Türklük kimliğini değiştirmek istediler

Türklük kimliğini değiştirmek istediler
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Danıştay'ın Andımızın kararının ardından siyasetin bir numaralı gündem maddesi haline gelen kimlik tartışmalarının yeni olmadığını söyledi.

Fatih ERBOZ / ANKARA

AKP iktidarının devlete bakışının farklı, millet anlayışının farklı olduğunu söyleyen Eslen, açılım sürecinin bunda çok büyük etkisi olduğunu belirtti. Andımız ile ilgili sürecin yeni olmadığına dikkat çeken Eslen şöyle devam etti: "Aslında AKP iktidarının devlete bakışı farklı, millet anlayışı farklı. Açılım sürecinin bunda çok büyük etkisi oldu. Açılım sürecinde başarılı olabilmek için Türklük kimliğini biraz farklılaştırmak istediler. Türkiye Cumhuriyeti'ni ulus devletten çıkarıp Osmanlı Devleti benzeri bir yapıya dönüştürmek istediler. Osmanlı'da çok değişik yapılar vardı. PKK'nın oluşturduğu tehdidi yok edebilmek çini Kürtleri devlete ortak yapmak istediler. Türk kimliğini esnetmek istediler. Andımızda da 'Türküm, doğruyum, çalışkanım' diyoruz. Türk olmak ırk anlayışına dayalı değil. Bu kültürel bir anlayış, gelecek birliği, birlikte yaşama anlayışı."

"Atatürk'ün de söylediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran her vatandaş Türk'tür" diyen Eslen, "PKK sorununu çözmek için açılım sürecini başlattıklarında Türkiye Cumhuriyeti bir ulus devlet ve tek kimlikli olmak zorunda. Bu nedenle PKK üzerinden Kürtlere daha fazla hak ve özgürlük verebilmek için kimlikleri eşitlemek istediler. AKP'nin devlet anlayışı böyle. Yeni Osmanlıcılık anlayışını savunduğu ve Osmanlı ulus devlet olmadığı için, çok fazla etnik grup bir arada yaşadığı için... Yaşadı ama Ermeni isyanı oldu, Kürt isyanları oldu. Açılım sürecinde de Osmanlı devletinde Kürtlerin yaşadığı tarza benzer bir yaşam getirmek istediler ama bunu halledemediler

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ulus devlet olduğunun altını çizen Eslen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye Cumhuriyeti bir ulus devletse, Türkler asli unsursa ki bu bütün ulus devletler de böyledir. Almanya, Fransa ve diğer ülkelerde de bu böyle. Buna da saygı göstermek lazım. Obama ilk seçildiğinde Türkiye'ye geldi ve Mısır'a gitti. İki önemli gördüğü ülkeyi ziyaret etti. Türkiye'de Meclis'te konuşma yaptı. Bu konuşmayı iyi analiz etmek lazım. Ermeni, Kürt, Kıbrıs açılımı konularında beklentilerini ifade etti. AKP bu motivasyonla işe başladı. Zamanı içinde bu meseleleri çözemediğini gördü. Açılım sürecinde başarı olmadı. Kimliği ne olursa olsun, bu coğrafyada yaşayan insanlara Türk diyoruz. Ben Türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım derse ona da saygı duyuyoruz. Türk kimliğine çoğulcu kavrayıcı bir anlayışla yaklaşılıyor. Başkası çıkıp ben Türk değilim deyip silaha sarılırsa devlet görevini yapar."

Devletin aynı zamanda endoktrinasyon yaptığına değinen Eslen, "Yani milli şuuru güçlendirir, bunu her devlet yapar. Bizim ordumuz milliyse Türk Ordusu diyoruz. Milli takımlarımız için de böyle. Milli takımımızda Kürt kökenli oyuncu olursa yine Türk Milli Takımı diyoruz. Bu Andımızı okuyarak büyüdük. Türk'üz, doğruyuz, çalışkanız. Bundan rahatsız olan kişi Türk milli devletinden rahatsız oluyor demektir. Bu da büyük rahatsızlık yaratır. ABD'de de o kadar çok farklı etnik kimlik var ki ama ben ABD'liyim diyor. Milli şuuru var. ABD kimliğiyle mutlu oluyor ve ABD'liyim diye gururla söylüyor. Türkiye'de bunu neden söylenmesin?"