Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, İzmir’de Egeli işadamları ve sanayicilerle buluştu.
İzmir’in damarlarını girişimcilik kültürünün işlediğini ve bu durumun İzmir için sürpriz olmadığını söyleyen Erol Bilecik, İzmir’in her zaman bir bayrak şehri olduğunu kaydetti. Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen 72. Ege Toplantısı’nda konuşan Erol Bilecik, Türkiye’nin halk oylamasını geride bıraktığını, TÜSİAD olarak 16 Nisan Pazar günü duyurdukları açıklamayla, henüz sonuç belli olmadan Türkiye’nin yapısal sorunlarına yönelik reform ve çözüm çağrılarını paylaştıklarını, bugün bu reformların acilen gündeme alınmasını beklediklerini belirtti. Erol Bilecik, konuşmasında; son yıllarda sandığa gittiğimiz seçimlere işaret ederek, “Hemen yola koyulsak bile önümüzde sadece 18 ay var. Eğer bu süreyi de seçim süreciyle geçirirsek çok kan kaybederiz, toparlanmamız imkânsız hale gelir. Onun için bizim yapısal reformları süratle hayata geçirmemiz şart” değerlendirmesinde bulundu. Toplantıda Anayasa referandumuna da değinen, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, seçim güvenliğinin işleyen bir demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu belirtti. Erol Bilecik, şunları söyledi, “Türkiye’nin sahip olduğu olumlu karnenin kesinlikle değişmemesi gerekiyordu. Tarihimizin en önemli seçimlerinden birininin seçim güvenliği anlamında zedelenmesi, üzücü oldu. Daha önümüzde onlarca seçim olacak. Ama oluşacak şüphe, seçimlerden bile daha önemli olacak. Böyle bir mirasa sahip olduk. Umarım bu önümüzdeki günlerde farklı bir değişime uğrar”. Türkiye’nin önünde somut bir reform gündemi olduğunu, demokrasi, ekonomi ve Avrupa Birliği’nin bu gündemin ana konuları olduğunu anlatan Erol Bilecik, “Referandum süresinde siyasî üslûbun sürdürülebilir olmadığını gördük. Bu söylemlerin yapısal reformların hayata geçmesine engel olduğunu her zaman söyledik. Bugüne kadar hazırlanan bir çok ekonomik program, son 4 yılda bir seçimden bir diğer seçime koşmaktan dolayı, başta iş insanları olmak üzere hepimizi yordu. Aynı maddelerin tekrar tekrar gündeme getirilmesiyle ‘yapısal reform’ kelimesinin bile içi neredeyse boşaltılmak üzere” dedi.
