Üsküdar, Antalya ve Ankara’daki ayakkabı kutuları

Üsküdar dedin mi Boğaz demektir, Boğaz’daki rant alanları demektir. Kim bilir daha başka bilmediğimiz neler demektir.
Antalya dedin mi de rantın kralı demektir. Bir de film festivalleri filan demektir. 
Antalya bırakılır mı!
Elbet bir gün bırakılır.
Bu fani dünya bile bırakılır.
İmparatorluğun zenginleri nerede kaldılar?
Osmanlı’nın hilekar paşaları, sultanları nerede kaldılar?
Hazineler ne oldu?
Hatta topraklar ne oldu?

***

“-Babacığım şimdi ne yapacağız?” 
-Üzülme kızım, bir çözüm bulacağım.
-Bey, şimdi ne yapacağız?
-Üzülme hanım, çaresine bakarım.
-Baba, bu kalanları ne yapacağız?
-Üzülme oğlum, bir çözüm bulacağım.
Her şeye muktedir(!) bir baba.
Bu muhabbete dalmış bir topluluğun ettiği kötülüklerden kimse haberdar değilmiş gibi. Çoğunluğun günahını almayalım. Haberdar olanlar da var ve onlar asker gibi çarpışıyorlar.
Allah müntakimdir(intikam alan), müntakimdir ve müdahildir. Her şeyi tarumar ettikleri, enkaza çevirdikleri bu ülkeyi onlara aratır.

***

Ankara’ya gelince. Orası bir başkenttir. Buna sahip olmak ve rant denilen zulümden ayrı düşmemek için her türlü palyaçoluk yapılan o başkenti başkent yapan adamı sevmezler ama başkentin şaşaasını severler.
Bu ülkenin gençleri, vaktiyle kağnıyla savaş kazanmış kadınları, dayanıklı erkekleri var. Ve daha Polatlı’dan top sesleri duyulmuyor. Allah, adamı gerçekten ekran dışında da ağlatır.

***

İhsan Özkes kardeşim, Prof. Akaydın, siz elinizden geleni yaptınız hatta Mansur Yavaş elinden gelmeyeni de yapıyor. Bu adaylar, yüzümüzü ağartan adaylardır. Aslında bütün adaylar yüzümüzü ağarttılar. Kimi zalimliklere dayanıyor, kimi dayanamıyor. Bir zaman sonra keşke bu hileleri, kötülükleri yapıp kazanmasaydık diyecekler. Kazanmamış olmayı hasretle anacaklar.
Halka da bir şey diyecek yüzümüz kalmadı. Bir kaç yer hariç doğru oy atmışlar. Hz. Ali’nin karşısındakiler gibi, Kur’an yapraklarını oklara takanlar gibi onlara karşı güç geçiremedilerse kabahat onlarda değil.

Yazarın Diğer Yazıları