Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları, tüm baskı ve engellemelere rağmen referandum çalışmalarına devam ediyor...
Genel Başkanların bugünkü durağı Nevşehir oldu. Nevşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda; Servet Avcı, Ulvi Batu, Azmi Karamahmutoğlu, Atila Kaya, Alişan Satılmış ve Harun Öztürk konuşma yaptı.
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Servet Avcı, neden 'hayır' için yola çıktıklarını anlattı.
İşte Avcı'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
"İlk defa bu seçime mağduriyet dile getiremeden girecekler. Panolara bakın yüzde 95 oranında ‘evet’ propagandası yapıyorlar. Evet bir mağduriyet var. Yüzde 5’lik bir mağduriyet yaşıyorlar. Türk milliyetçileri olarak ayağa kalkma gerekçemiz şudur; İktidarın başlangıç günleri liberal desteklidir. Birbirlerini parlattılar. Bugün gelinen noktada Türk milliyetçilerine ihtiyaç duyuldu. Kim ihtiyaç duydu? ‘Bizim sayemizde herkes Türk olmaktan kurtuldu’ diyen, Türkçülüğü ayaklar altına alan, Türk kelimesinden utananlar. ‘Ben tek milletim’ diyor. Peki nedir bu milletin adı? Bu milletin adını ifade etmekten imtina edenlere yeni sistem inşa ettirmemek için yola çıktık. ‘2 gün konuşurlar, 3. gün susarlar’ diyenlere cevap olarak 3. gün de buradayız 3 bininci gün de burada olacağız. 16 Nisan’da bu sandıklardan ‘hayır’ çıkaracağız.
BEKA SORUNUNU ÜLKÜCÜ REKTÖRÜ DEĞİL KENDİ REKTÖRÜNÜ ATAYANLAR MI ÇÖZECEK?
Beka sorunu, beka sorunu diyerek bu noktaya getirildi. Peki bu beka sorunu nerede sorun haline geldi ve bu sorunu kim çözecek? İstanbul’a, Ankara’ya asılan Kürdistan paçavrası. Ankara’da Gazi Üniversitesi’nde 1. Sıradaki Ülkücü rektör atanmayıp 5. Sıradaki rektör atanırken hangi güçlü bu ülkeyi biz yönetiyoruz diyebiliyorsunuz. Biz Türk milliyetçileri olarak bunu yemiyoruz."
ATATÜRK CUMHURİYETİ ÇALINMASIN DİYE YOLA ÇIKTIK
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu da 16 Nisan'da yapılacak referandumla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Karamahmutoğlu'nun açıklamaları:
Çok orantısız bir seçim kampanyası yürütülüyor. Biz ‘hayır’ cephesiyiz. Ve 16 Nisan’da ‘hayır’ çıkması halinde biz iktidara gelmeyeceğiz. İçimizden biri Başbakan olmayacak. Veya başka bir yerlere gelmeyeceğiz. Peki niye uğraşıyoruz? Biz içinde doğup büyüdüğümüz Türkiye’yi muhafaza etmek için, çocukluğumuzda kurduğumuz hayallerimiz gerçekleşsin, bize ait olan, bizim olan, milli olan, Türk olan, bu Atatürk Cumhuriyeti bizden çalınmasın diye yollara döküldük.
CUMHURBAŞKANI 'MİLLETİN ADI TÜRK MİLLETİ DEĞİLDİR' DEDİ
Cumhurbaşkanı’nın bugün Diyarbakır’da aynen şu ifadeyi kullandı: Milletin adı Türk milleti değildir. Bunu dedi, ‘sen anayasal sınırlar dışarısına çıktın, bu gayri hukuki duruma bir hukuki zemin hazırlayalım’ dendi ve bu bela başımıza açıldı. Anayasada diyor ki; ‘Herbir Türk Cumhuriyeti vatandaşına Türk denir.
2010 yılındaki Anayasa değişikliği teklifinde de Anayasanın ilk 4 maddesini yine değiştirmek istediler. Biz yine yollara döküldük. Türk milliyetçilerinden oy alamayacaklarını anlayınca yine Kürt oylarına kaydılar.
