Ülkenin başı boş mu...

    Televizyon kanalları da gazeteler gibi, trafik kazası, cinayet, yaralama, soygun ve gasp dahil her türlü silah kullanılmış olayı haber bültenlerine alıp ekrana taşıyor...

     Sanki gazetelerin üçüncü sayfalarıyla rekabet halindeler...

     Dikkatimi çeken husus, ahalinin belinde silahla gezmesi... Kafası kızan, öfkesini yenemeyen, magandalıktan kurtulamayan silahına sarılıp tetiği çekiyor...

     Artık kime rast gelirse...

     * * *

     Kurarak, yani taammüden adam öldürenler, eşlerini beş altı mermi sıkarak katledenler, çocuklarının hayatına son verenler, elde silah iş yeri basanlar, pompalı tüfek kullanarak market soyanlar, kuyumcuya silah çekip altınları gasp edenler, ülkeyi nüfusu kalabalık, toprağı kocaman bir Teksas'a çevirdiler...

     Ateşli silahla işlenmiş saldırıları seyretmekten bıktık; vallahi de bıktık, billahi de bıktık!

     Arasalar, çok kimsenin aracında, belinde, evinde ateşli silah bulurlar. Hemen hepsinin de ruhsatsız olduğunu görürler...

     Ama arayan soran yok, sanki ülkenin başı boş...

     Her şey olup bittikten sonra dövünmenin faydası var mı!

     * * *

     Böyle devam edemeyiz...

     Toplum, silahlı canilerin sultası altında yaşayamaz. Yasa mı teklif edilecek, Meclis Başkanlığı'na tasarı mı verilecek bilemiyorum, ateşli ateşsiz, kesici delici her türlü silahı bulundurma ve taşıma yasağı getirilmeli, aksine hareket edenlere de ağır cezalar verilmeli...

     Nedir bu yahu...

     Ülkeyi neredeyse mezbahaya çevirecekler; insanlarımızı bu canilerden ve magandalar korumak devletin görevi değil mi? Devletin görevi sadece, kırmızı protokol halısının yerine turkuaz protokol halısı koymak mı?

     Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel konularda göstermelik adımlar atmadan önce silah belasından ülkeyi kurtarmalıyız. Toplum, sürekli korku içerisinde yaşayamaz. Bu sorunu, değişik siyasal mülâhazalarla çözmeyen, çözemeyen bir siyasal yapıya da iktidar denilemez.  

    

DERKENAR

-----------------

     Polis, yeraltı dünyasının önemli bir ismini yakaladı, gözaltına aldı ve tutuklattı. Şahsın evinde yapılan aramada tahmin ve tasavvur edilemeyecek kadar çok, değişik marka ve çapta ateşli silah bulundu. Bu silahların mühimmatı da ele geçirildi. Korkunç olan ne biliyor musunuz; ele geçirilen silahların orduda ve emniyette dahi olmaması. Bu silahlar nasıl yurda sokuluyor ve kimler tarafından kaç paraya satılıyor, ortaya çıkarmak lâzım. 

 

AKP'nin hali, tıpkı ülkenin hali

-----------------------------------------  

     Memleketin hali ne sorusuna cevap arayan, AKP Grubu'nu seyretsin...

     Partisinin Meclis Grubu'nda konuşacak olan Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları grup salonunda arama yapmak istedi.

     Bomba var mı, yok mu onu araştıracaklardı. Salonda yer alan eski vekillerle yer tutmaya çalışan vekil danışmanlarının bir süre için dışarı çıkmaları istendi. İlk tepki eski vekillerden geldi, "Burayı arayamazsınız" diye bağırdılar, bu tepkiye danışmanlar da ıslık ve alkışla destek verdi...

     Kargaşayı gözünüzün önüne getirin değerli okurlar; AKP ne haldeyse Türkiye de işte o halde...

     * * *

     Partili cumhurbaşkanı kuralı daha başka tepkilere da maruz kalabilir. Görüyorsunuz bu uygulamaya AKP'liler bile tahammül gösteremiyor ve tepki koyabiliyor...

     21. yüzyıldayız, dünyada örneği olmayan bir siyasal rejimle yönetiliyoruz. Bu rejim anlayışı geçen asırda değil, ancak ondan da önceki asırda vardı, bu asırda bir tek bizde var...

     Dünyada ne krallar parti genel başkanı, ne kraliçeler, ne de cumhurbaşkanları...

     * * *

     Geriye gitmeye çalışan ülke var mı diye ulu orta sorsalar, Türkiye diye cevap veren çok olur!

 

 

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------

      İnsanın mutlaka yenmesi gereken iki düşmanı var, öfke ve umutsuzluk. (R. Necdet EVRİMER)

Yazarın Diğer Yazıları