu çok daha canımızı yakabilir.

Yazarın Diğer Yazıları