'Ülkücü' Levon Amca

Ülkücülerin "Levon Amca"Levon Panos Dabağyan, 84 yaşında hayata veda etti.

Birileri, Ülkücü Hareket'i saf kan Türklerin toplandığı ideolojik grup olarak göstermek isterler. Hiç alâkası yok. "Türk'üm" demek yeter. Demese de olur. "Türk'üm"ün buradaki manası aynı sınırlar içinde, tek bayrak altında toplanmaktır. O vatanın ve o bayrağın bir adı olması gerekiyor. Hepsi bu.

Türkiye'de başka emeller güdenler, Levon Amca'yı hiç sevmediler.

4 Nisan 2005 günü, "Ermeni tehciri" konusunda TBMM'de, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Dışişleri Komisyonu birlikte toplantı düzenliyor. Levon Panos Dabağyan, Hrant Dink ve Etyen Mahçupyan da davetliler. H. Dink ve E. Mahçupyan, yolu "soykırım"a çıkarmak için lafı dolandırdıkça dolandırıyorlar. Dabağyan ise fikrini net söylüyor. Gazetelerde yer alan haber şöyle:

"Levon Panos Dabağyan da kendisini Türk olarak adlandırmayı tercih ettiğini; soykırım değil bir tehcirin yaşandığını belirterek bunun sebebinin 'iki halkı birbirine düşüren şer güçleri' olduğunu söyledi. Dabağyan, 'Şu anda şu odada bile Türk düşmanı hainler olabilir' şeklinde ilginç bir iddiada bulundu." 

Müteveffa Dabağyan, kendisini, "Nice cefa ve ıstıraplara göğüs gerebilmiş bir mücahit yazarım." diye tanıtır. (Önce Vatan, 19 Ağustos 2005).

Dabağyan'ın 10'dan fazla kitabı vardır. Birkaç kitabının editörlüğünü Erol Cihangir yapmış, Kamer Yayınları'nın sahibi İlhan Bahar yayınlamıştır. Şimdi kitapları İz Yayıncılık bünyesindeki Yedirenk Yayınları'nda çıkıyor.

Erol Cihangir'e anlattığına göre; Alparslan Türkeş, Dabağyan'a, neden Ermeni Patrikhanesi'nde bir basın bürosu olmadığını sorar ve kendisinin bu büroyu kurabileceğini söyler. Türkeş'in adını vermeden, Patrik'e, bu basın bürosu meselesini açar. Ve basın bürosu kurulur. Başına da kendisi geçer. Ancak, MHP'den milletvekili adaylığı ortaya çıkınca, Patrikhane'de feci bir dayak yer ve atılır!

Dabağyan, bir Osmanlı âşığıdır. Üç hilâlin MHP'nin amblemi olmasını nasıl teklif ettiğini birçok kişiden dinledim. Türkiye Cumhuriyeti'ni Osmanlı'nın devamı olarak görür ve üç hilâlle sembolik bağ kurar. (Üç hilâlin çizimini de Yılmaz Yalçıner yapmıştır. Siyasal Bilgiler'de Ülkü Ocakları kurucusu, sonrasının "Siyasî İslâmcı"Yalçıner'in kendisinden bu hikâyeyi dinledim ve yazdım. "Alparslan Türkeş ve Liderlik" kitabımızda.)

Dabağyan, F. Gülen Cemaati'nin hedefindeydi. Bir konferansında, "Dinlerarası diyalog konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna: "Siz peygamberleri mi yarıştırıyorsunuz!" cevabını verir. Ertesi günün gazeteleri "Dabağyan Ergenekoncu!" sürmanşetiyle çıkar.

Dabağyan'ın Yeşilköy Surp Stepanos Ermeni Kilisesi'ndeki cenaze törenine Meral Akşener ve Türkeş'in hanımı Seval Türkeş de katıldı.

Dabağyan Müslüman mıydı? Yakın görüşen kişiler, onun Müslüman olarak hayata veda ettiğinde hemfikirler.

Şu kadarını söyleyeyim: Dabağyan, ilim çevresinin yakından tanıdığı Kubbealtı Fotokopi'nin sahibi Hanifi Kayan'a sık uğrardı. Hanifi Kayan, el yazısıyla vasiyetnamesinin kendisinde olduğunu söyledi. Yakında açıkladığında her şey ortaya çıkacak.  

Yazarın Diğer Yazıları