Ülkemize, milletimize ve devletimize yazık etmeyin

Ülkemize, milletimize ve devletimize yazık etmeyin
Sayın Milletvekilim,Ülke ve millet olarak olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz şu günlerde, TBMM ve ülke gündemini meşgul eden "Anayasa değişikliği paketi" ile ilgili bazı görüşlerimi bir Türk Milliyetçisi ve MHP seçmeni olarak sizinle paylaşmak istiyorum.

Hemen samimiyetle şunu ifade etmemiz gerekir ki, meselenin sadece Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir ilgisi yoktur. Bu sebeple, ne MHP'li ne CHP'li ne HDP'li ne de AKP'li hiçbir siyasi kişiliğe bu anayasa değişiklik tasarısındaki olağanüstü yetkiler verilmemelidir. Zira 2017'lerin Türkiye'sinde Türk Milleti'nin ve Türk Devleti'nin kaderi, fiiliyatta hiçbir sorumluluğu olmayacak olan, devlet yönetimini tamamen keyfiliklere ve sonucunda maazallah aşırı otoriterleşmeye, dikta yönetimine götürecek olan bu tasarıdan bir an önce vazgeçilmelidir.

Mutlaka bir Anayasa değişikliği gerekli ise, aklın ve bilimin öncülüğünde, Türk Devlet geleneği tecrübelerinin ışığında, denge-denetim mekanizmalarının gözetildiği, kuvvetler ayrılığının açık ve net olarak yer aldığı, Devlet yönetiminde şeffaflığın ve hesap verebilirliğin azami derecede kolaylaştırıldığı, Meclis'in daha da güçlendirildiği, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının teminat altına alındığı, hukukun üstünlüğünün ve adalet ilkelerinin vazgeçilmez bir kural olarak sadece kâğıt üzerinde değil, uygulamada da yerleştirecek bir anlayışın benimsendiği ve toplumun bütün kesimleriyle yapılacak geniş istişareler ve görüş alışverişlerinden sonra gidilebilir.

Sicili parlak olmayan zihniyet

Meseleye bir de Türkiye'yi son 15 yıldır yöneten siyasi zihniyetin itimada şayan olup olmaması noktasından bakılırsa, bu zihniyet sahiplerinin siyasi sicillerinin hiç de parlak olmadığı görülecektir.

Bugün refah seviyesi daha da yükselmiş, ilerlemiş, kalkınmış, demokrasisi daha da gelişmiş bir Türkiye geleceği için sizlerden bir "kişi"ye olağanüstü yetkiler talep eden siyasi anlayışın "Türklük, vatan bütünlüğü, Türk dili, Türk devletinin bekası" vb. konularda kafalarının ne kadar karışık, zihinlerinin ne kadar bulanık, geleceğe dair ufuklarının ne kadar karmaşık olduğu görülmektedir. Burada kastımız, bu siyasi harekete hâkim olan zihniyet ve ülkeyi 15 yıldır yöneten siyasi anlayıştır ve bize göre esas arıza buradadır.

Artık klasik bir deyim haline gelse de, "Millî birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç olunan bir zamanda" sözlerinin, bizatihi harekete geçilerek içinin doldurulması gerektiği inancındayız.

Sayın Milletvekilim,

Türkiye'nin siyasi gündemine bir anda gelen bu "ucube" anayasa tadil tasarısı ile ilgili olarak AK Parti'nin Sayın Milletvekillerinin tasarıyı destekleme konusunda bilemediğimiz mecburiyetleri olabilir. Esasen 2015, "1-Kasım" seçimleri ile ilgili AK Parti seçim beyannamesinde, parti kadroları başkanlık sistemini benimsediklerini açıkça ifade ettikleri için mazur görülebilirler. Ama Türk Milleti, AK Parti'ye tek başına anayasayı değiştirme yetkisi vermemiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi ise, 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerle ilgili Türk Milleti'ne sunduğu seçim beyannamesinde (bkz, s: 63)

"…parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegâne sahibinin millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, milli iradenin tecelli ettiği yerin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna inanmaktayız. Partimiz hangi düşünce ve gerekçeyle olursa olsun, demokratik rejime ve parlamentonun anayasal yetkilerine dışarıdan her türlü müdahalenin gayrimeşru ve kabul edilemez olduğuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin; devletin kuruluş ilkelerine, Türk Milletinin ortak değerlerine, Türkiye'nin huzuruna ve kardeşliğine, parlamentonun itibarına ve yetkilerine ve siyaset ahlakına her şartta sahip çıkması gerektiğine inanmaktadır. Millî iradeyi kılıf yaparak otoriterleşme eğilimini ise "Millî irade" anlayışı ile bağdaştırmamaktadır." denilmektedir.

Biz şimdi "söz'ün namus" olduğu anlayışından hareketle, siz değerli milletvekillerimizi bu konuda Türk Milleti'ne verdiğiniz sözü tutmaya davet ediyoruz. Bu sözünüzü yerine getirirken kamuoyunda dolaşan ve asla inanmadığımız "ahlaksız tekliflere", "erken seçim şantajlarına" boyun eğmeyeceğinize inanmak istiyoruz.

Hiçbir istişareye ihtiyaç duymaksızın MHP'nin Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli'yi daha dün denilecek kadar yakın bir tarihte, başkanlık sistemi ile ilgili çok ağır ifadeler kullandıktan sonra hangi millî endişeler, hangi siyasi vaatler, hangi tehdit ve korkular böylesine anlaşılmaz bir karara sevk etmiştir. Doğrusu anlamakta güçlük çekiyoruz.

Sayın Milletvekilim,

Bu anayasa tadil tasarısına şayet 2. turda da evet oyu verirseniz, sadece şahsi siyasi geleceğinizi, MHP'nin siyasi geleceğini tehlikeye atmakla kalmaz; ülkemize, milletimize ve devletimize yazık edersiniz.

Lütfen oy pusulasını alıp oy verme kabinine girerken Türk Milleti'nin son 15 yıldır hangi tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kaldığını unutmayınız. Bunların siyasi sorumlularının kimler olduğunu akıllardan çıkarmayınız.

Basına da sızan ve artık Türkiye'de 7'den 70'e herkesin bildiği meşhur "Oslo" görüşmelerinde bölücü terör örgütüne Türkiye'nin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, Devletimizin bekasına kastedecek hangi tavizlerin verildiğini ve bunların siyasi mes'ullerini unutmayınız.

Ataları, yaşadığı topraklarda düşman işgaline uğradığı için Anadolu'ya, Türk Milleti'nin alicenaplığına sığınan birtakım kişilerin bu milletin vekili sıfatına ulaştıktan sonra hiç utanmadan, sıkılmadan, namertçe "biz yıllarca bu ülkede kendi kimliğimizi söyleyemedik", "AK Parti sayesinde hepimiz Türk olmaktan kurtulduk" diyen "saatçi çağlayanları", "babuş dillileri" ve bunlara hiçbir ikazda bulunmayıp hâlâ hoşgörü ile karşılayanları unutmayınız.

Hayırlı geleceğe hayırlı başlangıç

Barzani'nin silahlı güçleri Türk topraklarından ellerini kollarının sallayarak geçerken, üzerlerinde T.C. kimliklerini taşıyan bazı bedbahtları, "Biji Obama" (Yaşasın Obama) diye tezahürat yapan "Amerikan uşakları"nı ve bunlara göz yuman siyasi zihniyeti unutmayınız.

Bütün bu karanlık ve utanç verici hadiselerin yeniden yaşanmamasının garantisi, sizce nedir? Bu talihsiz siyasi anlayış, olup bitenlerden ders çıkarmış mıdır? Hiç sanmıyoruz. Fırsat bulduklarında aynı gafletleri sergileyeceklerinden şüpheniz olmasın.

Velhasıl Sayın Milletvekilim;

MHP'nin TBMM'deki Anayasa görüşmelerinde, 39 oy'unun Türkiye'nin, Türk Milleti'nin, Türk Devleti'nin geleceği ile ilgili hayati ehemmiyet taşıdığını unutmayarak ileride Millet ve tarih önünde mes'ul olmaktan kurtulmak istiyorsanız, takdir ve hayır dualarıyla anılmak istiyorsanız bu Anayasa değişiklik teklifine "HAYIR" diyerek, Milletimizin hayırlı geleceğine hayırlı bir başlangıç yapınız.

Selam ve saygılarımla.