Türkmeneli’nden yükselen feryat

Türk Birliği ideali için çalışan ve Türk Dünyası’nın bugüne taşınmasında emeği geçen değerli insanlar aramızdan ayrılmaya devam ediyor. Halkımızın büyük bölümü onları bilmese, görmese de sessiz ve onurluca görevlerini tamamlayıp tarihteki yerlerini alıyorlar. Geçtiğimiz gün Irak Türklüğünün önemli fikir adamı Sadun Köprülü’yü toprağa verdik. 1957 yılında Kerkük’e bağlı Altunköprü ilçesinde doğan Köprülü sıradan bir fikir adamı değildi. Türkçülük davasına yaptığı katkılar sebebiyle Abu Garip hapishanesinde 17 yıl çile çeken Av. Sadun Köprülü, konusuna hakim bir ilim adamıydı. Türk Dünyasının yiğit evladı Köprülü’nün zindanla tanışması daha 10 yaşındayken Demirel’in Irak ziyareti sırasında  “Yaşasın Türkiye” sloganı atmasıyla başlamıştı. 2003’te Türkiye’ye geldikten sonra 1 yıl kadar Irak Türkmen Cephesi başkanlığı da yapan Köprülü’nün çok sayıda kitap ve makalesi bulunuyor. Sadun ağabeyle zaman zaman bilimsel organizasyonlarda karşılaşır ve Türk Dünyası üzerine sohbet ederdik. Ailesi ve sevenleri tarafından Karşıyaka mezarlığına defnedilen Köprülü’nün cenazesi, Türkiye’de Irak Türklüğü konusundaki ilgisizliği bir kez daha ortaya koydu. Cenaze boyunca Hükümetten ve AKP milletvekillerinden kimse yoktu. Türkmenler bu duruma tepkiliydi.  “Bizim sesimizi ne zaman duyacaksınız. Türkmenler yok oluyor”  şeklindeki haykırışlar herkesi duygulandırdı. Bu sırada sohbet ettiğimiz bazı kişiler Türkmenlerin direnç mekanizmalarının devre dışı bırakılmak istendiğini ve devletin ilgili kuruluşlarında Türkmenlerin muhatap bulmakta zorlandığını ileri sürdüler. Cenaze töreni boyunca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yer aldığı görüldü. Bununla birlikte Irak Türklüğü için Türkiye’de faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların dağınıklığı dikkatten kaçmadı. Birbirini eleştiren çok sayıda insanın varlığı aslında Türk Dünyasının genel yaklaşım biçimi ile paralellik arz ediyordu. 

O bir Aksakaldı
Köprülü’den kısa bir süre önce gazetemiz yazarı, Türk Dünyasının hizmetkarı Sami Yavrucuk büyüğümüzü kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Sami amca yüreği Türklük için atan gerçek bir idealistti. Sözleri ve yazılarıyla hesap kitap yapmadan, dosdoğru söyleyen bir Türk Milliyetçisi idi. Ara sıra telefonda konuşurduk. En son 2 ay önce geçmiş olsun demek için aramıştım. Türk Dünyasındaki gelişmeleri ve MHP’nin durumunu sormuştu. Özellikle Kazakistan’ı ve Nazarbayev’i anlattık. Sesinde kırgınlık olsa da Türk Dünyası adına umutluydu. Sami amca da birçok gerçek ülkü neferi gibi yeri doldurulamayacak insanlardandı.

Doğu Türkistan’dan
Bir başka kayıp haberi Doğu Türkistan’dan göç eden Kazak Türklerinden, dava adamı Alibeg Hakim’in torunu Erkin Alaş Hakim’den geldi. 1960 doğumlu Hakim, Haziran 1979’da cezaevine girdi. Nisan ayında kanser teşhisi konulduğundan 9 Mayıs’tan beri İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nde tedavi altındaydı. 1980 öncesi Veli Can Oduncu ile birlikte çeşitli olaylara karışmaktan suçlanmıştı. 12 Eylül darbesinin yargılanması kapsamında müdahillik talebinde bulunanlar arasındaydı. Türkiye’de Türk Dünyası hakkında çalışan bilim insanlarının tanıdığı Meryem ve Almila Hakim’in kardeşi olan Erkin Hakim bir Türk Milliyetçisi olarak ebedi dünyaya intikal etti.
Mekanları cennet olsun...

Yazarın Diğer Yazıları