Umut fakirin keki, ye Mehmet ye

Sınırsız çay, kahve, kek bedava?

Kaç ton çay, kaç ton kahve, kaç ton kek tüketilecek?

Kaç dükkan gerekli?

Ne kadar kira ödenecek?

Elektrik, su, doğal gaz giderleri ne kadar?

Kaç personel gerekli?

Personel giderleri ne kadar olacak?

Çay ocağı, masa sandalye, kütüphane için ne kadar yatırım gerekli?

Kaç kitap satın alınacak?

Kitapları kim seçecek?

Müşteri daha doğrusu bedava olacağı için yararlanacak sayıyı da yazayım.

1 Ocak 2018 itibarı ile: 80 milyon 810 bin 525 kişi.

AKP'nin 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için "çılgın projesi" budur.

Bu projenin fizibilitesini yapacak babayiğit varsa hesap kitap yapsın kalem kalem ve toplam maliyeti lütfen bana yazsın ki sizlere ileteyim.

Bu bedava projesi kimin?

Gıda yardımı, gıda paketleri, kömür yardımı, fakir fukaraya yemek dağıtımı hatta garip gurebaya iftar yemeğinin mucidi merhum Turgut Özal, ilk uygulayanlardan birisi ise Melih Gökçek'tir.

Özal, "Komşusu açken tok olan bizden değildir" diye Fak-Fuk-Fon olarak bilinen Fakir Fukara Fonu kurdu ve ihtiyaç sahiplerine para dağıtarak başladı.

Sonraları para yerine, dikiş makinesi, örgü makinesi, halı dokuma tezgâhı, torna, kaynak makinesi gibi üretime yöneldi bu proje.

AKP için oy kaynağı oldu

2002 yılında tek başına iktidar olan AKP bu işi siyasi profesyonellikle oya devşirme aracı olarak kullanmaya başladı.

Bedava kültürü AKP'ye özellikle varoşlarda oy kazandırdı ama bu kesim de 16 yılın sonunda gördü ki artık bedavacılık ile geçinmek mümkün değil.

Anladılar ki sadece aş değiş iş lazım.

İş için yatırım lazım, fabrika lazım, tezgâh lazım, dükkân lazım.

Gördüler ki olan işlere bedavaya yakın karın tokluğuna çalışan Suriyeliler başta sığınmacılar alınıyor.

Hatta onlara yapılan yardımlar da giderek yok oldu ve Suriyeli sığınmacılara ödenmeye başlandı.

O Suriyeliler ki, 50 bini ülkelerine bayram tatiline gidebiliyorlar ama bizin garip gureba tatili ancak rüyalarında görüyorlar.

Gördüler ki, Suriye topraklarına huzur götürmek için kahraman Türk askerleri şehit olma pahasına Suriyeliler için görev yapıyor.

Gördüler ki, Suriyeli sığınmacılar ise Türkiye Cumhuriyetinin bütçesinden harcanan 50 milyar dolar ile Türkiye'de besleniyor.

Şimdi AKP, 16 yıl sonra çılgın projesi ile Türk Milletine iş vaat etmiyor, kıraathane vaat ediyor.

Fabrikalar kurup istihdam yaratma vaat etmiyor, kıraathanelerde miskin miskin kendi seçeceği, beyin yıkama aracı olarak kullanacağı kitapları okutmayı hedefliyor.

Meslek kazandıracak kurslar açmayı hedeflemiyor, mesleksiz insanlarımıza bedava çay, kahve ve kek vererek miskinleşmeyi öneriyor.

Meslek kursları dediniz de Suriyeliler için açtıkları meslek kursları varken Türk halkına miskinler kıraathanesine gitmeyi öneriyor.

Ve gördük ki AKP'nin çılgın projeleri de seçim vaadi olarak hayallerde kalıyor.

Ankara Kanalı hayali

Bakın Ankara'da 19 Mayıs Stadı'nda miting yapan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin çılgın projesi Ankara Kanalı'ndan tek bir kelime söz etmedi.

Ankaralılar kandırılıp oyları alındı ya, İmrahor Vadisi'nde yüzlerce dönüm mera, "Ankara'ya deniz getireceğiz" diye köylülerin elinden alınıp Büyükşehir Belediyesi'ne tapulandı ya kimin umurunda verilen sözler?

İmrahor Vadisi'nde 8 köyde yaşayan binlerce Ankaralı üzülmesin. Ankara Kanalı ile deniz getirilmeyecek ama AKP Deniz adlı bir Kıraathane açarak sizlere bedava çay, kahve ve kek dağıtacak. Kütüphanedeki kitapları da bedava okuyacaksınız.

Aaaa unuttum yazmaya, kıraathanenin duvarına da Melih Gökçek'in hayali Ankara Kanalı fotoğrafını asar kahvelerinizi höpürdetir şöyle dersiniz.

"Nasıl kandırıldık?"

Vakit Kek'leme Vakti...

Umut fakirin keki, ye Mehmet ye, ye Ayşe ye...

Yazarın Diğer Yazıları