2010 yılı yaz sezonunda yaptığım gözlemler doğrultusunda Ulaştırma Bakanlığı’mızı uygulamalarla ilgili olarak bilgilendirmek için aynı konuda birkaç yazı kaleme almıştım. Ama gelinen noktada özellikle “turizm sektöründeki D2 Yolcu Taşıma Yetki Belgesi”  konusunun tüm uyarılarıma rağmen aynen devam ettiği görülüyor.
D2 Yetki Belgesi alabilmek için gerekli olan şartlar, bakanlığın ilgili yönetmeliğinde şu şekilde açıklanıyor
* Şahıs veya tüzel kişiliğe ait 10 yaşını geçmemiş toplam 75 koltuk kapasitesine sahip öz mal ticari yolcu taşıma aracına sahip olmaları halinde kendilerine 5 yıl süre ile 19 bin TL bedelle D2 Yetki Belgesi verilir. 75 koltuk harici araçlarda yaş sınırı aranmaz, belge sahipleri yaş sınırı aramayan ticari araçları belgelerine kaydettirebilirler.
* D2 Yetki Belgesi sahipleri öz mal taşıt sayısının 2 katı sayıda ticari kayıtlı aracı belgelerine kaydettirip kullanabilirler.
Şimdi daha önce 3 Kasım 2010 tarihli yazımda  yaptığım ve devletimize büyük maddi kayıplara neden olan matematik hesabını tekrar yapıp, uygulamanın bu şekilde devam etmesine imkân tanıyanların ileride bu uygulamalara olur vermelerinden dolayı sorumlu tutulmaları için maddi deliller oluşturmak istiyorum.
1- Ben 10 araç için devlete 5 yıllığına 19 bin TL öderken, bu yasal boşluk nedeni ile bir yaz sezonunda 50 bin TL havadan para kazanıyorum
2- Bunu 5 yıl boyunca yaptığımda devletin beş yıl sonunda kazancı 19 bin TL’de kalırken, benim kazancım 250 bin TL oluyor
3- Şimdi, yukarıdaki misalleri devlet edenlerimizin ciddi şekilde ele alıp ona göre karar vermeleri gerekmektedir, sonuçta iyi niyetle yapılan değişikliklerin uygulamadaki eksiklikleri iyi gözlemlenmeden asıl amaca ulaşılamaz
4-2011 yılında yapılması gereken, turizm taşımacılığı yapacak olan tüm araçlara kapasitelerine göre D2 Yetki Belgesi verilmesi uygulaması ile aşılabilir.
5- Turizm taşımacılığı yapma hakkı verilecek araçlarda koltuk alt sınırı 9+1 olarak belirlenip, 19 bin TL baz alınıp 75 koltuk sayısına bölünerek, diğer araçlardan 5 yıllığına alınacak olan D2 Yetki Belgesi bedelleri kolaylıkla belirlenmiş olacak, devletimiz maddi olarak kayba uğramamış olacaktır
6- Ulaştırma Bakanlığımız yetki belgesi sorununu bu şekilde çözdükten sonra, sıra Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ve TÜRSAB’ın yapacağı “TÜRSAB Plakası” kontrollerine gelecektir
7- Turizm Taşımacılığı Yetki Belgesi verilen araçların, A Grubu Seyahat Acenteleri bünyesinde çalışma zorunluluğu getirildiğinde inanın bana tüm sorun çözülmüş olacaktır.
Yukarıdaki önerileri dile getirirken kesinlikle kurum veya kuruluşları rencide etmek gibi bir niyetim yok, sadece ve sadece devletimizin zarara uğramasını elimden geldiğince engellemeye çalışmak ve daha yüksek standartlarda turizm taşımacılığı hizmetini yakalamak için gayret sarf etmemden kaynaklanmaktadır.
Devlet erkini bugün için elinde bulunduranların unutmaması gereken en önemli nokta, devletlerin devamlılık felsefesine göre idare edilmeleri gerekliliğidir. Bugün uygulama böyle ileride değişebilir mantığı ile devlet erki hoyratça kullanılamaz. O zaman ileride birileri çıkap parlamento gücünü kullanır ve mevcut yasaları değiştirip “zaman aşımı” mefhumunu ortadan kaldırdığı zaman, herkes şimdiden vermek zorunda olduğu bir hesabı olduğunu düşünerek devlet erkini kullanmalıdır diye naçizane önerimi yinelemek istiyorum.
Devlet erki hoyratça kullanılacak basit bir erk değildir, sorumlulukları ve bir bedeli vardır.