"Ulus Devleti'ndeki amaç yayılmacılık"

"Ulus Devleti'ndeki amaç yayılmacılık"
İsrail Parlamentosu'nda kabul edilen 'Yahudi Ulus Devleti' kararına tepki gösteren Emekli Büyükelçiler Özülker ve Öymen, bu kararın asıl amacının yayılmacılık olduğunu söyledi.

Fatih ERBOZ/Ankara

İsrail Parlamentosu'nda kabul edilen "Yahudi Ulus Devleti" kararına Emekli Büyükelçiler Uluç Özülker ve Onur Öymen tepki gösterdi.

Özülker, ABD Başkanı Donald Trump'ın arka çıkmasının sonucu bu noktaya gelindiğini belirterek şöyle dedi: "Trump, evanjeliktir, Yahudilerle iyi anlaşırlar. Dini inançları açsından ön plana çıkmıştır. Beş yıl içinde 2 devlet esası üzerinden o güne kadar ilke olarak getirilen konuyu fiili duruma döndürmek ve bu çerçeve içinde 2 devletli Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmüş olan Kudüs üzerine inşa edilmiş bir çözüm ortaya çıkarıldı. İsrail, sulandırdı buna katılmadı. Rafa kaldırıldı ama çözüm olarak bu gösterilmektedir hala. İsrail vardır, devlettir, kabul görmüştür. Birçok toprağı gasp etmiştir. BM Güvenlik Konseyi uyarınca bunların bir kısmının iade edilmesi gerekir. Gasp edilmiş topraklar üzerinden bir devlet ilanı kabul edilemez. 'Ben İsrail ulusal devletiyim' diye ortaya çıktığınız anda şu ana kadar gasp etmiş olduğunuz toprakların tümü üzerinde hak sahibi, o devletin toprakları halinde bir çözümü kabullenmiş olduğunuzu kabullenmiş olursunuz ki, bu hiçbir vicdana sığmaz. Buranın yüzde 20'si Arap'tır, ikinci sınıf vatandaş ilan edersiniz, olamaz. Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan, ABD'nin desteğiyle fiili bir durum yaratan saçmalıktır."

Özülker, bu olayın artık bir Yahudi olayı değil, Siyonist yayılmacılığı olduğunu belirtti. İsrail'in, "Ben yaparım, hiç kimse bana karşı olamaz" dediğini ifade eden Özülker, şöyle devam etti: "Bunun arkasında Liberman, Netanyahu gibi aşırı ırkçı düşünceye sahip, Siyonist kişiler var. Hayalden öteye geçemeyecek vaat edilmiş topraklar anlayışı var. Bir noktada yeter dur demenin zamanı artık gelmiştir. Orada, 'Dünyadaki Yahudilerin dini ve etnik açıdan hamisi ve vatanı benim' diyor. Evrenselliği bir anlamda kendine hedef seçiyor."

Emekli Büyükelçi Onur Öymen ise alınan kararın bugüne kadar atılmış en yanlış adım olduğunu söyledi. "Bu yapılan iş, İsrail- Filistin meselesi ile ilgili BM'nin kabul ettiği 1947 yılından beri bütün kararlara aykırı" diyen Öymen, şöyle konuştu: "BM Güvenlik Konseyi'nin185 sayılı kararı var, 1947 yılında kabul ettiği. Orada, 'Filistin'de 2 devlet olacak' diyor. Bir İsrail, bir Filistin devleti, Kudüs'ün özel statüsü olacak deniyor. O günden sonra alınan bütün kararlarda da buna atıf var. İsrail'in bu kararı bütün bunları yok sayıyor. Nereden cesaret alıyorlar, ABD Başkanı Trump'tan. ABD büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasının ardından, 'Burası İsrail'in başkenti, Arapların sözü geçmez' diyorlar. Arapça'yı yok sayıp 'Dilimiz İbranice'dir' diyorlar. Trump'a güvenerek bütün ulusal toplumu yok sayıyorlar. 7 oy fark var kabul edilmesinde. Hazin olan İslam aleminin sessiz kalmasıdır tüm bunlara."