Üniversitelerim

İlk ve ortaöğretim okullarında 2012-2013 eğitim öğretim yılının zili çaldı. Şimdi ise sıra üniversitelerde, hükümet ilk ve ortaöğretim için düşündüğü  “Yörük’ün eksiği göç yolunda düzelir”  anlayışını üniversiteler içinde düşünmüş olacak ki, geçmişten gelen eksiklikler giderilmeden yeni eksikler de ekleyerek sorunları daha da karmaşık hale getirmiştir.
-Üniversitelere girişteki şaibeli sınavlar sonucu oluşan durum kayıtlarını yaptıranları mutlu etmediği gibi, acaba soruları beyinlerini kemirmeye devam etmektedir. Sınavı kazanamayanlar ise nasıl olsa adamı olan üniversiteye giriyor diye düşünerek devlete olan güvenlerinin sarsıldığı bir ortamda yeni akademik yıl başlamaktadır.
-Bilindiği üzere, her ile bir üniversite sloganıyla yola çıkan hükümet birçok üniversitede yetersiz hoca, araç-gereç ve fiziki mekânlarla eğitim öğretimi devam ettirmek suretiyle sadece insanlarımıza okul bitiminde pek de bir anlam ifade etmeyen diploma verilmektedir.
-Tabii ki alınan eğitimin ve diplomaların gerçek hayatta hiç bir anlam ifade etmediği ve okul bitirenleri, herhangi bir işe giremediği gibi, kendi işini kuracak kadar da bir birikime sahip olamaması sonucu günlerini kahve köşelerinde geçirmeye mahkûm etmiştir.
Bunlarla da kalınmayıp, üniversitelere adımların atılmasıyla birlikte ibate ve iaşe sorunlarıyla da karşı karşıya kalınmaktadır. Öğrencilerimizin birçoğu devlet yurtlarında yer bulamazken, imkânsızlıklar nedeniyle ev kiralamakta da zorlanmaktalar. Ayrıca küçük yerlerde ev bulmak da başlı başına bir sorun oluşturmaktadır. Sorunlarını çözmekte zorlanan bu gençler ya terör örgütlerinin veya tarikatların ağına düşmekten kurtulamamaktadır.
-Üniversitelerimizdeki plansızlıklar ise ayrı bir soruna neden olmaktadır. Öğretim görevlisi var veya tüccar mantığı ile düşünülerek ucuza mal oluyor diye bölümler açılması ve açılmış bölümlerin devam ettirilmesi anlaşılamamaktadır. Bu bölümlerin ülkeye verdiği bir şey olmadığı gibi belli bir külfete mal olmanın yanında, gençlerimizin geleceğini de öldürmektedir.
-Doğu ve Güneydoğudaki üniversitelerimiz başta olmak üzere, tüm üniversitelerimizde ve devlet yurtlarında PKK terör örgütünün üst yapılanması olan KCK, etkinliğini günden güne artırmaktadır. Yetişmiş ve kendilerine eleman kazandırma kapasitesi olan isimleri, sınavsız geçişlerle istedikleri üniversitelere göndermektedirler.
-KCK, üniversiteye yeni başlayan gençlere, karşı cinslerden arkadaşlar bularak veya imkânsızlıklar içinde okumak isteyenlere belli imkânlar sunarak sempatizanlarını çoğaltmaktadır. Bunları yapanlar sadece terör örgütü PKK’nın üst kuruluşu KCK olmayıp, bir kısım tarikatlar da maddi imkânlarını seferber ederek hızla örgütlenmektedir. Ayrıca YÖK’ün üniversitelerde siyaset yasağını kaldırması da bu kuruluşların daha da güçlenmesine neden olmaktadır.
-Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan öğretmen alımındaki sınavları çoğaltarak çeşitlendirirken, halen üç yüz bin öğretmen adayı görev beklerken, YÖK’ün 2012-2013 eğitim öğretim yılı için de, 64 üniversiteye 15 bin kişilik pedagojik formasyon sertifikası açma izni vermesi ise başlı başına bir sorun oluşturmaktadır. Eğer belli alanlarda ihtiyaç varsa hazırda bekleyen öğretmen adayları o alanda kursa alınarak neden yetiştirilmemektedir?
-Nasıl bir çıkmaz içindeyiz ki ülkemiz üniversitelerinde kontenjan açıkları varken, 50 bin gencimiz eğitim için yurt dışındaki üniversitelere giderek bir milyar dolar parayı dışarılara akıtıyor. Tabii ki bunun da bir nedeni bulunmaktadır. Nedenlerle ilgili yapılan araştırmada karşımıza çıkanlar ise kalite, uygun maliyetin yanında sosyal imkânlar ve güvenli bir ortamın olmasıdır.
Demek ki üniversitelerimizden sadece harç paralarının alınmasına son verilmesi pek bir anlam ifade etmiyor. Eğitim için yurt dışına gidişlerde belirlenen kıstasların benim ülkemde de uygulanması gerekmektedir. Yapılacak iyileştirmeler çocuklarımızın ülkemizde okumasının yanında başka devletlerin gençlerini de ülkemize çekecektir. Bu da ülkeye döviz akışıyla birlikte ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlaması demektir.
Bu eksiklerin dile getirilmesi ise, biz üniversiteleri insanlara iş bulmak amacıyla açmadık veya buralardan nemalananların rantlarının kesilmesinin feryadı diyerek insanları suçlayarak, yol gösterenleri susturup, kendi çıkarlarını devam ettirmektir.
Tüm bu olumsuzluklar içerisinde farklı tarihlerde eğitim öğretime başlayacak olan üniversitelerimizde okuyan gençlerimize, tüm korkulardan uzak mutlu bir yıl geçirmelerini ve bazılarının oyunlarına gelmemelerini dilerken; hocalarımızın sağlıklı ve her türlü koşullarda ülkelerini seven, insana değer veren ve aranan insan yetiştirmek üzere bu akademik yıla imzalarını atmalarını arzu ediyoruz. Bu ülkeden başka gidecek bir yerimizin olmadığının tüm yetkililer tarafından bilinmesi dileklerimle, 2012-2013 eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları