TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA SENARYOLARI -16-

TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA SENARYOLARI -16-
Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş toprakları kağıt üstünde kesilip, biçiliyordu

Osmanlı sınırları içinde Türklerin boyunduruğunda bulunan eski eyaletler ayaklandılar ve bağımsız devletler oluşturdular: Macaristan, Yunanistan, Romanya, 2 Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan, ayrıca Arnavutluk, Cezayir, Tunus, Mısır, Trablus, Transilvanya, Rusya Ermenistanı, Gürcistan, Kırım, Bukovina ve Kıbrıs, Girit, Samos, Rodos adaları v.b. Osmanlı’nın dağılması birdenbire olmadı; Avrupa’daki topraklarda, bazı hükûmetlerin telkinleri doğrultusunda, ulusların kendi iradelerine uygun olarak bağımsızlıklarına kavuşmaları biçimde gerçekleşti ve o toprakların sınırında bulunan kimi büyük devletlerin lehine oldu. 

Bu konuda bazı politika yazarları tarafından hazırlanan taslaklar, henüz ölmemiş ayının postunu satmaya kalkışıyor, Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş toprakları kağıt üstünde kesilip, biçiliyordu. Oysa, büyük devletler arasındaki rekabet, Osmanlı İmparatorluğu’nun korunmasını Avrupa dengeleri için gerekli kılıyordu. 3 Bazı düşünürler Türkiye’nin Batı uygarlığını özümsemesine olanak bulunduğunu bile ileri sürüyorlardı. 
4 Ancak İstanbul yönetiminin anayasal rejim kurulması konusundaki son girişimlerinin beklenen sonuçları vermediğini de itiraf etmek gerek. 
Türk yurtseverleri, daha bağdaşık bir halkla Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceğini daha iyi düzenleyebilecekler mi? Burada Müslüman uluslar için ürkütücü bir soru ortaya çıkıyor: Müslümanlar çağdaş uygarlığın gereklerine direnebilecekler mi ya da önlemeyecek biçimde ulusal bağımsızlıklarını kaybetmeye ve Hıristiyanlar tarafından yönetilmeye mahkum mu olacaklar? 5 Bu konuda, Argenson Marki’si, 1738 yılında şöyle yazıyordu: "Bu Müslümanlar daha beş altı yüzyılı böyle geçirsinler, İmparatorlukları Sarrasen’lerinki gibi çökecektir". 6-7 Montesquieu’nün tahmini gibi, bu tahmin de gerçekleşecek mi?  
Doğrusunu söylemek ve tarafsız olmak gerekirse, Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki ilişkilerin hiç bir zaman dostça olmadığını belirtmek icap eder; kabul edelim ki çağdaş hoşgörü anlayışına rağmen, bu milletler arasında, bugün de özellikle Hıristiyanlardan kaynaklanan bir hınç alma duygusu bulunmaktadır. Hıristiyan ülkeler daha Türkler Avrupa’ya ayak basmadan önce, onları Asya’nın derinliklerine sürebilmek amacıyla aralarında istişare etmişlerdi; Haçlı tarihçileri Doğunun paylaşılmasını öneriyorlardı; 1306 tarihinde Pierre Du Bois, Charles de Valois’nın Konstantinopl İmparatorluğu’nu ele geçirmesini istiyordu. Hıristiyanlara ait bile olsa, bu fevkalade ülke batılıları çekiyordu; daha sonra ülkenin Türk egemenliği altına girmesi batılıların müdahalesi için iyi bir vesile oldu. İstanbul’un Türkler tarafından fethini izleyen yüzyıllarda, haçlı seferlerinin başlattığı kargaşanın yerini, Türkiye’nin paylaşılması konusundaki taslaklar aldı. 


Haçlı tarihçileri Doğunun paylaşılmasını öneriyorlardı; 1306 tarihinde Pierre Du Bois, Charles de Valois’un (üstte) Konstantinopl İmparatorluğu’nu 
ele geçirmesini istiyordu.

zamantuneli-002.jpg