Daha önce birkaç kez dile getirdiğim ve 2007 yılında değiştirilen  “turizm taşımacılığı yönetmeliği”  gereği turist taşımacılığı yapacak olan araçlarda  “D2 Yetki Belgesi”  bulundurma zorunluluğu getirilmişti. Bu belgeyi alabilmek için özel veya tüzel kişiliklerin en az üzerlerine kayıtlı 76 koltuk kapasitesi belgeleme şartı var.
Sektörün içinden bir kişi olarak ve iyi bir gözlemci olduğuma inandığım için Sayın Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım’a aşağıdaki önerilerimi bildireceğim, bu öneriler dikkate alındığı takdirde,  “rant yaratan değil, çözüm üreten bir Ulaştırma Bakanlığı olacaktır” .  
* Mevcut uygulamada, sahibi olduğu 76 koltuk veya üzeri koltuk kapasitesini belgeleyenlere beş yıllığına ve 19 bin TL bedelle D2 Yetki Belgesi verilmekte.
*  Mesela benim, 10 adet 9+1 koltuk kapasiteli aracım var diyelim. Toplamda da 90+10 koltuk kapasitem olmuş oluyor. Beş yıllığına 19 bin TL ödeyerek D2 Yetki Belgesi almaya hak kazanıyorum.
*  Fakat ben uygulamadaki boşluktan yararlanarak, Ulaştırma Bakanlığı’nın bana vermiş olduğu 1 aracıma 2 araç dışarıdan kiralama yapma hakkını çıkara dönüştürüyorum.
*  Yani kendime ait 10 tane araçla hizmet verirken, hakkım olan 20 aracı şirketime kiralamış gibi gösteriyorum ve her araçtan 2,500 TL D2 Yetki Belgesi verdiğim için para alıyorum.
* Ben 10 araç için devlete 5 yıllığına 19 bin TL öderken, bu yasal boşluk nedeni ile bir yaz sezonunda 50 bin TL havadan para kazanıyorum
* Bunu 5 yıl boyunca yaptığımda devletin beş yıl sonundaki kazancı 19 bin TL’de kalırken, benim kazancım 250 bin TL oluyor
* Şimdi, yukarıdaki misalleri devlet edenlerimizin ciddi şekilde ele alıp ona göre karar vermeleri gerekmektedir, sonuçta iyi niyetle yapılan değişikliklerin uygulamadaki eksiklikleri iyi gözlemlenmeden asıl amaca ulaşılamaz
* 2011 yılında yapılması gereken, turizm taşımacılığı yapacak olan tüm araçlara kapasitelerine göre D2 Yetki Belgesi verilmesi uygulaması ile aşılabilir.
* Turizm taşımacılığı yapma hakkı verilecek araçlarda koltuk alt sınırı 9+1 olarak belirlenip, 19 bin T.L baz alınıp 76 koltuk sayısına bölünerek, diğer araçlardan 5 yıllığına alınacak olan D2 Yetki Belgesi bedelleri kolaylıkla belirlenmiş olacak, devletimiz maddi olarak kayba uğramamış olacaktır
* Ulaştırma Bakanlığımız yetki belgesi sorununu bu şekilde çözdükten sonra, sıra Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ve TÜRSAB’ın yapacağı “TÜRSAB Plakası” kontrollerine gelecektir
* Turizm Taşımacılığı Yetki Belgesi verilen araçların, A Grubu Seyahat Acenteleri bünyesinde çalışma zorunluluğu getirildiğinde inanın bana tüm sorun çözülmüş olacaktır.
Yukarıdaki önerileri dile getirirken kesinlikle kurum veya kuruluşları rencide etmek gibi bir niyetin yok, sadece ve sadece devletimizin zarara uğramasını elimden geldiğince engellemeye çalışmak ve daha yüksek standartlarda turizm taşımacılığı hizmetini yakalamak için gayret sarf etmemden kaynaklanmaktadır.
Havaalanları ve karayollarında yapılacak olan periyodik denetlemelerde, D2 Yetki Belgesi verilen araçlarda TÜRSAB Plakası olan araçların aynı zamanda  “TÜRSAB Plakası sahibi olan acenteden araç görev emri”  alıp almadığı kontrol edilirse, taşıma firmalarının sağladığı haksız kazancın aynısını, TÜRSAB Plakalarını kiraya vererek A Grubu Seyahat Acentelerinin de yapmasının önüne geçilmiş olacaktır. Ne demişler, güveneceksin ama denetleyeceksin!